Yoksa kimse görmek mi istemiyor.
Son on günde olup bitenler hiç de plansız, programsız
Ya da ABD Başkanı Trump'ın bir gecede hiç düşünmeden almış olduğu mantıksız kararlar sonucu oluşmuş bir durum gibi gelmiyor bana.
Hayır ve yüzlerce kez hayır.
Son derece planlı,
Son derece iyi düşünülmüş,
Ve son derece stratejik kararlar olarak okumamız gerektiği inancındayım.
Neden ve niçin dediğinizin farkındayım.
Ben de kendi kendime çok sordum.
Neden ve niçin?
ABD Suriye'den çekilme kararını neden aldı diye?
Tane tane anlatayım.
Ama önce
Bir kaç yıl geriye gitmekte fayda var diye düşünüyorum.
Eğer 2012, 2013 ve 2014 yıllarında ABD' nin Turkiye'den ne talep ettiğini konuşmayacaksak
Bugünü okuma şansımız olmayacak.
Hatırlayın!
Bütün dünyanın Esad 'ın gitmesinde hem fikir olduğu
Rusya'nın Suriye'ye daha girmediği
Suriye muhalefetinin Esad'ı devirmeye yaklaştığı
İran hariç Müslüman ülkelerinin tümünün Esad'a karşı birleştiği
2013 yılını...
ABD'nin Turkiye'ye, Suriye'ye girme baskısı yaptığı,
Türkiye'nin ise bütün koalisyon güçleri ile beraber olursa ancak Suriye'ye asker göndereceğini söylediği yıllar.
ABD "Suriye'ye gir" diyordu,
Türkiye ise "hep beraber girelim" diyordu.
Ve bu baskılar 2013 ortalarında DEAŞ ortaya çıktıktan sonra daha da artmaya başlamıştı.
Bu sefer DEAŞ 'a karşı Turkiye'nin Suriye'ye girmesini istiyorlardı.
Ama Türkiye ısrarla bunu reddediyordu.
Ve Türkiye yerine önce İran
Sonra da Rusya Suriye'ye girdi.
Son olarak 2015 yılında ABD Suriye'ye girdi.
Tüm bu yaşananlardan çok sonra,
Türkiye de Rusların yol vermesi ile Suriye topraklarına giriyordu.
Buraya kadar hafızaları tazeledik sanırım.
Türkiye,
ABD'nin "Suriye'ye gir" teklifine hep "hayır" dedi.
Şimdi ise Türkiye ABD' ye sen çekil ben gireceğim ve DEAŞ'ı temizleyeceğim diyor.
En son ABD Başkanı Trump Irak'ta Erdoğan ile yapmış olduğu görüşmeyi açıklarken;
"Erdoğan bana DEAŞ'ı temizleyeceğim dedi" diye konuştu.
O halde,
Soruları sormaya başlayalım;
2015 yılına kadar neredeyse iktidardan düşecek olan Esad varken,
Ve DEAŞ en aktif durumdayken
Türkiye Suriye'ye girmedi de
Niçin şimdi Suriye'ye girmeye ısrarlı?
Bugünkü durum,
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarının yapıldığı döneme hiç benzememesine rağmen,
Yani artık çok güçlenmiş bir Esad varken,
Ve bitmiş bir DEAŞ olayı dururken,
"Neden" sorusu ön plana çıkıyor.
Demek ki sorun DEAŞ ile mücadele değil,
Demek ki sorun Esad ile mücadele de değil,
Bu bambaşka bir stratejinin ürünü.
Bu stratejiyi iyi okumak için de
Bugünü açmak gerekiyor.
Yani yıllarca ABD'nin teklifini reddeden bir Türkiye ne oldu da, bugün ısrarla Suriye'ye girmek istiyor?
Ve bu ısrarın siyasal sonuçlarını iyi hesaplamış mı?
Suriye'de artık bütün dünyanın yok edilmesi gereken düşman olarak gördüğü DEAŞ yok.
Ve yine bütün dünyanın yok edilmesi gerekiyor dediği Esad artık çok daha güçlü duruyor.
Ve kalıyor tek seçenek,
Sadece Turkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü PYD/YPG örgütü.
Yavaş yavaş sorularımızın cevaplarına yaklaşıyoruz.
Evet Türkiye YPG/PYD için Suriye'de olmak istiyor.
Bu Suriye'deki fotoğrafa ne derece uygun.
İşte burada karşımıza farklı sorular çıkıyor.
PYD/YPG gibi bir örgüt
Herkes ile çalışabilecek elastik bir örgüt.
Ve öyle görünüyor ki,
Elindeki bölgeleri Suriye devletine devredecek.
Yani Suriye'ye girme nedeni bir anda değişebilir bir pozisyona doğru gidiyor.
Türkiye'nin karşısın da bir PYD/YPG değil de Suriye ordusu çıkabilir.
Benim dikkat çekmek istediğim durum da bu.
Rusya'nın terör örgütü olarak görmediği,
ABD'nin terör örgütü görmediği
İran'ın terör örgütü olarak görmediği,
Bölge Müslüman ülkelerinin terör örgütü olarak görmediği,
Ve son olarak Suriye'nin terör örgütü olarak görmediği,
Bir örgüt kontrol ettiği bölgeleri Suriye ordusuna devir ettikten sonra,
Gözlerin Türkiye'ye çevrilmeyeceğini kim söyleyebilir?
Daha net bir ifade ile,
Türkiye PYD/YPG'ye karşı Suriye'ye girerken
Karşılaşacağı tablo
PYD/YPG tablosundan ziyade,
Rus/İran ve Suriye tablosu olacaktır diye düşünüyorum.