Telefonunu açmayan sevgilisini kurşuna dizdi!
İstanbul Fatih'te sevgilisinin telefonun cevap vermemesine sinirlenen adam Türkmenistan uyruklu sevgilisini kurşun yağmuruna tuttu.
Olay, Fatih Muhsine Hatun Mahallesi'nde Kurban Bayramı'nın ilk günü saat 20.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, 61 yaşındaki Remzi S. sevgilisi Türkmenistan uyruklu Nazıra Babajanova'yı(52) bir çok kez telefonla aradı fakat ulaşamadı. Bunun üzerine sinirlenen Remzi S., Babajanova'nın Kumkapı'da kaldığı eve gitti. Kapıyı açan Babajanova'yla Remzi S. arasında "Sen benim telefonlarıma neden cevap vermiyorsun?" tartışması çıktı.
EVİN İÇERİSİNDE KURŞUN YAĞDIRDI
Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine Remzi S. belindeki silahı çıkartarak Babajanova'ya önce kurşun yağdırdı, ardından defalarca bıçakladı. Türkmenistanlı kadın, aldığı yaralar sonucu kanlar içerisinde yere yığıldı. Olayın yaşandığı esnada evde bulunan Nazıra Babajanova'nın arkadaşı Parahat I. isimli kadın ise panik halinde cama çıkarak çevredekilerden yardım istedi. Şüpheli Remzi S. elindeki silahla hızla evden çıkarak olay yerinden uzaklaştı.
CİNAYETTE KULLANDIĞI SİLAHLA BİRLİKTE AYNI GECE YAKALANDI
Parahat I.'nın yardım çığlıklarını duyan çevredeki esnaflar durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralı olan Türkmenistan uyruklu kadını ambulansla hastaneye götürürken yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İhbar üzerine Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Çevrede güvenlik önlemi alan ekipler, Parahat I.'nın ifadesine başvurdu. Alınan ifadenin üzerine çevredeki güvenlik kameralarını incelendi. Remzi S.'nin eşkalinin belirlenmesi üzerine ekipler şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Yapılan takip sonucu şüpheli Remzi S. Sultanbeyli'de saklandığı adreste kıskıvrak yakalandı. Adreste yapılan aramada cinayette kullanılan silaha ulaşıldı.
"ETRAFTA ÇOK KAN VARDI"
Olay anında evin önünde olan Kumkapı esnafı Nihat Sami Akgün, "Birlikte çalıştığımız arkadaşımız gelip durumu anlattı. Yukarıya çıktım, baktım. İyi bir durum ortada yoktu. Rahmetli olan abla hırlamaya başlamıştı. Etrafta çok kan vardı. Ambulans geldi. Baya bir müdahale oldu. Giderken de yarı ölü bir şekilde kendisini götürdüler. Memur beyler de ambulans da hızlı bu bölgeye göre hızlı bir şekilde geldiler. Hastane kapısı önünde de o yaraları alsaydı aynı şey olacaktı" dedi.
"YANINDAKİ HANIM, AŞAĞI BAĞIRINCA ARKADAŞLARIMIZ AMBULANS ÇAĞIRDI"
Olay anını Amerikan filmlerine benzeten Akgün, " Havai fişeklerin atıldığı gün, cadılar bayramında en çok cinayet işlenir. Aynı onun gibiydi. Planlı bir hareket diye düşündük. Sonra öğrendik ki bu bey gidip geliyormuş. Evi de tutmak da yardımcı olmuş. Çocuklar da eğleniyorlar. Torpil atıyorlar. Yukarıdan da öyle bir ses geldi. 3 el silah sesiymiş. Biz de zannettik ki patlayan bir şey. Bir ses de gelmedi. Daha sonra yanındaki hanım da aşağı bağırınca arkadaşlarımız ambulans çağırdı. Şüpheli şahıs koşarak çıkmış. Biz geldiğimizde kaçmıştı" dedi.