Suriyelilere vatandaşlık meselesinde 10 zor soru

Suriye'de yaşanan trajedi ve halkın bu kanlı iç savaşın arasında kalması ile yakın tarihin belki de bu coğrafyada en büyük göçlerinden biri yaşanıyor.

DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK

Bu öyle bir göç ve Suriye'de perde arkasında öyle bir güçler savaşı var ki, bunlar önümüzdeki dönemde Ortadoğu'dan Avrupa'ya uzanan eksende çok dengeye her açıdan etki edecek.

Bazen rakamlar ve istatistikler durumun vehametini anlatmada uzun cümleler kurmaktan çok daha net bir tablo ortaya koyar.

Özellikle bu tür konularda kritik kararlar verirken.

Ve de özellikle bir ülkenin nüfusuna büyük kitleleri kendi vatandaşı olarak kabul etmesi meselesinde.

EN SICAK TARTIŞMA

Türkiye'nin en sıcak tartışmalarından biri şu an Suriyelilere vatandaşlık verilip verilmemesi. Cumhurbaşkanı ve iktidarın açıklamaları ile başlayan tartışma giderek büyüyor.

AÇMAZLAR

Sonrasında her ne kadar bunun tüm Suriyelileri kapsamadığı, sadece kalifikasyonu olanları içerdiği söylense de açmazları işte bu noktada iyi analiz etmek lazım.

Özellikle Türkiye için, yöneticiler için bu tabloyu çok daha sakin ve kendimizi iç kavgalarımızın hırsına kaptırmadan mantıkla okumak gerekiyor.

Bize bu rakamların beraberinde getirdiği öyle zorlu bir tablo ve sorular var ki; öyle açıklamalarla, duygusallıkla ve düz mantıkla bu işin kolay kolay çözülemeyeceğini açıkça ortaya koyuyor.

DUYGUSALLIKTAN ÖNCE AKIL

Avrupa, hem de bizden çok az sayıda olan bu mültecileri nasıl rehabilite edip kendisine nasıl faydalı olabilir diye kara kara düşünürken, bizim de aynı akılla ve herşeyden önce bu milletin yani kendi milletimizin menfaatlerini düşünerek bir yol haritası çizmemiz lazım.

Duygusal çıkışlar kulağa hoş gelse de konjonktürel ve popüler akıl tutulmalarından uzak bir yaklaşım şart.

İŞTE O RAKAMLAR

O halde önce rakamlarla başlayalım;

Savaştan önce Suriye'nin nüfusu 22 milyondu. Sonrasında ülkesini terketmek zorunda kalan insan sayısı ise Yunanistan'ın nüfusundan fazla bir rakama yani 12 milyona yaklaştı. Hala ülkede ne olacağı belirsiz olduğundan rakamın daha artmasından endişe ediliyor.

TÜRKİYE KAÇ MİLYON SURİYELİ VAR?

Türkiye'de ise halen devletin resmi rakamlarına göre gelen Suriyeli sayısı 2,8 milyon civarında. Bazı sivil toplum örgütlerine göre ise bu rakamın (sınırlar zamanında kontrolsüz olduğundan) 3,4 milyona kadar ulaştığı iddia ediliyor. Ortalama 3 milyon kişi kabul edilse bu Türkiye nüfusu gözönüne alındığında aşağı yukarı her 25 kişiden biri bu ülkede Suriyeli. Bazı ülkelerden de büyük bu sayı 17 ilimizin toplamından fazla. Genel toplamı ile de ülkenin sayılı büyükşehirlerinden biri demek. Bugüne dek bu zor durumda insanlar için harcadığımız para 11 milyar dolar civarında.

KARŞI ÇIKANLAR VAR

Son günlerde yapılan anketlere bakılırsa 'verilsin' diyenler olsa da toplumun büyük kesiminde konuya olumsuz bir bakış var. Dikkat çekici olan her partiden de bu konuda karşıt görüş bildirenlerin olması.

REFERANDUM MU?

Bazı kesim ise, bu konuya siyasi iradenin değil vergi veren ve ülkenin sahibi halkın yani bir referandumun karar vermesi gerektiğini savunuyor. Çünkü sayı az değil.

