Toplu ulaşımda korona çilesi
İstanbul başta olmak üzere birçok kentte 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşların toplu taşıma kartları kullanıma kapatılınca vatandaşlar için ulaşım çileye döndü. 65 yaş üstü vatandaşlar ‘Biz en çok hastaneye gidiyoruz ama otobüse binemeyince oraya da gidemiyoruz’ diyor. Kimi de ‘Ne yapalım uçalım mı?’ diye soruyor.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşların sokağa çıkma kısıtlaması devam ediyor. Vaka sayısında artışın ardından yeni bir kararla bu yaş grubu vatandaşların toplu taşıma araçlarını kullanması da engellendi. İstanbul başta olmak üzere birçok ilde 20 yaş altı ile 65 yaş ve üstü vatandaşların sokağa çıkabildiği saatlerde toplu taşıma kartları sistem üzerinden iptal ediliyor. Milliyet’in konuştuğu vatandaşlar, mağdur olduklarını söylüyor. Hastaneye gitmek zorunda olanlar, sigortalı bir işte çalışmayıp gündelik işlerde çalışanlar, çocuklarıyla birlikte seyahat etmek zorunda kalan veya engelli yakınlarına eşlik eden çok sayıda vatandaş ise bir yerden başka bir yere ulaşımın çileye dönüştüğünü söylüyor.
‘YASAKLAR KALKSIN’
Milliyet'in haberine göre, eşi Salih Kara ile birlikte toplu taşımaya binemedikleri için sitem eden 70 yaşındaki Zehra Kara, hastaneye bile gidemeyecek kadar mağdur olduklarını söyledi. Kara, “Biz devamlı doktorlardayız. Eşimin de benim de çok sayıda sağlık sorunumuz var. Hastaneye gideceğiz. Toplu taşıma yasaklandığı için gidemiyoruz. Çok üzüldük. Bundan şikâyetçiyiz. Yasaklar kalksın. Belli bir saatlerde kullanabiliyorduk. Şimdi onu da yapamıyoruz. Çocuklarım her zaman müsait olmuyor. Geçen gün oğlumu işteyken çağırıp hastaneye gittik” diyor.
‘UÇALIM MI?’
Karardan küçük çocuğu olan anneler de mağdur. Çocukların yanlarında ebeveynleri olsa bile toplu taşıma araçlarına alınmadığını dile getiren Esra Yılmaz, isyan ediyor:
“İnsanların seyahat etme özgürlüğüne engel olmak yasalara aykırı. HES kodu olsa bile ne biz anneler çocuklarımızla birlikte otobüse binebiliyoruz ne de 65 yaşından büyük insanlar. Küçük çocuğumuzla bir yere gidemiyoruz, kısıtlanıyoruz. Ne yapalım uçalım mı? O zaman herkese özel araç tahsis edilsin. Arabası olan istediği yere gidebiliyor, orada sıkıntı yok ama olmayanlar mağdur ediliyor.”
‘ZEVKE ÇIKMIYORUZ’
İki çocuk annesi Seda Kalem de hastanede yatan annesini çocuklarının toplu taşıma araçlarına binmesi yasak olduğu için ziyaret edemediğini belirterek, “Eşim işe gittiği için araba onda kalıyor. Çocukları evde tek başlarına bırakıp da gidemiyorum çünkü onlara bakacak kimsem yok. Zevkimize dışarı çıkmıyoruz ki. Yapmamız gereken şeyleri yapmak ya da ihtiyaçlarımızı karşılamak için gidiyoruz. Ama onu da kısıtladılar” diyor.
NE YAPMALI?
İstanbul Valiliği’nden edinilen bilgiye göre; 20 yaş altı ile 65 yaş ve üstü olup sigortalı bir işte çalışan vatandaşlar, çalıştıkları iş yerlerinden aldığı belge ile belediyelerin ilgili birimlerine başvurarak toplu taşımayı kullanmaya devam edebiliyor. Ayrıca seyahat yasağından dolayı toplu taşımayı kullanamayıp, gideceği yere maddi imkansızlıktan dolayı gidemeyenler, 112’yi arayarak ALO Vefa hattına yönlendiriliyor. Talep buldukları ilçe kaymakamlıklarına bildirilerek ulaşım imkanı sağlanıyor.
GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkanı Dr. Gülüstü Salur, 65 yaş ve üstü vatandaşlara uygulanan seyahat yasağının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Dernek olarak, İstanbul Valiliği’ni, gerekçesi açıklanmayan bu ‘toptancı yasak’ kararını gözden geçirip düzeltmeye çağırıyoruz. Zaten yaşlılar salgının kendileri için nasıl bir risk oluşturduğu konusunda bilinçliler. Baktığımızda yaşlı insanların yüzde 50’si aileleriyle birlikte yaşıyor. Bu aile bireyleri çalışıyor, çeşitli nedenlerle sokağa çıkıyor veya toplu taşımaya biniyor. Yani virüsü eve taşımaları söz konusu. Bu durumda 65 yaş üstü bireyleri eve kapatmanın bulaşma riskini ne kadar azaltacağı konusunda herhangi bir bilimsel veri yok. Ama bu durum büyük bir mağduriyet yaratıyor” değerlendirmesini yaptı.