Türkiye artık çip üretimine başlayacak

Dünyada savaş çıkartacak kadar önemli olan çiplerin üretimi için düğmeye bastı. ABD ile Çin arasında Tayvanlı çip üreticileri nedeniyle tansiyon yükselmişti. Çin, çip satışına kısıtlama getirince dünyada çip paniği başlamış, otomobilden telefona, bilgisayardan akıllı ev aletlerine kadar birçok alanda üretim riske girmişti. İşte Türkiye bu alana güçlü bir şekilde girme kararı aldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, gelecek dönemde temeli atılacak çip üretim tesisiyle yeni teknolojiye geçiş yapılacağını belirterek "Yenilenebilir enerji sistemlerinin ihtiyaç duyduğu tüm çipleri yerli ve milli olarak üreteceğiz." dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Başta elektrikli araçlar olmak üzere, yenilenebilir enerji sistemlerinin ihtiyaç duyduğu tüm çipleri ve beyaz eşya gibi sektörlerde kullanılan hassas sensörleri yerli ve milli olarak üreteceğiz." dedi.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) 61. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni, TÜBİTAK Başkanlık Binası Feza Gürsey Toplantı Salonu'nda yapıldı.

Etkinlikte konuşan Kacır, Türkiye'nin bilim ve teknoloji politikalarına rehberlik etme vazifesiyle 1963'te kurulan TÜBİTAK’ı yoğun emek ve çabalarıyla bugünlere taşıyan herkese teşekkür etti. Kacır, 2000'li yılların başına kadar kısıtlı bütçe ve imkanları en verimli şekilde değerlendiren kurumun, ilk 40 yılında Türkiye'nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınması için kilit rol üstlenen nitelikli insan kaynağının yetişmesinde bayraktar rol üstlendiğini belirtti.

Kurumun, bünyesindeki enstitülerle Türkiye'de AR-GE ve inovasyon ekosisteminin yeşermesi için yoğun çaba gösterdiğini ifade eden Kacır, "Ülkemizin için iftihar kaynağı, milli teknoloji hamlemizin birçok vitrin projelerinde son 1 yılda da TÜBİTAK'ın mührünü gördük. TÜBİTAK öncülüğünde ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'yı uzay ile buluşturarak kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasına girdik." değerlendirmesinde bulundu.

EN HASSAS YATIRIM

Kacır, Türkçe'nin zenginlik ve çeşitliliğinin yapay zekaya aktarılması, bu sayede de Türk dünyasının teknoekonomik atılımına hız kazandırılmasına imkan tanıyacak "Türkçe Büyük Dil Modeli" projesini başlattıklarına da dikkati çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizin bağımsızlığının ve özgürlüğünün teminatı savunma sanayimizin teknolojik kazanımlarında TÜBİTAK öncü olmaya devam etti. İlk uçuşunu bu yıl gerçekleştiren Milli Muharip Uçağımız (MMU) Kaan'ın kalbinde yer alan ve onu 5. nesil bir uçak haline getiren bilgisayarın bütünleşik işlemci ünitesini TÜBİTAK'ta geliştirerek bu kabiliyete sahip sayılı ülkelerden biri olduk. Bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün kanatları gökyüzünde güvenle süzülüyor. Türkiye’nin ilk görüş içi havadan havaya füzesi BOZDOĞAN ve ilk görüş ötesi havadan havaya füzesi Gökdoğan'ı envanterimize kazandırdık."

Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığın tesisi için kritik ve stratejik olarak addedilen bu kazanımların yanında TÜBİTAK'ın bilim, inovasyon ve araştırma ekosistemin unsurlarını harekete geçirmeye devam ettiğini belirten Kacır, "Temelini inşallah önümüzdeki dönemde atacağımız yeni çip üretim tesisimizle çip tasarım ve üretiminde önce 110 nanometre, ardından da 65 nanometre teknolojisine geçiş yapacağız. Başta elektrikli araçlar olmak üzere, yenilenebilir enerji sistemlerinin ihtiyaç duyduğu tüm çipleri ve beyaz eşya gibi sektörlerde kullanılan hassas sensörleri yerli ve milli olarak üreteceğiz." ifadesini kullandı.

