Trump'ın "Savaşları bitireceğiz" sözünün perde arkası! İsrail Anadolu planını erteledi mi? Kemal Olçar'dan 5. Suriye Harekatı çağrısı...

Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Askeri Stratejist Doç. Dr. Kemal Olçar, SuperHaber için dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. İsrail'in Türkiye'ye karşı bir tehdit haline geldiğini belirten Olçar, Trump'ın "Savaşları bitireceğiz" sözünün perde arkasını yazdı. Olçar, İsrail'in Anadolu planının ertelendiğini belirterek Türkiye için 5. Suriye Harekatı'nın doğru çıkış noktası olacağını söyledi.

İşte Doç. Dr. Kemal Olçar'ın SuperHaber için yazdığı çarpıcı yazı:

Yahudi tarihine bakıldığında 1870-1890 yılları arasında özellikle Rusya ve Doğu Avrupa'dan yüzbinlerce Yahudi Filistin topraklarına göç etmeye başlamıştır.

Başlangıçta Abdülhamit Han ve İttihat Terakki Yahudi nüfusu İzmir, Selanik, Bursa, Makedonya ve Mezopotamya bölgelerine yerleştirmeye çalışmıştır. Bu yönlendirme kısmen başarılı olsa da Filistin topraklarının bu işgalci nüfustan uzak tutulmasına engel olunamamıştır. Ardından Avusturya-Macaristan vatandaşı Aşkenazi Yahudisi Theodor Herzl (Binyamin Ze'ev) Şubat 1896'da Almanca basılıp yayımlanan “Yahudi Devleti” anlamına gelen “Der Judenstaat” kitabı yazmış ve 1897'de Basel, İsviçre'de Birinci Siyonist Kongre'yi toplamayı başarmıştır.

Kongrede başkan seçilerek politik olarak çok etkili olmayan öncülleri Yehuda Bibas, Zvi Hirsch Kalischer ve Judah Alkalai adlı Yahudi hahamlardan sonra Siyonizm’in kurucu babası olarak tarihe geçmiştir. Ancak Siyonizm’e asıl uluslararası destek İngiltere’den gelmiş ve Yahudi Devleti’nin kuruluşuna yönelik 1917 ile 1926 yıllarında olmak üzere iki defa Balfour Deklarasyonu gerçekleştirilmiştir. Tüm bu gelişmelerden sonra BM tarafından yapılan 1947 Taksim Planı ve müteakiben ilan edilen İsrail Devleti bugün yaşadığımız tüm katliam, soykırım ve savaşların temelini teşkil etmiştir.

Bu sebeple İsrail Ordusu ile Arap orduları-Hizbullah-Hamas-İran arasında 1948’den günümüze 1948 Arap-İsrail Savaşı, 1956 Süveyş Krizi, 1967 Altı Gün Savaşı, 1973 Yom Kippur Savaşı, Lübnan İç Savaşı, İlk İntifada, İkinci İntifada, 2006 İsrail-Lübnan Savaşı, Gazze Savaşı, Gazze Şeridi hava saldırıları, 2014 Gazze Savaşı, 2021 Filistin-İsrail çatışmaları, 2023 Hizbullah-Husi-Hamas ile İsrail Savaşı ve Filistin Soykırımı olmak üzere onlarca düşük ve orta ölçekli savaşlar meydana gelmiştir. Bu savaşların sonunda Filistin halkı sistematik olarak ve ABD-AB’nin koşulsuz desteğiyle tehcire, soykırıma ve toprak kaybına maruz kalmıştır. Yine bu savaşlar 6 gün ile 330 gün arası zaman dilimleri içinde gerçekleşmiştir. Ancak son Filistin Soykırımı 7 Ekim 2023 tarihinde başlamış ve ne zaman biteceği de bilinmediğinden tarihte en uzun İsrail-Filistin Savaşı olarak yerini şimdiden almıştır. Yine İsrail ilk defa Vadedilmiş Toprakların ele geçirilmesine yönelik ilerlemesine devam ederek Türkiye’ye karşı bir tehdit haline gelmiştir.

Bu durumda İsrail’in nasıl bir tehdit olduğuna bakıldığında karşımıza dört temel plan çıkmaktadır;

  • İlk plan; İsrail’in politik sisteminde ve halk nezdinde destek bulan “Sağ” kesimin desteklediği Gazze, Batı Şeria, Golan Tepeleri, Doğu Kudüs ve Sina Yarımadası’nı kapsayan bir ari Yahudi Devleti’nin kurulması planıdır.

  • İkinci plan; Fırat Nehri’nden Nil Nehrine kadar uzanan bir Büyük İsrail Planı, daha ziyade “Radikal Sağ” fraksiyonun desteklediği bu plan “irredentist -yayılmacı” bir özellik arz etmektedir.

  • Üçüncü plan; teolojik motivasyon ile ortaya konmuş ve “Yahudi Diasporası ve Amerikan Evanjelistlerinin” müştereken desteklediği Vâdedilmiş Toprakların (Arz-ı Mev’ûd) ele geçirilmesine yönelik genişleme stratejilerini kapsamaktadır. Kuveyt, Lübnan, Mısır, Filistin, Ürdün, Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Suudi Arabistan olmak üzere 10 ülkeyi kapsayan bu plan Ortadoğu’nun yeniden düzenlenmesi fikrinin arka planını yansıtmaktadır.

  • Nihai plan; tüm yerkürenin ele geçirilmesi ve Yahudi nüfus dışında kalan tüm insanlığın köleleştirilmesi üzerine kurgulanmış bir ütopizmdir. Bu hedefin destekçileri genel olarak “derin Yahudi finans çevresi” ve “milliyetsiz, vatansız, inançsız ve derin sermaye” gruplarıdır.

Bugün gelinen nokta sadece ikinci planın uygulanması aşamasından ibarettir. Uygun koşullar oluştuğunda, ülkemizde iç cephe çökertildiğinde ve Türkiye askeri, ekonomik, beşerî, teknolojik, sosyolojik ve psikolojik güç parametrelerini kaybetmeye başladığında sıranın Anadolu topraklarına gelmesi kaçınılmazdır.

Bunun için öncelikle Ortadoğu’da bölgesel bir savaşın çıkarılması, olmaz ise Üçüncü Dünya Savaşının başlatılması dahi göze alınmış gözükmektedir.

İşte Trump’ın dünya savaşının çıkmasını engelleyeceği sözünün gerisinde İsrail’in üçüncü safha planının ertelenmesi yatmaktadır.

O yüzden Türkiye öncelikle İsrail’in PKK/PYD/YPG terör örgütü ile birleşmesini engellemeli, ABD’ye “baskı yaparak/anlaşarak/yüklenerek”, Trump Suriye’den askerlerini çektiğinde güç boşluğunu derhal doldurmalı, DAEŞ’in yeniden canlanmasını önlemeli, Esad Rejimi ve Rusya ile bu konuda anlaşmalı, İran’ı şimdilik kenarda tutmalıdır.

Bu stratejinin doğru çıkış noktası ve kilidi 5. Suriye Harekâtı olacaktır.       

E-ticaret'te stopaj oranı belirlendi Suriye'nin yeni Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani İZÜ mezunu! 190 milyon dolarlık karşılaşmayı kazanan Oleksandr Usyk
Sonraki Haber