Taliban ve yeni Afganistan öngörüleri...

Bir haftadır Afganistan konusu gündemin en üstüne yerleşti. Herkes imali fikir ediyor. Bu vesile ile aslında ülkemizde ne kadar çok Afganistan uzmanı olduğunu da görmüş olduk…

Kuşkusuz ki, konunun nitelikli uzmanları var. Akademik, diplomatik, sivil ve askeri bürokratik mevkilerde büyük birikimi olanlar bulunmaktadır.

Afganistan politikamızın doğru dürüst yürütülüp yürütülmediğine dair yaklaşımları da bu nedenlerle  hep ihtiyatla karşılıyorum ve bu uzman isimlerin değerlendirmelerini esas alıyorum.

Siyasetçiler farklı saiklerle değerlendirmeler yapabilir. Doğrusu yanlışı olabilir. Onlara cevap vermek niyetinde değilim. Mamafih bazı önermeleri de çok makul ve mantıklı bulmuyorum.

Bizim ülke olarak hiçbir devlete, topluma bir ideoloji, yönetim tarzı dayatmak ve olmayınca da ilişkileri kesmek gibi bir lüksümüz yok. Bu neviden tutum ve davranışlar aleyhimize netice verir.

Geçmişte İran İslam Devrimi oldu. Biz İran ile diplomatik ilişkilerimizi kesmedik.

Şimdi Taliban’ın ideolojik tavrı, dine yaklaşımı nedeniyle ilişkiyi sonlandırmamız gerektiğini savunanlar çıkıyor.

Afganistan’da Taliban ile birlikte yönetim çökmüş, devlet başkanı dahil pek çok üst düzey yetkili ülkeyi terk etmiştir. Afganistan’dan Türkiye’ye yönelik düzensiz göç ivme kazanacak bir mahiyettedir.

Ülke olarak bu süreci yönetebilmek bile, yani düzensiz göçün önlenmesi ve gelenlerin iadesi için dahi yeni yönetim ile ilişki gerekmektedir.

Kaldı ki, Türkiye’nin Afganistan’da devam etmekte olan pek çok yatırımı ve var olan çıkarları bulunmaktadır. Bunların güvenli bir şekilde devamı da ilişkiyi gerektirmektedir.

Afganistan uzmanı bir değerli dostumun bu bağlamda yaptığı şu değerlendirmeler fevkalade önemlidir.

1. Ülke en az 6 ay boyunca güvenlik sorunları ile uğraşmak zorunda kalacaktır. 

2. Hali hazırda devletin kasası boşaltıldığı için yeni yönetim kendine kaynak aramak zorunda kalacaktır. Bu kaynağı da Çin, Katar ve Pakistan üzerinden sağlayacaktır. Çin güçlü bir ekonomik sistem ve dev projelerle ülkenin doğal kaynaklarına talip olarak İpek Yolu projesine katkı sağlayacaktır.

3. Devlet yönetim sistemini yeniden yapılandırıp eski bürokratların tasfiyesi ve 20 yıllık öfke birikintilerini yavaş yavaş sistematik bir şekilde ödeteceklerdir.  

4. Ülkenin uluslararası düzeyde tanınması için yeniden diplomatik temaslara geçilecektir ve ilk tanıyan ülkeler Çin ve Pakistan olacaktır.

5. En az iki yıl boyunca milli eğitim sistemlerini yeniden yapılandıracak ve bir çok okul medrese sistemine geri dönecektir. Türkiye başta olmak üzere bir çok Müslüman ülkeden bu konuda destek isteyecektir. 

6. Üç yıl içinde Ordu sistemini eskisine nazaran daha sağlam ve donanımlı bir yapıyla kuracak ve bunun için Pakistan ve Çin’den destek alacaktır. Bu durum Silah ticareti için büyük fırsatlar oluşturacaktır.

7. Ülkede yeniden yapılanma projeleri kapsamında dış finansman yoluyla İnşaat ve yatırım projeleri başlayacaktır. 10 yıllık süreç içerisinde çok ciddi projeler gündeme gelecektir. 

8. Uyuşturucu ve insan kaçakçılığı yapan mafya ve baronlarla ciddi savaşlar verecekler/vermeleri gerekecektir.

9. İran ile Şia nüfusu üzerinde yapacağı baskıdan dolayı ilişkilerde sıkıntılar çıkacak ve bu durum zaman zaman sınır çatışmalarına yol açacaktır

10. Muhalif güçlerin milisler halinde savaşma ihtimalleri çok düşük, çünkü Taliban’ın bu gelişi ilkine göre çok güçlü oldu ve karşılarında Ahmed Şah Mesud gibi lider bir karakter de yok. 

11. Hindistanla ilişkiler minimuma indirilecek, başta sağlık sektörü olmak üzere bir çok alanda Pakistan ile iş birliği yapılacaktır. 

12. Ülkeyi Eyalet sistemiyle bölgesel olarak yöneteceklerdir. Bölgelerde ki etnik çoğunluğa uygun olan Taliban mollaları seçilerek yönetim sistem oluşturulacaktır. 

13. Dört yıl boyunca bağımsız medya üzerinde konuşmak mümkün olmayacaktır. Lakin yabancı basının varlığına kısıtlı düzeyde izin vereceklerdir. Fakat uluslararası arenada itibar kaybını önlemek için medya alanlarında önemli adımlar atmak zorunda kalacaktır. 

14. İki yıllık süreçte eski hükümetin yolsuzlukları araştırılıp yargı süreçleri başlanacak ve bir çoğu için idam kararı alınacaktır. 

15. Kadın hakları mecburen biraz daha esnetilecektir. Hicap zorunlu olmak kaydı ile sosyal yaşantının içerisinde alınmak durumunda olacaklardır aksi halde Uluslararası medya üzerinden ciddi linçlere maruz kalacaklar.

Bunların hepsi birer öngörü. Ancak, bilgiye, birikime dayalı… Türkiye’nin şartların böyle seyretme imkan ve ihtimallerini ıskalamasını, Çin, Rusya ve kimi batı ülkelerinin doğrudan veya dolaylı yeni Afganistan’da var olma çabası ve rekabeti içinde olacaklarını bile bile denklem dışında kalmasını mı istiyoruz?

Yükü çekip, sıkıntılara göğüs gerip üstüne üstlük sığınmacı deposu olarak görülmek makul mü?

Bunun içindir ki, Taliban’ın Türkiye’nin özel bir meselesi olmadığını, bunun başta ABD, AB ülkeleri olmak üzere pek çok ülke için bir sorun teşkil etmesinin doğal olduğunu, çünkü onlar tarafından yaratıldığını ve özellikle Afgan halkının Taliban ile yüzyüze bırakılmasının günah ve vebalinde asla dahlimiz bulunmadığını söylüyoruz.

Yükü çekmemek için dahi Türkiye Afganistan’da varlığını devam ettirmeli ve göçü kaynağında kuruturken doğması mukadder fırsatlardan Türk sanayicisinin, müteahhidinin, işadamının, tüccarının faydalanması yollarını açmalıdır…

Tüm yazılarını göster