AR-GE’YE 4.2 MİLYAR LİRA DESTEK

Sanayi AR-GE desteği kapsamında son 1 yılda 3 bin 654 projeye 4,2 milyar lira destek verdiklerini açıklayan Kacır, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'yle 175 milyon dolarlık bir finansmanı sanayicilerin yeşil dönüşüm odaklı, AR-GE ve teknoloji odaklı projelerine tahsis ettiklerin aktardı.

Kacır, yapay zeka alanında, milli ürün ve çözümlerin oluşturulma sürecinde rol alan tüm aktörleri, aktif bir işbirliği modeliyle desteklediklerini ve yapay zeka ekosistem çağrısının açıldığını aktararak, "Türkiye Yüzyılı'nda teknoloji girişimciliğinin, ekonomide hep birlikte yazacağımız yeni başarı hikayesinin de ana faktörü olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz 2030'a dek 100 Turcorn’un, 100 bin teknoloji girişiminin bu ülkede doğması, bu ülkede büyümesi, dünyaya açılması. Bunu başarabilecek potansiyelimiz olduğunu biliyoruz. Bizim en büyük zenginliğimiz sahip olduğumuz insan kıymetimiz, beşeri sermayemizdir. Bu sermayeyi harekete geçirmeyi TÜBİTAK'ın öncelikli hedefi olarak görüyoruz." diye konuştu.

Akademi ve kamu AR-GE desteği kapsamında son 1 yılda 6 bin 231 projeye 6 milyar lira destek sağladıklarını belirten Kacır, burs programlarıyla yine son 1 yılda 91 bin 438 bilim insanı ve gence 3,1 milyar lira destek verildiğini bildirdi.

Kacır, lisans düzeyindeki 3 bin bursiyerin de araştırma ekosistemine erken yaşta dahil edildiğini söyledi.

Kacır, "Gençlerimize hayallerinin peşinden koşma imkanı sunan dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST bünyesinde bu yıl 16 farklı kategorideki yarışmalar TÜBİTAK katkısıyla gerçekleşecek." bilgisini paylaştı.

Kacır, şunları kaydetti:

"TÜBİTAK bünyesindeki mevcut AR-GE ve inovasyon kabiliyetlerimizin ekonomik değere dönüşmesini sağlayacağız. Ancak ülkemizi hep beraber daha ileriye taşıyacağız. Yeni nesillere ilham kaynağı olacak projeleri hayata geçireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milli Teknoloji Hamlemizdeki yol arkadaşlarımızla daha büyük ve daha güçlü, tam bağımsız Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz."

DAHA FAZLA GENCE ULAŞMA VURGUSU

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise TÜBİTAK'ın kuruluşundan bu yana değişmeyen iki amacı olduğunu ve bunların ülkenin ihtiyacı olan bilgiyi üretmek, o bilgiyi üretecek insan kaynağını desteklemek olduğunu söyledi.

TÜBİTAK'ın son yıllarda bilgi üretmeyi sadece kapasite geliştirme değil aynı zamanda etki oluşturma anlamında bir üst seviyeye dönüştürme aşamasında olduğunu söyleyen Mandal, bunu bir sorumluluk olarak gördüklerini ifade etti.

Mandal, bu süreçte daha fazla sahada olmaya çalıştıklarını da aktararak, dış kaynakları çok daha etkin kullanmaya çalıştıklarını belirtti.

Genç araştırmacıları lisans düzeyinin yanında artık TÜBİTAK Fen Lisesi ile lise düzeyinde de desteklediklerini anlatan Mandal, "Türkiye'nin her yerindeki gence ulaşmaya çalışıyoruz ve daha fazla da ulaşmamız gerekiyor. Özellikle yakın zamanda olimpiyatlarda, proje yarışmalarında, TEKNOFEST'te elde etmiş olduğu dereceler için gençlerimize minnettarız." değerlendirmesini yaptı.

Konuşmaların ardından törende, KOSGEB ve TÜBİTAK arasında, BiGG kapsamında yürütülen ve TEKMER tarafından desteklenen iş fikirlerinin, iş planına dönüştürülmesi sürecinde eğitim ve rehberlik kadrosu sunulması ve katılımcıların desteklerden yararlanmasının teşvik edilmesi için işbirliği protokolü imzalandı.

O bankadan faiz indirimi için müşterilerine jet açıklama geldi Müge Anlı Esma Yavuz olayı Nedir? İsrail Palmira'ya PYD-YPG koridoru için mi saldırdı?
Sonraki Haber