Türkiye - Azerbaycan - Pakistan üçlüsü Bakü Beyannamesini kabul etti!

Azerbaycan-Pakistan-Türkiye Üçlü Parlamento Başkanları Birinci Toplantısı'na katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Karabağ gibi Kıbrıs’ın da Türkiye’nin yarım asırlık milli ve asli meselesi olduğunu söyledi.Azerbaycan-Pakistan-Türkiye Üçlü Parlamento Başkanları Birinci Toplantısı'na katılmak üzere Azerbaycan'ın başkenti Bakü’ye gelen TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Azerbaycan temasları sürüyor.

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Azerbaycan Milli Meclisi’nde gerçekleştirilen Azerbaycan-Pakistan-Türkiye Üçlü Parlamento Başkanları Birinci Toplantısı'na katıldı.

Toplantıda Şentop’un yanı sıra Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova ve Pakistan Meclis Başkanı Asad Kaiser de yer aldı.

İLİŞKİLER KENDİNİ İSPAT ETTİ

Toplantıda konuşma yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan arasındaki köklü ilişkilerimizi dostluk ve kardeşlik paydasında tanımlıyoruz. Bu payda esasen tarihi, siyasi, beşeri ve kültürel bileşenlerden oluşan müşterek bir zemini ifade ediyor. Söz konusu zeminde geliştirdiğimiz müstesna ilişkilerimizin, zor zamanlarda ve milli davalarda sergilenen ortak bir anlayışla kendini ispat etmiş tutarlı ilişkiler olmasından gurur duyuyoruz. Halklarımızın saadet, keder ve kader algısının bir olmasının 21’inci asırda ne kadar nadir ve kıymetli bir his olduğunun da farkındayız. Ezelî ve ebedî dostlar olarak yüz yüze geldiğinde birbirine samimiyetle tebessüm eden halklarımızın, ülkelerimizin istikbali bakımından en büyük teminatımız olduğunu düşünüyoruz. Üç kardeş ülkenin Meclis başkanları olarak geçtiğimiz Haziran ayında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi İkinci Genel Konferansı marjında İslamabad’da bir araya geldik ve istişarelerde bulunduk. Bugün ise üç ülkenin parlamento başkanları olarak yeni bir girişimi Bakü’de başlatmanın heyecanını yaşıyoruz” diye konuştu.

Mustafa Şentop, parlamentolar arası iş birliğini daha da zenginleştirecek somut projelere hayat vermesini temenni ettiklerini belirtti.

Azerbaycan’ın Karabağ’daki zaferine değinen Şentop, “Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in başkumandanlığındaki muzaffer Azerbaycan ordusunun Vatan Muharebesi esnasında, ülkelerimizin Azerbaycan’la birlik ve beraberliğini dünyaya gururla ilan etmiştik. Yan yana dalgalanan bayraklarımız, aramızdaki dayanışmanın şanlı sembolü olarak hafızalardaki yerini almıştır. Bu vesileyle, zafere giden yolda şehit olan 2 bin 906 kahramana Cenâb-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet, makamları ali olsun. Kardeş Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerimi iletiyor, gazilerimizi minnetle anıyorum” dedi.

ŞUŞA BEYANNAMESİ OLUŞTURULAN ÜÇLÜ MEKANİZMAYA ÇERÇEVE OLACAK

Uluslararası sistemde defalarca tecrübe edilen gerçekliğin siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin ancak güvenli ve istikrarlı bir zeminde tekamül edebildiği olduğunu söyleyen Şentop, "Bir başka ifadeyle, ülkelerimizin ve bölgelerimizin güvenlik ve istikrarına yönelik tehditler küresel ölçekte dayanışma ve iş birliği ile bertaraf edilmeden, dünyada barış ve huzuru hâkim kılmak mümkün değildir. Bu itibarla, Azerbaycan, Pakistan ve Türkiye olarak yakın coğrafyamızı ilgilendiren kronikleşmiş meselelerin çözümlenmesi için üzerimize düşen birçok mesuliyet olduğuna inanıyoruz. Siyasi meselelerin yanında savunma, ulaştırma, bölgesel bağlantılılık, ticaret, enerji, eğitim, turizm, bilgi ve iletişim teknolojileri sahalarındaki ortak faaliyetlerin de üçlü iş birliğimizin temel taşlarından olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’ni bu bağlamda üçlü mekanizmamıza ışık tutacak önemli bir çerçeve metin olarak görüyoruz. Şuşa Beyannamesi’nde parlamentolar arası ilişkilerimizin geliştirilmesine vurgu yapılmasını memnuniyetle karşılıyoruz” şeklinde konuştu.

