Tunç Soyer olayına bir de bu açıdan bakın
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, İzmir'e özel bayrak ve para çıkartmayı planladığı ortaya çıkmıştı. Konuyu bugünkü köşesinde kaleme alan Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, İBBTV'nin minare logosunu değiştirmesini, Soyer'in gittiği yerlerde Çav Bella ile dans etmesini örnek göstererek işaretlerin önceden verildiğini belirtti. Babaoğlu, "Proje işaretler üzerinden sürüyor." ifadelerini kullandı.
"Demiştim ki... İçeride iki siyasi/sosyal cephe var: Milliler ve ecnebiler, gerisi hikayedir.
Ve sormuştum: Ecnebiler ve arkalarındaki küreselci odak işlerini nasıl ve hangi hedefe doğru yürütüyorlar? Cevabım açıktı: 'Zihinleri yönlendiren işaretlere bakın, anlarsınız.'" sözleriyle yazısına başlayan Haşmet Babaoğlu, eski yazısını da anımsatarak şu ifadeleri kullandı:
"13 Eylül 2019'daki yazımın başlığı "İşaretler"di, belki hatırlarsınız...
O hafta İBBTV şehrin 50 yıllık yedi tepeli ve minareli logosunu kaldırıp yerine LGBT renkleriyle oluşan bir duman bulamacını koymuştu.
Aynı tarihlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de her gittiği yerde Çav Bella'yla dans ediyor; aslında II. Dünya Savaşı'nda İtalyan direnişçileriyle tarih sahnesine çıkan bu marşı sembol haline getiriyordu.
Ne ilginçtir ki, İzmirliler meşhur ettikleri "İzmir'in dağları"nı (ki o da aslında Kafkasya Marşı'dır) az daha unutacaklardı.
Böyle onlarca işaret vardı aslında.
Proje işaretler üzerinden sürüyor.
Toplumsal Tarih dergisinin geçen şubat ayı kapağının "Tarihte bayrağı olan nadir şehir: İzmir" olması zamanlama bakımından bir tesadüf müydü? Güldürmeyin beni!
***
Eh, bütün bunlar nedeniyle dün ortalığı karıştıran "Tunç Soyer'in İzmir için ayrı bir para ve bayrak çalışması yaptığı ortaya çıktı" haberlerine şaşırmadım.
Tam Ayasofya'nın açılmasının hararetle tartışıldığı bir sırada Ekrem İmamoğlu'nun
Yunanistan'daki Delphi Ekonomi Forumu'na bağlanıp "Ayasofya'nın ibadete açılması gibi bir ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum" demesi ve açıklamasında sürekli "merkezi hükümet" ifadesini kullanması da beklenmedik bir şey değildi.
Şaşırmamalıyız!
Çünkü bunun için o mevkilere aday yapıldılar ve özel iletişim teknikleri uygulanarak seçtirildiler.
Oralarda kaldıkları sürece de böyle gidecekler.
***
Gün gelir, İzmir ve İstanbul'un yerel yönetimlerinin "biz böyle nefes alamıyoruz, bize özerklik verin" demeye başladıklarını görür müyüz?
Şu son birkaç ayda daha önce aklımızdan geçirmediğimiz neler görüp yaşadık, dersem..
Anlarsınız.
Durmadan tekrarlıyorum, tekrarlayacağım.
Artık evde kalmayın ama uyanık kalın!"
BABAOĞLU'NUN YAZISININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Savunma ve Güvenlik Stratejileri Analisti Yusuf Alabarda ise 24 TV yayınında konuya ilişkin çok sert ifadeler kullandı.
"Söz konusu belediye başkanı, Sur'da Mehmetçik şehit edilirken oraya gidip 'Sivil katliamlar durdurulsun' diyen birisi olduğu için cemaziyelevveline bakarak yorum yaparım." diyen Alabarda, "Biz Kuvay-i Milliye'yi Hasan Basri Çantay'ın üzerinden okurken, Mehmet Akif Ersoy'un üzerinden okurken, Zoğros Paşa'da Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği hutbe üzerinden okurken, Çav Bella ile İzmir'in sokaklarında 9 Eylül kutlanmaz. Bunlar arkada bir bagaj olarak dururken 'İzmir'in bayrağı, İzmir'in parası' derseniz biz bu işte hiçbir şekilde hüsnüniyet aramayız" ifadelerine yer verdi.