Türk sanat müziğinin önemli ismi hayata gözlerini yumdu!

Türkan Şoray’ın filmlerinde şarkılarını seslendiren Semra İnanç hayata veda etti. Semra İnanç’ın hayatını kaybettiğini Onur Akay, sosyal medya paylaşımıyla duyurdu. Türk sanat müziği sanatçısı Semra İnanç, vefat etti. Ölüm haberini veren Onur Akay, Türkan Şoray'ın 1990'da çekilen 'Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu' filminde söylediği şarkıları asıl seslendiren ismin İnanç olduğunu hatırlattı. Akay, Sezen Aksu'nun da en beğendiği seslerden birisinin İnanç olduğunu belirtti. Semra İnanç'ın oğlu en büyük acısıydı. En sevilen şarkılarından biri Açma Yaban Çiçeğim'di. Peki, Semra İnanç kimdir? Detaylar haberimizde...

Türkan Şoray’ın filmlerinde şarkılarını seslendiren Semra İnanç, hayata veda etti. Semra İnanç’ın hayatını kaybettiğini Onur Akay, sosyal medya paylaşımıyla duyurdu.

Onur Akay, paylaşımında şu sözlere yer verdi:

“Sezen Aksu’nun en beğendiği seslerden biri olan, Türk sanat müziği sanatçısı Semra İnanç’ı kaybettik. Asıl adı Semra Nazlıben olan sanatçımız, İzmir'de tedavi gördüğü hastanenin yoğun bakım servisinde vefat etmiştir. 12 Ekim Perşembe günü Alsancak Hocazade Camii’nden, ikindi namazından sonra son yolculuğuna uğurlanacak. Müzik hayatına oğlunun denizde kaybolması ile ara vermişti. Hayatının en büyük acısını yaşayan İnanç, Ayşe Arman’la birlikte oğlunu Yunan adalarında ve Atina’da aramış, fakat bir sonuca ulaşamamıştı. 1990 yılında Türkan Şoray, “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu” isimli filminde, bir Türk sanat müziği solisti olan Leyla karakterini oynamıştı ve şarkıları Semra İnanç söylemişti. 1988’de New York Türk Müziği Cemiyeti’ni kuran sanatçımıza, Allah’tan rahmet dilerim.”

SEMRA İNANÇ KİMDİR?

Müzik yolculuğu küçük yaşlarda Türk sanat müziğini seçmesi ile başlayan Semra İnanç, bu alanda büyük ustalarla beraber çalışmalara başlar. Sonraki yıllarda İzmir’de Aerobik Jimnastik Enstitüsü’nü kuran Semra İnanç’ın, iş ortağı ise çok iyi arkadaşı olan Sezen Aksu olmuştur. Büyük usta Cemâl Süreya’nın “Semra İnanç’ı dinlerken ” başlıklı makalesi ile müzik piyasasında dikkat çekmiştir.

1981 yılında Harbiye Şehir Tiyatrosu’nda verdiği, Atatürk’ün 100. Doğum Yılı Konseri ile Kültür Bakanlığı ve Müzik Şan Vakfı’nın en iyi ses ödülünü alan Semra İnanç, 1982 yılında ise Ahmet Özhan ile birlikte Türk Müziği dalında yılın sanatçısı seçilir. O yıllarda Barış Manço ve Ahmet Özhan gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşan İnanç, Necdet Varol, Abdi Coşkun, Cüneyt Kosal ve Sadun Aksüt gibi değerli hocalardan derler almıştır.

1987 yılında Davos Barış hareketi ile birlikte Yunanistan’a giden Semra İnanç, 1990 yılında Türk Evi’nde verdiği konserde, ABD Türk Federasyonu tarafından Yüksek Hizmet Ödülü ile ödüllendirilir. Yunan basınının 1987’de “Dostluğun elçisi ve dostluk meleği ” olarak tanıttığı İnanç, en son 2007 yılında 9 eserden oluşan yeni CD’sini piyasaya sunmuştur.

