Trump’ın ‘Gazzelileri sürgün’ planının arkasındaki isim ortaya çıktı! O aklı bakın kim vermiş?

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki ateşkesin ardından yaptığı açıklamalarla yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Trump, "Filistinlilerin Gazze’den ayrılmaktan başka alternatifi yok." diyerek Ürdün ve Mısır’a gönderilmeleri gerektiğini savundu. Bu açıklamalar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, ABD basını bu fikrin Trump’a kim tarafından verildiğini araştırdı.

ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından Puck News, Trump’ın bu söylemlerinin arkasında damadı ve eski Ortadoğu danışmanı Jared Kushner olduğunu yazdı.

Trump’ın Sürgün Planı Ne Anlama Geliyor?

Trump, ilk olarak Hamas ile İsrail arasındaki ateşkesin kalıcı olmayabileceğini söylemiş, ardından da Filistinlilerin Gazze’den çıkartılarak Ürdün ve Mısır’a yerleştirilmesi gerektiğini savunmuştu.

Bu açıklamalar, özellikle Filistin tarafında büyük tepki çekti. Hamas yetkilileri, Trump’ın sözlerine sert bir dille karşı çıkarak, "Filistinlileri yerinden etme girişimlerini kesin bir şekilde reddediyoruz." açıklamasında bulundu.

Kushner ve Suudilerle Olan Bağlantısı

ABD basınında yer alan analizlere göre, Trump’ın damadı Jared Kushner, Suudi Arabistan ile olan yakın ilişkileriyle tanınıyor. Ortadoğu’daki birçok stratejik gelişmede rol oynayan Kushner, Trump’ın başkanlığı döneminde ABD’nin İsrail-Filistin politikasında etkili isimlerden biri olmuştu.

Puck News’in haberine göre, Kushner’in bu planı savunmasının nedenlerinden biri Gazze sahillerinin ekonomik potansiyeli. Kushner’in, "Gazze sahilleri çok değerli. İnsanları oradan çıkarıp bölgeyi temizlemek için elimden geleni yapardım." dediği iddia edildi.

Trump Yeni Bir Yol mu Arıyor?

Trump’ın, Arap dünyasındaki liderlerin kendisine mesafeli yaklaşmasından rahatsız olduğu ve bu nedenle yeni bir politika denemek istediği belirtiliyor.

Özellikle 2024 ABD başkanlık seçimlerine hazırlanan Trump’ın, İsrail yanlısı seçmenlerin desteğini güçlendirmek için bu söylemleri ön plana çıkardığı düşünülüyor.

Ancak, Filistinli liderler ve insan hakları savunucuları, bu tür bir planın bölgedeki tansiyonu daha da yükselteceği konusunda uyarıyor.