TÜBİTAK yeşil hidrojen üretiminde devrim yaptı! Yerli elektrolizör teknolojisi karbon tüketmeden hidrojen üretecek
Enerjide tam bağımsızlık yolunda her alanda çalışmalarını hızlandıran Türkiye, dünyada daha emekleme aşamasında olan hidrojen enerjisinde önemli bir aşamayı geçti. Petrolden doğalgaza kadar yer altı kaynaklarını artıran Türkiye, yeni nesil enerji konusunda da dünyada söz sahibi oluyor. Bu alandaki son önemli gelişme ise hidrojen teknolojisinde sağlandı. İşte detaylar...
TÜBİTAK,hidrojen üretiminde maliyet avantajı ve karbon bağımlılığını sıfıra indiren Proton Değişim Membran (PEM) tipi elektrolizör üretimini yerli kaynaklarla gerçekleştirdi. Sahip olan ülkelerin kimseyle paylaşmadığı bu teknoloji artık Türkiye’de de var. PEM, hidrojen teknolojilerindeki ilk yüksek kapasiteli yerli ürünü olma özelliğini taşıyor. Bu teknoloji, Türkiye’nin yeşil enerji hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacak.
Balıkesir’in Bandırma ilçesi merkezli olarak hayata geçirilen Güney Marmara Hidrojen Vadisi projesi kapsamında geliştirilen bu teknoloji, Türkiye’nin yeşil enerji hedeflerine büyük katkı sağlaması bekleniyor. Güney Marmara Kalkınma Ajansı, Eti Maden İşletmeleri ve Enerjisa’nın finansman desteğiyle yürütülen proje, Türkiye’nin ilk yerli yeşil hidrojen üretim tesisinin saha uygulamasını da kapsıyor.
Üretilen PEM elektrolizör, saatte minimum 5 standart metreküp yeşil hidrojen üretme kapasitesine sahip. Bu elektrolizörün en önemli özelliği, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik kullanılarak suyun hidrojen ve oksijene ayrıştırılmasını sağlaması. Böylece, karbon emisyonu olmadan temiz hidrojen üretilebiliyor. Üretilen hidrojen, Enerjisa’nın Bandırma’daki doğalgaz santralinde türbin jeneratörlerinin soğutulmasında kullanılacak. Ayrıca, bu teknoloji sanayi ve medikal uygulamalarda da kullanılabilecek şekilde tasarlandı.
Ticari potansiyel ve gelecek planları
Hidrojen Vadisi Proje Koordinatörü Mehmet Volkan Duman, TÜBİTAK tarafından geliştirilen PEM elektrolizörlerin, sadece yerel ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp ticari üretim ve ihracat potansiyeline de sahip olduğunu vurguladı. Duman, “Bu teknolojiyi geliştirerek, Türkiye’yi yeşil hidrojen alanında önemli bir oyuncu haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Proje kapsamında Eti Maden’in sodyum borhidrür bazlı yeni bir güç sistemi geliştireceği de belirtildi. Bu sistem, hidrojenin depolanması ve taşınması konusunda yeni çözümler sunabilir.
Yerel teknolojinin önemi
Gebze’deki TÜBİTAK yerleşkesinde montajı tamamlanacak olan elektrolizör, Bandırma’ya taşınarak sahada aktif olarak kullanılacak. Bu gelişme, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümünde yerlilik oranını artırma hedeflerine önemli bir katkı sunuyor. Aynı zamanda, sanayi ve enerji sektöründe yenilikçi çözümlerin önünü açıyor.
Türkiye’nin bu alanda attığı önemli adımlar, sadece iç piyasada değil, uluslararası enerji sektöründe de rekabet avantajı sağlayabilir. Yerli ve yenilikçi projelerin, gelecekte yeşil enerji hedeflerine ulaşılmasında kritik bir rol oynaması bekleniyor.
Türkiye’nin yerli elektrolizör teknolojisi, ülkenin yeşil hidrojen üretiminde önemli bir adımını temsil ediyor. Bu teknoloji, hem enerji dönüşümüne katkı sağlayacak hem de Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü artıracak. Yeşil hidrojen, geleceğin temiz enerji kaynağı olarak görülüyor ve Türkiye’nin bu alanda öncü olması, ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacak.