Türk şairlerin Doğu Türkistan duruşu: Etnik ve kültürel soykırıma son vermesi için Çin'e ortak çağrı

Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik baskı politikasına son verilmesi için Türkiye'den çağrı geldi. 88 şairin imzaladığı ortak mektupta “İnsan onurunu hiçe sayan her tutumunuzdan dolayı hak ihlali yaşamış Doğu Türkistanlılardan ve insanlıktan özür dileyiniz" ifadeleri yer aldı.

Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dur demek için ayağa kalkan Türkiye’nin şairleri Çin Halk Cumhuriyeti’ne Doğu Türkistanlılardan ve insanlıktan özür dilemesi çağrısında bulundu. Çocuk Vakfı, Dünya Çocuk Elçiliği, İnsanlık Savunma Hattı çatısı altında bir araya gelen 88 şairin imzaladığı ‘Türkiye’nin Şairlerinden Çin Halk Cumhuriyeti’ne Çağrı’ başlıklı ortak çağrı mektup Türkçe, Çince ve İngilizce olarak yayımlandı.

Karar gazetesinden Saliha Sultan'ın haberine göre, mektupta, Doğu Türkistan’da sistematik olarak uygulanan ‘etnik ve kültürel soykırım’ karşısında sessiz kalan ülkeler, Birleşmiş Milletlere bağlı örgütler ve dünyadaki “Çin lobisi”nin kontrol ettiği insan hakları kuruluşları uyarıldı. Çağrı metni uluslararası medyaya, Birleşmiş Milletlere bağlı örgütlere, insan hakları kuruluşlarına, Türkiye’de elçilik ve büyükelçiliği olan ülke temsilcilerine duyuruldu.

‘YERYÜZÜNÜN BÜTÜN ŞAİRLERİNE SESLENİYORUZ’

Çocuk Vakfı Başkanı (Türkiye) ve Dünya Çocuk Elçiliği Sözcüsü Şair Mustafa Ruhi Şirin, çağrıya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Dünya sistemi, 21. yüzyılın ilk eşiğinde insan hakları ihlallerini çözemeyen çaresizlik sarmalı içindedir. Türkiye’nin şairleri hak ihlalleriyle insan onurunun ve masumiyetin yok edilmeye çalışıldığı her yer için insanlığın ayağa kalkmasını öneriyorlar. Dünyanın kardeşlik, barış ve esenliği için yeryüzünün bütün şairlerinin seslerini masumiyetin öldürülmeye çalışıldığı her yere ve Doğu Türkistan’a duyurmalarını diliyoruz.”

TÜRKİYE’DEN ÇAĞRI YAPAN ŞAİRLER

Mustafa Akar, Hasan Akay, Gökhan Akçiçek, Hüseyin Akın, Yusuf Alper, Günel Altıntaş, Zeynep Arkan, Gökhan Arslan, Bahtiyar Aslan, Arif Ay, Mehmet Aycı, Ali Ayçil, Mustafa Aydoğan, Nihat Hayri Azamat, Alaettin Bahçekapılı, Mehmet Baş, Atıf Bedir, Yaşar Bedri, Süreyya Berfe, Kâmil Eşfak Berki, Şeref Bilsel, Abdülkadir Budak, Rıdvan Canım, Veysel Çolak, İmdat Demir, İhsan Deniz, Nurettin Durman, Yusuf Dursun, Betül Dünder, Ahmet Efe, Mustafa Baki Efe,Ali Emre, Ömer Erdem, Haydar Ergülen, Sıddık Ertaş, Mehmet Ocaktan, Mustafa Ökkeş Evren, Nurullah Genç, Çağrı Gürel, Hakan Güzeldere, Gülseli İnal, Adil İzci, Arife Kalender, Eşref Karadağ, Müştehir Karakaya, İsmail Karakurt, Hidayet Karakuş, Mualla Kâtip, Hüseyin Kaya, Bilal Kemikli, Cem Kertiş, Hakan Keysan, Hicabi Kırlangıç, Cahit Koytak, Mustafa Köz, Şakir Kurtulmuş, Muhsin Macit, Ahmet Mercan, Salih Mercanoğlu, Mehmet Narlı, Şadi Oğuzhan, Cengizhan Orakçı, Mustafa Özçelik, Adnan Özer, Nâzım Payam, Kenan Sarıalioğlu, Melek Özlem Sezer, Murat Soyak, Özlem Maya Kılınçarslan (Sözbilir), Muhsin İlyas Subaşı, Esat Şenyuva, Tacettin Şimşek, Mustafa Ruhi Şirin, Ramazan Teknikel, Orhan Tepebaş, Adem Turan, Engin Turgut, Serkan Türk, Mustafa Uçurum, Nurgül Ulu, A. Ali Ural, Özcan Ünlü, Atakan Yavuz, Bestami Yazgan, Mavisel Yener, Ahmethan Yılmaz, H. Salih Zengin, Mevlâna İdris Zengin.