EN BÜYÜK ACISI OĞLUNU KAYBETMESİYDİ

İnanç’ın müzik kariyerine oğlunun denizde kaybolması ile ara verdiğini belirten Akay, şöyle dedi: “Hayatının en büyük acısını yaşayan İnanç, Ayşe Arman'la birlikte oğlunu Yunan adalarında ve Atina'da aramış, fakat bir sonuca ulaşamamıştı. 1990 yılında Türkan Şoray, “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu” isimli filminde, bir Türk sanat müziği solisti olan Leyla karakterini oynamıştı ve şarkıları Semra İnanç söylemişti. 1988'de New York Türk Müziği Cemiyeti'ni kuran sanatçımıza, Allah'tan rahmet dilerim.”Kaynak: Usta sanatçı hayatını kaybetti.

TÜRK SANAT MÜZİĞİ

Elimizde notası bulunan ilk örnekleri XIV. yy’dan kalan Türk sanat müziğinin başlıca özelliği, teksesliliktir. Türk ( sanat müziği, kökeni halk müziği olsa da, tarihi boyunca saray, köşk ve konaklarda, aydın kişilerin koruma ve desteğiyle serpilip gelişmiştir.

Batı müziğinin, çoksesliliğin pek çok olanağından yararlanabilmek için doğal koşulların zorlanmasıyla elde edilen eşit 12 aralığa dayanan tampere sistemine karşılık, Türk müziğinin sistemi, eşit olmayan 24 aralıkla açıklanır. Batı müziğinde, herhangi bir ses ile oktavının arası, 12’ye bölünmüştür. Bu 1/12′ lik aralığa yarım aralık denir. Türk müziğindeyse bu ara, 53’e bölünmüştür. Elde edilen 1/53’lük aralığa koma, 9 komalık daha geniş aralığa da tanini (ya da tam aralık) adı verilir. Koma ve tahiniden başka, Türk müziğinde kullanılan üç aralık daha vardır:

Bakiye (4 komalık); küçük mücennep 5 komalık); büyük mücennep (8 komalık, uygulamada hiç kullanılmamakla birlikte, bazı kuramsal açıklamaları kolaylaştırmada yararlanılır).

Batı müziğinde, Türk müziğindeki makamlara karşılık olarak kullanılan iki ana dizi vardır. Majör; minör. Türk müziğindeyse, günümüzde elde en az birer örneği bulunan 200’ü aşkın makam bilinmektedir. Bunlar üç sınıfta incelenir: Basit (yalın) makamlar; şed (göçürülmüş) makamlar; mürekkep (bileşik) makamlar. Her makam sınıfının elde ediliş yöntemi ayrıdır. Altı tam dörtlü ve altı tam beşlinin çeşitli bileşimleriyle oluşan basit makamlar, 13 tanedir:

Çargâh; buselik (inicisi şehnazbuselik); kürdi; rast; uşşak; hüseynî (inicisi muhayyer); hicaz; hümâyûn; uzzâl; zengûle; neva (inicisi tahir); karcığar; suzinak.

Göçürülmüş (şed) makamlar, basit makamların, asıl karar perdelerinden başka bir perde üstüne taşınmasıyla elde edilmişlerdir. Bazı basit makamlar, başka perde üstüne hiç göçürülmediği halde, bazıları birden fazla şeddedilmiştir (göçürülmüştür). En çok bilinen şed (göçürülmüş) makamlardır.

Türk müziğindeki başlıca usuller şunlardır: Semai (3 zamanlı); sof yan (4 zamanlı); türkaksağı (5 zamanlı); yürüksemai (6 zamanlı); devrihindi (7 zamanlı); düyek (8 zamanlı), müsemmen (8 zamanlı); aksak (9 zamanlı); evfer (9 zamanlı); curcuna (10 zamanlı); aksaksemai (10 zamanlı); lengfathe (10 zamanlı); mev-levî devrirevanı (14 zamanlı); çember (24 zamanlı); evsat (26 zamanlı); devrikebir (28 zar manii); hafif (32 zamanlı); muhammes (32 zamanlı); sakil (48 zamanlı); zencir (120 zamanlı).