Tarsus'taki gizemli evle Hitler'in bağlantısı ne?

Mersin'in Tarsus ilçesinde uzun zaman gizemli bir kazı yapılmıştı. Kimi büyük bir define olduğunu, kimi Barnabas İncili ile Ahit Sandığı'nın burada gömülü olduğunu iddia etmişti. Yazar Haluk Özdil bugüne kadar konuşulmayan ilginç bir iddiayı ortaya attı. Dünyadaki 12 ley hattından birinin Tarsus'tan geçtiğini belirten Özdil, burada bulunan şeyin Hitler'in 1939'da Avusturya'da bir köye gömdüğü ve yıllar sonra Philedelphia deneyine de konu olan cihazı olabileceğini söyledi.

Mersin'in Tarsus ilçesinde, 4 gecekondulu bir sokakta 2016 yılında gizemli bir kazı başlamıştı. Tam 1 yıl süren kazının yapıldığı 'gizemli evden’ 1 adet bronz sikke, kırık sütun parçası, etütlük durumda seramik parçaları çıktığı bilgisi verildikten sonra kazı alanı toprakla kapatılmıştı. 

Ancak bu kazıya ilişkin iddialar hem çalışmalar sürerken hem de sonrasında devam etti. Kimi Roma dönemine ait büyük bir hazine bulunduğunu iddia etmiş, kimi Barnabas İncili'nin burada gömülü olduğunu söylemişti. Hatta Yahudilerce kutsal olan Ahit Sandığı'nın bulunduğu bile iddialar arasında yer almıştı. 

Ne var ki, polis korumasında yapılan kazıyla ilgili resmi açıklama dışındaki tüm iddialar ispatlanamadığı için bir varsayımdan öteye geçmedi. 

Ve o kırmızı evdeki kazıya ilişkin son ve en çarpıcı iddia yazar Haluk Özdil'den geldi. 

Özdil'in bir takipçisinin bölgede yaşananlara ilişkin verdiği bilgi ışığında gündeme getirdiği iddia Hitler'e kadar dayanıyor. 

Ezber Bozan Tv’de konuşan Özdil’in açıklamaları şöyle:

"Oradan Barnabas İncili ya da Ahit Sandığı filan çıkarılmadı. Konuyla ilgili yani Tarsus ile ilgili araştırma yaparken bir takipçim bana önemli bilgiler verdi. Bu kazının yapıldığı yerde sinyalleri kesen güçlerin olduğunu söyledi. Televizyon izlemekte zorluk çekildiği ve telefon hatlarının sürekli kesildiği bir yer olduğunu belirtti. Bunlardan yola çıkarak harekete geçtim. Kazı olayından sonra bölgede bana bilgi verecek kişiler benden kaçmaya başladı. Bundan sonra bir profesör ile tanıştım ve orada dünya dışı sinyal yayan bir cihaz olduğunu anlattı. Zaman zaman yoğunlaşan ve duran bir sinyal bu. Eski zamanlardan ya birileri tarafından gömüldü ya da yukarıdan düştü. Göbekli Tepe'nin de bir zamanlar insanlar tarafından gömüldüğü gibi. O profesör bana, ‘Hitlere kadar araştırmaya koyul’ dedi. Philadelphia Deneyi’ni araştırmaya koyuldum. Karşıma Hitler çıktı. 1939 yılında Avusturya’nın bir köyüne SS birliği güçleri girdi. Köylüleri askeri kamyona koydular. Sonra o köylüleri nakil ettiler. Hitlerin anneanesinin yattığı köy burası. Hatta bunu Aytunç Altındal’ın Bilinmeyen Hitler kitabında görebilirsiniz. Hitler'in bilgisi dahilinde köyün mezarlığı dümdüz edildikten sonra orada 15 metre derinliğinde 20 metre çapında bir çukur kazıp buraya küçük bir denizaltı boyutunda bir cihaz koydu, UFO da denilebilir. Bunun ardından bölgede yüksek bir ses frekansı yayıldı. Köy iz kalmaması için dümdüz edidi. Bu sırada savaş da devam ediyor. ABD de bu olayın farkına varıyor. Hitlerin bilim insanlarını ülkeden kaçırıyor. Bu gelişmeler sürerken 4 Gestapo ajanı bölgeye geliyor. Kazı yapılıp gömülen aletin bir parçasını alıyor. Tarsus’a götürüyolar. Bunun gizlenmesini istiyorlar. Emri verenler yani Nazi askerleri Arjantin’de bunları bekliyor. Tarsus ley hatlarının geçtiği yer. Enerjinin en üst seviyenin olduğu yerdir. Tarsus, dünyada en önemli 12 enerji merkezlerinden biridir. Tarsus çok kolay ulaşılabilir noktaydı. Burayla ilgili herkes bir şeyler söyledi. Araştırmalarım sonucunda bu alet Philadelphia deneyinde kullanılan cihaz olabilir. Yani Hitler, bunu buraya gömdü ve bir daha dönemediler."

PHİLADELPHİA DENEYİ NEDİR?

Philadelphia Deneyi, 28 Ekim 1943 tarihinde Amerikan donanmasının Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia kenti limanında gerçekleştirdiği iddia edilen deneydir. Ve bu iddiaya göre donanmaya ait bir koruma destroyeri olan DE 173 sınıfı 1240 tonluk USS Eldridge birkaç dakika içerisinde 600 km'den fazla bir uzaklığa gidip tekrar geri gelmiştir. Ancak bu deneyin varlığı konusunda hiçbir delil bulunmamaktadır. Amerikan donanması da böyle bir deneyin kayıtlarında varolmadığını açıklamıştır. 

Al Bielek hariç deneye katıldığı iddia edilen tüm askerler bunu yalanlamış, hikâyenin bir aldatmaca olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bielek'in hikâyesi de daha sonra yalanlanmıştır.

Gökkuşağı Projesi (Rainbow Project) adıyla da bilinen bu deney, 1984 yılında beyaz perdeye aktarılıncaya kadar çok da ciddiye alınmamıştır. Ancak o tarihten bu güne kadar resmi makamlarca defalarca yalanlanmasına rağmen en çok merak edilen konulardan biri olmayı da sürdürmüştür. 

Deneyle ilgili iddiaya göre USS Eldridge bir cihaz ile arkasında iz bırakmadan limandan kaybolmuş, yüzlerce kilometre uzaklıkta tekrar radarlarda göründükten bir süre sonra tekrar limanda ortaya çıkmıştır. 

Hatta gemide bulunan personllerden bazılarının duvarlara gömülmüş halde ölü bulunduğu, birçok personelin de akıl sağlığını kaybettiği için hastanede tedaviye alındıkları da ileri sürülen iddialar arasındadır. 

MGM'den 12 ile sarı kodlu uyarı! Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor?
Sonraki Haber