Şimdi sorulara geçelim;

1- Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma gereği, eğitimli nitelikli Suriyelilerin onlara verilmesi gündemde. Biz de kalanlarını misafir edeceğiz. Peki o zaman biz de herkese değil de, niteliklere vatandaşlık vermeyi planladığımıza göre, elimizde kimler kalmış olacak? Suriyelilerin ciddi bir bölümünün hayali Avrupa'ya geçmek. Bu durumda, 'Biz sizi değil Avrupa'yı tercih ediyoruz. Bizi AB değerlendirme listesine alın' diyenler olursa elde kalanlar mı bizim vatandaşlık listemizde olacak? Ya da, AB'ye 'Önce biz seçelim, kalanları size veririz' mi diyeceğiz?

2- Bu niteliklilik kriteri neye göre belirlenecek? Hak edemeyenler ne olacak? 'Hadi binin otobüse geri gidin mi?' denilecek? Ya da kalanlar için bu kolay kolay yapılamayacağına göre nasıl bir plan izlenecek? Zamanla, dışlanmışlık hissedenlerin protestoları hesaplanıyor mu?

3- Belirli bir sayı ve limit olacak mı? Belirlenen Suriyeliler nasıl istihdam edilecek? Bir ek bütçe ayrıldı mı?

4- En çok tartışılan konulardan biri Türkiye'de seçimlerde oy kullanabilmeleri. Bunun iktidarın gizli oy deposu planı olduğunu iddia edenler var. Bu şüphe ve şartlar altında hemen oy kullanmalarına nasıl izin verilecek? Az değil Türkiye çapında yaşlarına bakıldığında yüzde 1 ile 3 arası bir oyları olabilir. Bu ülkede seçimlerde bazen bazı seçim merkezlerinde bin oyla bile dengeler değişebiliyor.

5- Hükümet bu kadar ciddi bir konuda ve bu kadar yüksek bir nüfusa karşılık bir göçmen bakanlığı kurmayı düşünüyor mu? Başka ağır yükleri olan İçişleri Bakanlığı ve diğer bir kaç birim ile bu iş daha ne kadar yürüyecek?

6- Tabii ki bu insanların durumu çok zor. Kimse vatanını terk etmek istemez. Ancak, Suriye'deki savaş eğer bir gün biterse bu insanlar yıkılmış ülkelerine geri döner mi?

7- Türkiye'nin bu nedenle Suriye'nin yeniden imarına yönelik gelecek eksenli nasıl bir ulusal ve uluslararası oyun planı var ya da olacak?

8- Türkiye'de de yüzde 10'lar civarında seyreden işsizlik gözönüne alındığında iş bekleyen kendi vatandaşlarımız ile Suriyeliler arasında nasıl bir denge gözetilecek?

9- Zamanında Esad'a muhalif herkese kucak açacağız derken kevgire dönen sınırlarda yüzlerce IŞID'linin ve diğer terörist unsurların Suriyelilerle birlikte topraklarımıza sızdığı ortada. Peki, bugün normal bir devlet dairesine bile girerken vatandaşlarımız her çtürlü istihbarat tetkikinden geçerken Suriyeliler nitelikli işlere girerken nasıl bir uygulamaya tutulacak? Askerlik de yapacaklar mı?

10-Türkiye'de topluma rehabilitasyon ve uyum programları hazırlanıyor mu? Yoksa kervan yine yolda mı düzülecek?

Şüphesiz Türkiye'nin bu insanlık dramı yaşayan insanlara şartlarını zorlayarak yıllarca kucak açmasının da hakkını vermek lazım. Tüm dünyaya, büyük bir insanlık örneğidir. Ama bugün zamanında yanlış, duygusal ve aceleci Suriye politikalarımızın da bazı faturalarını, iyice karışan bir Suriye'ye ve karşımıza aldığımız düşmanlara bakınca, halen ödediğimiz de diğer bir gerçektir.

Güzel günlerde görüşmek üzere...

Tüm yazılarını göster