Bakü Beyannamesi’nde belirtilenlerin hayata geçirilebilmesi için parlamentolarda uygun kurumsal zeminin hazırlanması gerektiğini belirten Şentop, “Parlamento başkanları olarak aramızdaki samimi iletişimle bu süreci kolaylıkla tamamlayacağımıza ve üçlü mekanizmamızı süratle kurumsallaştıracağımıza inanıyorum. Ülkelerimiz özelinde siyasi ve stratejik olarak büyük önem arz eden mevzuların başında elbette ki müttefikimiz Azerbaycan’ın Ermenistan ile olan ilişkileri geliyor. Azerbaycan’ın muzaffer bir devlet olarak kapsamlı bir barış anlaşması imzalamak için Ermenistan’a yaptığı çağrıyı vakur bir açılım olarak değerlendiriyor ve bu süreçte muvaffakiyetler temenni ediyoruz” dedi.

AZERBAYCAN'IN ERMENİSTAN'A YAPTIĞI ÇAĞRI ÖNEMLİ

Ermenistan’ın Azerbaycan’ın yaptığı çağrısına iyi niyetli ve yapıcı bir anlayışla karşılık vermesinin yapabileceği en doğru hamle olacağına inandıklarını ifade eden Şentop, “Türkiye olarak, Ermenistan’ın söz konusu çağrıya iyi niyetli ve yapıcı bir anlayışla karşılık vermesinin yapabileceği en doğru hamle olacağına inanıyoruz. Savaşı kaybetmesine rağmen 20 Haziran seçimlerinden sonra yeniden seçilen Paşinyan’ın kendisinin imzaladığı belgelerin uygulanmasını hızlandırmasını ümit ediyoruz. Bu adımı samimiyetle atması halinde, Türkiye olarak aynı anlayışla karşılık vereceğimizi burada tekrar ifade etmek isterim. Bu süreç zarfında, Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan’ın dayanışmasının barış isteyenleri cesaretlendireceğini ve süreci hızlandırabileceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

KIBRIS, TÜRKİYE'NİN YARIM ASIRDIR GÜNDEMİNDE

Karabağ gibi Kıbrıs’ın da Türkiye’nin yarım asırlık milli ve asli meselesi olduğuna vurgu yapan Mustafa Şentop, “Elli seneden uzun bir süredir Kıbrıs meselesine çözüm bulunamamasının esas sebebi, Kıbrıs Rum tarafının hakimiyetçi zihniyeti ve Ada’nın eşit sahibi Kıbrıs Türkleriyle iktidarı ve refahı paylaşmak istememesidir. Kıbrıs Türk tarafı ise Cenevre’de egemen eşitliklerinin ve uluslararası eşit statülerinin tescil edilmesini, bilahare iki devlet arasında müzakerelerin başlamasını isteyerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine yazılı bir teklifte bulunmuştur. Kıbrıs Türk tarafı teklifini, Ada’daki iki devlet arasında iş birliği ilişkisi tesisi üzerine inşa etmiştir. Kıbrıs Türk tarafının söz konusu vizyonunun Kıbrıs’ta çözümü sağlayacağına, aynı zamanda da bölgesel barış ve istikrarı güçlendireceğine inanıyoruz ve bahse konu vizyonu destekliyoruz. Kıbrıs Türkünü senelerdir insanlık dışı ambargolara maruz bırakan statükonun değişmesini samimiyetle arzu ediyoruz. Uluslararası toplumdan da bu sürece destek vermesini, Kıbrıs Türk tarafının yeni teklifini önyargısız şekilde değerlendirmesini bekliyoruz. Bu çerçevede, Azerbaycan Millî Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi Başkanı Sayın Samed Seyidov başkanlığındaki heyetin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı gibi anlamlı bir günde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etmesini son derece önemli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Bu temasların karşılıklı olarak artarak devam etmesi Kıbrıs Türk halkına haklı davasında kuvvet verecektir. Bu bağlamda, ambargo ve kısıtlamaların hafifletilmesine yönelik Azerbaycan tarafından atılacak adımları da önem atfediyoruz. Kardeş ülke Pakistan’ın da Kıbrıs Türkleriyle olan ve her zaman şükranla karşıladığımız dayanışmasının artarak devam edeceğine inanıyorum” dedi.

Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde Pakistan tarafından verilen desteğin Kıbrıs Türklerinin karşı karşıya bulundukları kısıtlamaların hafifletilmesi için son derece önemli olduğunu belirten Şentop, iki ülke meclisleri arasında gerçekleştirilecek karşılıklı temasların Kıbrıs Türk tarafının görüşlerinin ilk elden öğrenilmesi bakımından yararlı olacağını ve Kıbrıs Türkülerini memnun edeceğini belirtti.

TÜRKİYE'DE GÖÇ BASKISI ARTIYOR

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Afganistan’daki istikrarsızlık ve güvenlik sorununa değinerek şu ifadeleri kullandı:

“Son olarak hepimizin dikkatle takip ettiği bir meseleye işaret etmek istiyorum. Afganistan’ın yeni bir iç savaşın eşiğine geldiğini endişeyle müşahede ediyoruz. Taliban özellikle kuzey ve batı vilayetlerinde saldırılarını yoğunlaştırdı ve sınır bölgelerini kontrolü altına aldı. Afgan ordusu da Taliban’ın saldırılarına karşı koymakta zorlanıyor ve askerlerin moralinin zayıfladığı anlaşılıyor. Sahada denge sağlanamadığı sürece anlamlı bir barış müzakeresinden bahsetmemiz mümkün görünmüyor. Afganistan’da artan istikrarsızlık ve kötüleşen güvenlik durumunun bölge ülkelerine çok boyutlu etkileri olacağını görebiliyoruz. Giderek kötüleşen güvenlik şartlarının tetiklediği, başta bölge ülkeleri olmak üzere, Türkiye’ye yönelik artan bir göç baskısı da mevcut. Bu tabloda Afganistan’ın dış dünyayla bağını sağlayan Kabil Havaalanı’nın açık kalmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye bu bağlamda bir sorumluluk üstlenmeye hazırlanıyor. Bu hususta Azerbaycanlı kardeşlerimizle de istişarelerimiz devam ediyor.”

TALİBAN'IN MASADA KENDİNE GÜVENİ FAZLA ARTTI

Afganistan’da şiddetin bir an evvel son bulması ve tarafların müzakere edilmiş siyasi bir çözümde uzlaşması gerektiğini söyleyen Şentop, “Ancak özellikle Taliban’ın, son dönemde sahada elde ettiği kazanımlar sebebiyle müzakere masasında maksimalist bir tutum takındığını takip ediyoruz. Arzumuz Taliban başta olmak üzere bütün tarafların, Afgan halkının huzur ve refahı için daha yapıcı bir tutum benimsemeleridir” diye konuştu.

Milli Meclis’in Genel Kurul salonunda düzenlenen toplantının sonunda "Bakü Beyannamesi"nin imza töreni düzenlendi. Sonrasında Şentop, meclis başkanları ve heyetlerle birlikte aile fotoğrafı çekimine katıldı.

TBMM Başkanı Şentop, Azerbaycan temasları kapsamında, 28 Temmuz’da Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile görüşecek, Türk iş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelecek.

Şentop, 29 Temmuz’da Şuşa ve Fuzuli şehirlerini ziyaret ettikten sonra Azerbaycan’dan ayrılacak.

Kaynak: AA

İsrail: "Hizbullah'ın Nasr biriminin komutanlarından Faour öldürüldü" Giovanni van Bronckhorst: Antrenmanlarda bile böyle değil! Bill Clinton: İslam'dan önce İsrail vardı
Sonraki Haber