TÜRGEV'den LGBTİ'ye karşı net duruş
TÜRGEV, son yıllarda LGBTİ adı altında politik bir hüviyet kazanan eşcinselliği olumlayan ve arkasına uluslararası kurum ve kuruluşlarını da alarak küresel bir dayatmaya dönüştüren çabaya karşı tavrını yaptığı yazılı açıklama ile ilan etti. LGBTİ'ye karşı net duruşunu ortaya koyan TÜRGEV, "Bu dayatma emredici ve nefret dilini esas alan propaganda yöntemiyle dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de toplum huzurunu ve sağlığını tehdit eder noktaya gelmiştir." uyarısında bulundu....
İşte TÜRGEV'in, LGBTİ çatışı altında uluslararası bir dayatmaya dönüşen ve toplumsal huzuru tehdit ettiğini belirttiği homoseksüelliğe karşı duruşunu ilan ettiği "İNSANLIK İÇİN SESİNİ YÜKSELT!" başlıklı çağrısı:
"İNSANLIK İÇİN SESİNİ YÜKSELT!
Son yıllarda giderek politik bir hüviyet kazanan homoseksüellik ve türevlerine dair hareketin, uluslararası kurum ve kuruluşların da desteğini arkasına alarak küresel bir dayatmaya dönüştüğünü müşahade ediyoruz. Bu dayatma emredici ve nefret dilini esas alan propaganda yöntemiyle dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de toplum huzurunu ve sağlığını tehdit eder noktaya gelmiştir.
Homoseksüellik ve türevlerinin propagandasının yapılması, bunları özendirici üslup kullanılması toplumumuzun ezelden beri güçlü şekilde karşı olduğu bir olgudur. Ailelerin neredeyse tamamı biyolojik cinsiyeti temel almakta, çocuklarını ‘kadın’ ve ‘erkek’ olarak yetiştirmeye özen göstermektedir.
Öte yandan çeşitli nedenlerle biyolojik cinsiyetini yadsıyan bireylerin geçmişten bu yana eşit vatandaşlık temeline dayalı hakları koruma altındadır. Toplumumuz bu bireyleri nefret nesnesi olarak değerlendirmemekte, bu nedenle baskı ve şiddete uğramalarını diğer şiddet suçlarıyla aynı kategoride görüp lanetlemektedir. Ancak propaganda yoluyla insanın sadece ilkel güdülerine indirgenmesini reddetmekte, eşrefi mahlukat olarak yeryüzünde bulunan insanın tek boyutlu ilkel bir varlık olarak kimliklendirilmesini insan onuruna ve varlığına bir saldırı olarak değerlendirmektedir.
Geçmişten bugüne tevarüs ettiğimiz bütün değerlerimize aykırı olarak toplumumuza enjekte edilmeye çalışılan bu ihraç “norm”u sosyal bünyemiz reddetmektedir. Toplumumuz bu yöndeki dayatmayı ağır bir ihlal olarak görmekte ve toplumsal genetiğimize dönük bir müdahale girişimi olarak okumaktadır.
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olarak biz de giderek belirginleşen bu dayatmaya karşı net duruşumuzu ortaya koyuyoruz. İnsanlığı tehdit eden, toplumların taşıyıcı unsuru olan aileyi yok ederek toplumsal çözülme ve çürümeyi hızlandıran, gençlerin ve çocukların anlam dünyalarını alt üst ederek onları bedensel ve ruhsal olarak yaralayan bu olguyu bir norm olarak asla kabul etmeyeceğiz. Propagandasının yapılmasına sessiz kalmayacağız. Gençlerimizin ve çocuklarımızın önüne konan bu yöndeki modelleri ve teşvikleri hoş görmeyeceğiz. İnsanlığın faşist yöntemlerle baskı altına alınmasına, cinsiyetsiz, ailesiz, atomize insan yaratma projesine karşı sesimizi yükselteceğiz. İfade hürriyetinin ve inanç hürriyetinin baskı altına alınmasına izin vermeyeceğiz.
Yalnız olmadığımızı, sesimizin tüm dünyada insanlık ailesinin geleceği için endişe duyan her dinden, her ırktan ve her düşünceden milyonlarca insanın sesine karıştığını biliyoruz. Çağrımızı onların çağrılarına ekliyoruz.
Geleceğimizi, çocuklarımızı, insanlık haysiyetini ve onurunu korumak hepimizin ortak vazifesidir. Ülke ve dünya kamuoyunu bu sese ortak olmaya davet ediyoruz. Hep beraber sesimizi yükseltelim.
Onurumuz için, geleceğimiz için, insanlık için!.."