Tam bağımsız Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Merkez Bankası 27 ay sonra faiz artırımı hamlesinde bulundu. Yüzde 50, yüzde 40 oranların havalarda uçuştuğu, “Bizim söylediğimiz oranlara çıkarmazsanız, para da gelmez yatırım da” diye üstü kapalı tehditlerin savurulduğu bir ortamda Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) faizi yüzde 8,5'ten yüzde 15'ye yükselttiğini açıkladı.

PPK’nın bu kararı, yıllarca algı operasyonlarıyla ülkelerin finans sistemine ayar vermeye çalışan küresel sermayeyi ters köşeye yatırdı. Faiz artışları, antibiyotik tedavisi gibidir. Az verirseniz işe yaramaz, çok verirseniz ise vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır. Tam dozunda vermeniz gerekir. Merkez Bankası da, tam dozunda oran açıkladı. Parasal sıkılaştırma dönemi başlarken, yatırım ve istihdamı da gözeten bir politika izlendi.

PPK açıklamasında "Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir" denildi. Buradaki ‘kararlılık’ vurgusu, “Merkez Bankası’nın gerektiğinde ülkenin yararına her önlemi almaya hazırız” şeklinde yorumlanabilir.

ORTA VADEDE YÜZDE 5 HEDEFİ

PPK açıklamasında bir cümle var ki, bütün stratejiyi anlatıyor. Açıklamada,
“Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” denildi. Böylece, bu artışın, gerekirse yine yapılabileceği, ancak bunun kademeli olacağının altı çizildi.