Çağrı metninin tamamı:

TÜRKİYE’NİN ŞAİRLERİNDEN ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NE ÇAĞRI:

“İnsan onurunu hiçe sayan her tutumunuzdan dolayı Doğu Türkistanlılardan ve insanlıktan özür dileyiniz!”

ÇİN HALK CUMHURİYETİ’NE SESLENİYORUZ!

Teslim almadığınız, kendinize benzetmediğiniz her komşunuzu düşman saymak gibi bir huyunuz var.

İlkin 711 yılında bu sebepten Uygur Türklerinin yurduna da sahip olmak istediniz. Ancak başaramadınız bunu. Zaman geçse de tarih boyunca bu emelinizden hiç vazgeçmediniz.

1949’da bu kez Doğu Türkistan’ı işgal ettiniz. Yıllarca süren bu işgal sırasında kapalı rejim yürüttünüz ve bütün insanlık dışı uygulamaları devreye sokmaktan geri durmadınız. Öyle ki Han Çinlilerinin Doğu Türkistan'a göçünü özellikle özendirdi. Bu yöntemle Uygur nüfusunu asimilasyona uğrattınız, yarım milyonu aşkın insanı öldürdünüz, ülkedeki dinî kurumlara ve cami topraklarına el koydunuz, okullarda Uygurca eğitimi, kitapları ve müzikleri bile yasakladınız.

2016’da ise özellikle Müslüman kimliğe sahip olanlar için hepten kâbus dolu bir dönem başlattınız. Doğu Türkistan’da “etnik ve kültürel soykırım”a giriştiniz. Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbekleri Çinlileştirmek adına her yola başvurdunuz: Aydınları hapse attınız, insanları zorla yerlerinden ettiniz, kutsal değerleri ayaklar altına aldınız ve mabetleri yakıp yıktınız.

Geleneksel bir cenaze töreni yapmayı, fazla çocuğa sahip olmayı, “zorunlu propaganda dersleri”ne katılmamayı suç saydınız. Gizli gözaltı merkezlerinde milyonlarca Uygur Türk’ünün tutulduğu, uluslararası kuruluşların raporlarıyla sabit olmasına rağmen insanlığı karşınıza alıp vahşete devam ettiniz.

Doğu Türkistan’daki bu yıkılış ve çöküş karşısında sessiz kalan ülkeleri ve Birleşmiş Milletlere bağlı örgütler ile dünyada Çin lobisinin kontrol ettiği insan hakları kuruluşlarını uyarıyoruz ve soruyoruz:

Doğuştan gelen ve sonradan kazanılan insan haklarının bu denli apaçık ihlali karşısında suskun kalınabilir mi? Doğu Türkistan’ın yürek yakan çığlığı duyulmadıkça insanlık düştüğü yerden ayağa kalkabilir mi?

Biz şairler, bütün bu olanlara “Hayır!” diyoruz.

Unutulmasın: İnsan varsa şiir vardır. Şiir, aynı zamanda din, dil, ırk, sınıf, cinsiyet gözetmeksizin bütün insani değerleri savunmaktır. Bizler, şiirle zulme karşı durulabileceğine olan inancımızı hiçbir zaman yitirmedik. Şiir her zaman herkesten daha uyanıktır. İnsanın sıkıştırıldığı, şiddete uğradığı, ölümle yüz yüze bırakıldığı her yere herkesten hızlı koşar. Hakkın ve adaletin, ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların yanında durmak için ayağa kalkmaya çağırır insanlığı. Masumiyetin yok edilmeye çalışıldığı yerlerden biri olan Doğu Türkistan için Çin Halk Cumhuriyeti sana sesleniyoruz: Bebeklere, çocuklara, kadınlara ve her yaştan masum insana uyguladığınız “Çin işkencesi”ne son veriniz! Bir an önce “kültürel ve etnik soykırım”dan vazgeçiniz.

İnsan onurunu hiçe sayan her tutumunuzdan dolayı hak ihlali yaşamış Doğu Türkistanlılardan ve insanlıktan özür dileyiniz!

Unutmayınız ki güneş herkese aynı uzaklıktadır ve hepimiz aynı gökyüzüne bakıyoruz. Sizin suçlarınız ise gökyüzünü kaplamış durumda. İyi bilirsiniz ki Doğu Türkistan’da yaşattığınız acılar yazılsa dünyanın bütün kâğıtları ve kalemleri yetersiz kalır.

Harf harf kurulmuş büyük bir cümle olan insanlığın defterinde kara bir leke olarak kalıp kalmamak sizin elinizde.

Uçurtmayı icat ettiğiniz bilgeliğe geri dönerseniz ancak o zaman göğün maviliğinde kardeşliğin şiirini birlikte yazabiliriz. Gelin, hep birlikte uçurtmaların özgürce dolaştığı göğün maviliğine bakarak kardeşliğin, barışın ve esenliğin şiirini çocuklarımızla birlikte okuyalım…

İŞ TURKCELL Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan CHP Sözcüsü Yücel'e tepki Türkiye'nin en seksi 4. kadını olmuştu! Melis Sezen'den şok sözler...
Sonraki Haber