Süper Lig maçları neden radyoda yayınlanmıyor?

Milliyet Gazetesi yazarı Attila Gökçe, Süper Lig özetleri ve radyo yayınları ile ilgili çözülemeyen süreci anlatan bir yazı kaleme aldı.

Süper Lig'in ilk iki haftasını geride bırakmışken; maçların özetlerini yayınlamak isteyen kanallar ve radyo yayınları ile ilgili hala bir çözüm bulunamadı. Attila Gökçe, yazısında "Süper Lig'e 'kör' ve 'sağır' kaldık." ifadelerini kullanırken yayın hakları ile ilgili detaylı bilgiler verdi.

Yazının ilgili bölümü şu şekilde;

Süper Lig’in ikinci haftasını da karanlık bir mağarada yürür gibi “el yordamıyla” geride bıraktık. Yayıncı kuruluş beIN Sports ile maç özetlerini yayınlamak isteyen açık kanallar ücrette anlaşamadılar. Aslında anlaşmak için pazarlık masasına da oturulmadı. Geçen hafta yazdığımız gibi özetler için açık kanallara dayatılan ücret, dakika başına 10 bin Dolardı. Açıkçası ortada bir “inat” ve “ısrar” örneği vardı.

306 maç için 3’er dakikalık özet yayın bedeli (918x10000) 9 milyon 180 bin Dolar’lık bir ödemeyi gerektiriyordu. Türkçesi: 52 milyon 509 bin 600 Türk Lirası. Makulü aşan bir rakam.

beIN Sports’un tüm maçların radyo yayınları için talep ettiği ücreti de yazalım: 3 milyon Euro. (19 milyon 410 bin TL) … Radyocu dostlar, bu parayı ödeyecek bütçenin hiçbir kurumda olmadığını anlatıyorlar. Anlayacağınız, hep birlikte Süper Lig’e “kör” ve “sağır” kalmış durumdayız. Canlı yayınları değil, tv özet yayınlarını ve radyoyu anlatmaya çalışıyorum.

Bu çözümsüzlük hafta sonlarında cafe, restoran, otel lobileri gibi alanlarda izlenecek canlı maç yayınlarına kadar uzanıyor. Türkiye ve Avrupa’da 15 şubesi bulunan ünlü bir cafe zincirinden istenen ücret, yıllık 150 bin TL. Bu ücretin ticaret/hizmet gerçekliğiyle bağdaşır bir yanı olmadığı anlatılıyor.

Bir başka konu da şu: Konuyla ilgili müzakereler yürüten önemli bir yönetici, beIN Sports’un CEO’su Bay Saad’a bir Türk genel müdürle çalışmalarını önermiş. Hatta bir de aday göstermiş. Bu görüş karşılık bulsaydı, anlaşmanın ve uzlaşmanın daha kolay olabileceğine inanıyordu. beIN Sports beş yıllık anlaşmanın tam ortasında. Bu sezon üçüncüyü gerçekleştiriyorlar. 2022’de yeni yayın ihalesi yapılana kadar yayın hakları onlara ait. Onlar da bu hakları kullanıyorlar.

Peki, ihaledeki düzenleme ile bu haklar karşılıklı olarak adil biçimde düzenlenebildi mi? Maalesef hayır.
Değerli meslektaşım Hüseyin Özkök, emek vererek bir araştırma yapmış. O araştırmada Türkiye ve endüstriyel liglerde (İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya, Fransa) lig maçları yayınının nasıl düzenlendiğini anlatıyor. Burada verdiği bilgilerden teşekkürle yararlanarak özetler sunuyorum. Türkiye’de yayın ihalesi A, B, C, D paketleri biçiminde yapılıyor.

A Paketi: Süper Lig maçlarını canlı olarak yayınlamak ve uluslararası kuruluşlara pazarlama hakkına sahip olmak B Paketi: TFF 1. Lig maçlarının yayın ve isim haklarını kapsıyor. Süper Lig’deki 9 maçın geniş özeti de paketin içinde. C Paketi: Görüntülerin cep telefonu ve internet gibi mobil yayın hakları. D Paketi: A, B, C paketlerindeki tüm yayın haklarını içinde barındırıyor.

İşte zurnanın ‘zırt’ dediği yer burası. A, B, C’de yayın hakları bölünür ve çeşitlendirilirken, araya bir şifreli kanal giriyor ve parayı bastırıp tüm haklarıyla D paketini alıyor. Oysa şifreli uygulama, sadece canlı maç yayınlarını kapsıyor. İşte tek parçada bütün haklara sahip olarak ürünün bollaşmasını, yaygınlaşmasını, çeşitlenmesini, marka değerinin yükselmesini engelleyen en önemli sorun.

Gelecek ihalede bu paketlerin nasıl düzenlenmesi gerektiğini endüstriyel ligleri dolaşarak birlikte düşünelim.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Deniz Akkaya'dan gözaltı kararı sonrası açıklama! Demirtaş iddialarına yanıt verdi 27 Kasım 2024 Çarşamba Detaylı Günlük Burç Yorumları
Sonraki Haber