Türkiye Avrupa'da yalnız bırakıldığını hissetmektedir...

Avrupa Birliği'nin en prestijli haber sitelerinden EuroActiv AB ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış'ın "Türk-AB ilişkilerinin sağduyuya ihtiyacı var" başlıklı makalesini yayınladı.

Egemen Bağış yazdığı makalede "Çok büyük farklılıklar ve sürekli değişim içinde olan bir dünyada yaşıyoruz, ancak negatiflikleri gidermek ve pozitiflikleri vurgulamak için yaklaşımlarımızda genellikle dikkate alınması gereken fırsatlar bulunmaktadır" dedi.

"Bunu göz önünde bulundurarak, Türkiye çok yönlü bir ülke olarak, son 60 yıldır Avrupa ittifakına katılmak ve terörle mücadelede birleşmek, göçmenlerin akını ile uğraşmak ve etkilenenlere destek vermek için çabalamış ve ticaret ve seyahat için açık kanallar sağlamayı amaçlayan ve aynı zamanda demokratik bir sistemin kurulmasına imkân tanıyan politika ve prosedürleri değerlendirmektedir.

Ancak geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu'nda AB ile Türkiye arasındaki katılım müzakerelerinin askıya alma önerisi lehindeki oylar aslında sorumsuzca ve sağgörüsüzdür. Yalnızca 1960'lardan bu yana bir temel oluşturmak için yapılan geçmiş çalışmaları baltalamakla kalmamakta, aynı zamanda daha Avrupa formatına uyum sağlamak için çeşitli değişiklikler yapmaya istekli olan farklılıklar içeren bir toplum üzerinde saygısız bir görüş ortaya koymaktadır.

Burada daha önce çok uluslu bağları geliştirmek için karşılıklı olarak tanınan bir konumda olan ve şu anda oldukça gerginleşen uzun yıllar boyunca devam eden diplomatik ve uluslararası ilişkilere zarar verilmiştir.

SON OLAYLAR İLERLEMEYİ ENGELLEMEKTEDİR

Avrupa Parlamentosu, Türkiye'yi kıyılarından daha da uzaklaştırmaya çalışıyor gibi görünüyor. Son olaylar, ilerlemeyi önemli derecede engellemektedir.

Örneğin, Avrupa ülkeleri, FETÖ, DHKP-C, PKK ve bağlı teşkilatları gibi terörist örgütlerinin sokaklarında özgürce gösteri yapmasına izin vermişlerdir. Hem de bunu bu terörist organizasyonları halihazırda AB üyesi ülkeler ve Türkiye için güvenlik ve emniyet tehdidi oluştururken yapmaktalardır. NATO üyeleri olarak hepimiz birbirimizi tehditlere karşı korumaktan ve bu tehditlerin faillerini cesaretlendirmemekten sorumluyuz.

Sağduyu gereklidir. AB, PKK'yı bir terörist örgütü olarak listeye aldı. Daha sonra diğer Avrupalı vatandaşların arasında serbestçe dolaşmalarına ve terörist ideolojilerini sergilemelerine nasıl izin verebilirler? Radikalizm de böyle yayılmaz mı? Avrupa ve Türkiye daha önce böyle bir ayaklanmayı önlemek için birlikte çalışmamış mıydı?

Bu nereden bakılırsa bakılsın mantıksızdır. Terörizme karşı müttefikler olarak dayanışma nerededir?

TÜRKİYE, AVRUPA'DA YALNIZ BIRAKILDIĞINI HİSSETMEKTEDİR

Türkiye, şu andaki durumda kesinlikle Avrupa'dan izole edildiğini ve desteklenmediğini hissetmektedir. Son yapılan bu oylama, Türklerin Avrupa bizimle değil, bize karşı algılarını güçlendirmektedir.

Elbette her iki tarafın da geri gitmesi değil ileri hareket etmesi, süreç için istekli olması gerekmektedir. Ülkeler arasında anlaşmazlıklar varsa, diyalog tercih edilebilir olmalıdır.

Bununla birlikte, katılımcıların, Türk toplumunu oluşturan etnik, kültürel ve sosyal güvenlik farklılıklarının benzersiz seviyesini kapsamlı bir şekilde anlamaya çalışarak daha dikkatli oy vermeleri gerekmektedir.

Eğer irade varsa, bir yol da mutlaka olacaktır. Çocuklarımızın geleceği için umut etmekten vazgeçmeyelim ve yolumuzu kaybetmeyelim, ancak EU ve Türkiye birlikte daha güçlü, güvenli ve parlak bir yer olmak için en iyi yolu bulabilirler. Bu ilişkide acilen ihtiyaç olunan şey en basitinden sağduyudur." diye vurguladı.