Diyarbakır, Van, Elazığ… Tonlarca bomba Emniyet binalarının yanında, yakınında patlatılıyor. Polis, asker, sivil vatandaş; yaşlı, genç, çocuk, erkek, kadın fark etmiyor, onlarca- yüzlerce insan teröre kurban oluyor…
Bütün terör örgütlerinin birbirleriyle derin ve görünmeyen bir ilişkisi var, bunların üzerinde de örgütler arasında eşgüdümü sağlayan mekanizmalar bulunuyor; bunların hiçbirisi tesadüfen ortaya çıkmış, birtakım hak ve özgürlükler için mücadele veren yapılar değil, hep başka hesapların maşaları diyoruz, anlayan anlıyor, anlamak istemeyenler ise hala aynı noktada…
Türkiye okyanus ötesi terörist yapılanma ile mücadeleye yoğunlaşmış iken, kesintiye uğratmak, psikolojik harekât yapmak üzere PKK eylemleri azdırılıyor. Hesap belli, kamuoyuna dönüp diyecekler ki, “FETÖ ile uğraşırken, esas teröristleri görmüyorlar…”
Halbuki gerçekte ikisinin de ve hatta ülkemizi tehdit eden tüm diğerlerinin de çok büyük işbirliği içinde olduğu artık tek tek belgeleniyor. Örgütlerin aynı patronaj için çalıştığı ortaya çıkıyor.
Şimdi kuyruğu sıkışan ötekini kurtarmak, rahatlatmak için harekete geçiyor.
Peki, Türkiye bunlarla pes edecek, yılacak bir ülke mi?
Her karış toprağı şehit ve gazilerle yoğrulmuş bir vatandayız. Bin yıldır insanlar bu topraklar için düşüyorlar. Şimdiye kadar başarılı olamayanların şimdiden sonra başarılı olmaları hiç mümkün değil.
Sadece terörizme karşı içerde ve dışarda var olan mekanizmalarımızı güçlendirmemiz gerekiyor.
Gündemde olan Milli İstihbarat Teşkilatı’na ve Güvenlik kurumları arasında bilgi toplama ve paylaşımına ilişkin düzenlemeler o kanaatteyim ki mücadelenin daha etkin bir şekilde sürdürülmesine imkân verecektir.
Kuşkusuz ki, bu konularda deneyimi, birikimi, görüşü olanların, farklı yaklaşımların dinlenmesi lazımdır. Bilgiye hudut tayin edemeyiz.
Ancak, yapılan her işe karşı önyargılı hareket de çok yararlı değildir. Bu konuda fikir serdedenlerin bir kısmının eskinin değişmezliğine dair sabit fikirli olduğunu düşünüyorum. Her eskiden kolay vazgeçmek çok makul bir yöntem değildir. Her eski, eksikli de değildir. Ancak, eskinin gözden geçirilmesi, yeniliklerin ilavesi yaşanılan çağın, dönemin, bilim ve teknolojideki gelişmelerin bir zaruri neticesidir.
Şu anda meydana gelen patlamalar, verilen şehitler, gaziler, yaşanılan trajediler ve özellikle içinde yaşadığımız coğrafya atılan her adımın, yapılmak istenilen her düzenlemenin haklılığını gösteriyor. Şayet kurumlarımız yeterli ve iyi işliyor olsa, bu türden terörist saldırı ve sabotajlar gerçekleştirilebilir mi? Terör bir tehdit unsuru olarak gündemimizde olur mu?
Diyeceksiniz ki, mevcut güvenlik ve bilgi temelli teşkilatların hiç mi başarısı yok?
Olmaz mı… Kurumlarımıza öyle bir haksızlık yapabilir miyiz…
Ancak, yüzlercesini önlemeniz bir tanesini önleyememe halinizi ortadan kaldırmıyor. Bu tür kurumlar sıfır hata ve sıfır tolerans üzerine kurgulanır ve işletilir.
Diğer taraftan kanunla sınırları çizilmiş bir kurumu kapatmak zorunda kaldık, niye peki? Sınırlarını, görevlerini yapmak yerine FETÖ örgütünün aparatına dönüştüğü için… TİB denilen kurum, terör yapılanmasının siyasiler, bürokratlar, işadamları, sivil toplum üzerinde şantajlarını rahatlıkla yapabilmesi için onlara bilgi desteği sağlayan bir yapıya dönüşmüş; binlerce insanın anayasal hakkı olan iletişim özgürlüğünü ortadan kaldırmıştı.
Kurulurken çok iyi niyetle, kanunlarla sınırları belirlenen bu yapıların bir müddet sonra tereddi ettiğini, çizgi dışına çıktığını ve muzır hale geldiğini görüp yaşayabiliyoruz.
İşte bunun içindir ki, yapılanmaların değişik görüş ve fikirlerin alınarak oluşturulması, hızlı yapılsa bile aceleye getirilmemesi ve eksikliklerinin, aksaklıklarının telafi edilmesi zorunludur.
Görünen odur ki, bir süre daha terör kartı açık tutulacak, Türkiye yine büyük şantajlarla karşı karşıya kalacaktır. Ancak Türkiye eski Türkiye değildir. Güvenlik açığı onarılmayacak bir noktada bulunmamaktadır. Açığı bilerek isteyerek oluşturanlar, buradan siyasal ve uluslararası çıkarlar devşirenler büyük ölçüde tespit ve tedip edilmiştir.
Bundan sonrasında Allah’ın izniyle ne kadar azdırılırsa azdırılsın terörizmin sönümlenme süreci başlayacaktır. Terörizm argümanı Türkiye’de son günlerini, dönemlerini dopingli bir şekilde yaşamaktadır.