Temel Karamollaoğlu'ndan İstanbul Sözleşmesi'ne alternatif teklif: "İdam gelsin"
6'lı masada birçok konuda diğer partilerle ters düşen Saadet Partisi'nde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, kadına şiddet konusunda da çok tartışılacak bir teklifte bulundu. Karamollaoğlu, "Kadına şiddete idam gelsin..." dedi.
Seçime sayılı günler kala siyasi partiler de seçim politikalarını paylaşmaya devam ediyor. Millet İttifakı'ndan Saadet Partisi'nin lideri Temel Karamollaoğlu, katıldığı bir TV programında kadına şiddet ve idam cezasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
LGBT konusunda 6'lı masadaki diğer partilerle ters düştüğü bilinen Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu kısa süre önce "Aile kadın ve erkekten oluşur" diyerek tepkisini dile getirmişti.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMASI
KRT TV'de Bir Başka Açı programına konuk olan Temel Karamollaoğlu, sözleriyle 6'lı masadaki ortaklarına adeta bir İstanbul Sözleşmesi alternatifi sundu ve kadına şiddete karşı idam cezası istediğini söyledi.
İşte Temel Karamollaoğlu'nun sözleri:
"BEN O ADAMIN YAŞAMA HAKKININ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"
"Kadını koruma noktasına gelince biz kadına şiddetin önlenmesi konusunda bugün atılan adımlardan daha ilerisine gidilmesine taraftarız. Nereye kadar? Açıkça söyleyeyim. İdam kalktı efendim, insanlar birbiriniz öldürse bile, Devlet bir insan ölüm cezası veremez... Neden veremez? Bir adam vahşileşmiş, karısını öldürmüş, çocuklarını öldürmüş, sonra diyoruz ki biz Devletiz bu kadar vahşeti işlemiş olsa bile yaşasın. Yok arkadaş ben o adamın yaşaması hakkının o adamda olduğu kanaatinde değilim. Başka yerlerde var, bizde de yıllarca uygulandı.
Bir adam hem çocuklarını hem karısını katlediyor, ben o insan için idam cezasının verilmesinin gerekliliğine inanıyorum. Onun için kadını korumak, aileyi korumak en önemli görevlerimizden biri."
GÖRÜŞ AYRILIĞI VAR MI?
Temel Karamollaoğlu, kendisine sorulan, "İstanbul Sözleşmesi partinizle CHP arasında bir görüş ayrılığına neden oldu mu?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Hiç bu güne kadar bir çatışma söz konusu olmadı. Bizim aile ve kadının korunması konusunda hiçbir tereddüdümüz yok ki. Ama İstanbul Sözleşmesi dediğiniz zaman başka şeyler hatra geliyor. Ben bahsetmeyi doğru bulmuyorum. İçinde doğru olan yerler var doğru olmayan yerler var."