Trump göreve geldi ve ‘Açlık Oyunları’ başladı

Trump göreve geldi ve ‘Açlık Oyunları’ başladı

Yeni Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald John Trump görkemli bir kutlama ile görevinin başına sağ salim geçti. ‘Aman nükleer şifreler elinde olacak’, ‘aman kaza kurşununa gidebilir’ derken o gün gelip geçti. Üzerine “Kadın Yürüyüşü” adında ülke hatta dünya çapında büyük bir protesto yürüyüşü bile organize edildi.

Protestolara katılan kişilerin profilleri ise görmeye alışık olduğumuz bir kitleden oluşuyordu. Üzerine çok fazla konuşmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Deviantart‘dan edelhert89 isimli sanatçı muhteşem bir görsel ile konuyu özetlemiş. Yürüyüşlerin organizasyonunda bizim de yakından tanıdığımız Soros’un parmağı olduğu gizlenmeyen bir gerçek. Ve bu giderek büyüyeceğini bildiğimiz bir savaşın başlama düdüğü. Amerika için ‘Açlık Oyunları’ başladı.

Bu zamana kadar uzaktan izledikleri ‘Renkli Devrimler’, ‘Arap baharı’, ‘Gezi olayı’ gibi halk hareketleri silahı artık kendilerine dönmüş durumda. Dünyaya bu zamana kadar böbürlenerek demokrasi dersi verirken kendi Homeland Security politikalarını ihlal edecek kitlesel olaylara nasıl müdahale edeceklerini hep birlikte izleyerek göreceğiz. Sonuçta karşılarında “Beyaz Saray’ı patlatmak istiyorum” diye küfürler saçan Madonna ve onlarca ünlü var.

Eyy Trans Pasifik ortaklığı, Sen kimsin be?

Trump’ın seçileceğini uzun zamandır sürekli tekrarlayan birisi olarak bunun bir tahmin değil, bir okuma olduğunu anlatmam gerekli. Bu okumanın temelini ise ekonomik veriler oluşturuyor. Amerika’da 1970 sonrası ülke kontrolünü neredeyse tamamen ele alan küresel sermaye gruplarının son 15 yılda panik halinde üretimi Çin’e kaydırması daha sonrasında ekonomik verilerin anormal değişimi Trump’ın gelişini kaçınılmaz kıldı.

Grafikte Dünya Bankası’nın verilerine göre Çin ekonomisinin (GSYİH) nasıl hormonlu şekilde büyütüldüğünü ve rakiplerini geçerek Amerika’nın ensesine yapıştığını görebilirsiniz

Bugün ise Trump, Obama’nın hızlı şekilde inşa ettiği bir yapının daha temellerine dinamit koyup tarihin karanlık sayfalarına gönderdi: TPP, yani Trans Pasifik Serbest Ticaret Anlaşması. Getirilerinin Uzakdoğu ülkeleri için yıkıcı olacağını kısa bir sürede, sebepleri ile göreceğiz.

Çin karşıtlığı ile bilinen Trump’ın ABD’nin tüketim gücü ile yaratılan bu canavara karşı önlem alması yine ABD’nin dünya hegemonyasını devam ettirebilmesi için kaçınılmaz. Peki bu büyük mücadelenin arifesinde Putin ile kuracağı muhtemel ittifaktan dolayı büyük eleştiriler alan Trump’ın hamlelerini ne olacak? Bana göre bu sıralama şu şekilde gerçekleşecek;

-Trump ABD’nin yerli medyasını kuracak çünkü mevcutları ile devam edebilmesi neredeyse imkansız

-İstihbarat kurumları dizginlenecek. Özellikle CIA’i zor günler bekliyor

- Yerli sermayesini güçlendirecek, internetin balon şirketleri patlayabilir

- Üretimi Çin’den tekrar ülke içerisine çekecek

- Çin’e karşı büyük ekonomik saldırılar gerçekleşecek. Çin, Amerika’ya 1.12 Trilyon Dolar ile en çok borç vermiş olan ülke. Bunları alabileceğini sanmıyorum

- Avrupa’da Çin ile ittifak kurabilecek ülkelere baskılar artacak. Avrupa’da üsler fazlalaşacak

- Afganistan ve bölgedeki petrol hatlarında kontrol artacak

- Çin’in yakıt depolarından olan İran üzerine baskı artacak, etnik hareketlilik başlatılacak

- Güney Kore ve Japonya hızla silahlandırılacak

- Uygur Türklerinin adlarını dünya kamuoyunda duymaya başlayacağız

- Amerika tek kutuplu dünyadan vazgeçip bölgesel güçlerin oluşmasına izin vermek zorunda kalacak

- Ve Birleşmiş Milletler’in varlığı sorgulanmaya başlanacak

Dünya, tarihin akışını değiştirecek büyüklükte olaylara gebe. Türkiye’nin yukarıda bahsettiğim olaylara karşı dimdik ayakta durabilmesi için siyasi istikrarsızlığı ortadan kaldırmalıyız. Önümüzdeki referandum bu sebeple çok ama, çok büyük önem taşıyor. Bir an önce Cumhurbaşkanlığı sistemine geçip olası fırtınalara karşı derin köklerimizle buluşmalıyız.