'İdlib'den çekilirsek Türkiye sınırına dayanırlar. Büyük göç dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz!'
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
Usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile "Memleket Aşkına”nın yeni bölümünde, 2 askerimizin şehit olduğu İdlib'de Türk askerinin varlığı, Suriyeli ve Afganlı göçmenler tartışması ve MİT ile TSK'nın Zeytin Dalı harekat bölgesinde gerçekleştirdiği operasyonları masaya yatırdı.
"İDLİB SAHASI NE FIRAT KALKANI, NE DE ZEYTİN DALI HAREKATI BÖLGESİNE BENZİYOR"
Mete Yarar, "Olay dün akşam gerçekleşti, bilgilendirmesi bugün yapıldı. Son dönemde İdlib'de, Fırat Kalkanı, Afrin Harekatı bölgelerinde birliklerimize saldırılar artmış durumda. Özellikle İdlib sahası, Fırat Kalkanı harekat bölgesi ve Afrin'de bu kadar olayların yaşanma sebebi hatların şekillenmediği yerler buralar, Fırat'ın batısı. Bir tarafta Suriye rejimi ya da İran'ın ABD ile iş birliği yaparak, PKK/PYD ile ilişkilerini kavgalı gibi gösterirken Fırat'ın batısında işler öyle değil, birlikte iş yapıyorlar. Özellikle Halep'te Tel Rıfat bölgesinde ve İdlib'in belli alanlarında kendilerine tahsis edilmiş alanları Türkiye'ye saldırmak için kullanıyorlar. Bu kullanım esnasında lojistik, teknolojik ve zaman zaman silah, ekipman desteğini aldığını söyleyebilirim. Fırat Kalkanı Harekatı sırasında El Bab'a girmiştik, güneyinden yukarı doğru çıkıp bir mahalleyi yeni almıştık. O sırada bir hava harekatı düzenlendi. Hava harekatını yapan araç bir silahlı insansız hava aracıydı. Kime ait olduğu tespit edilemedi, üzerindeki sistemler kapalıydı. Olaydan birkaç gün sonra bu sefer hava saldırısı oldu. Hatay bölgesinde Rus uçağının düşürüldüğü seneyi devriyesinde El Bab'a bir hava harekatı icra edildi, şehitlerimiz oldu. Bu süreçler hep bilinmeyen gruplar tarafından diye tespit edildi. Kalktığı yer biliniyor ancak kim oldukları bilinmiyor dendi. Bölgede her ülkeden kişiler vardı. Mısır'dan, İran'dan, Hizbullah'ın olduğu, hatta Afganistan'dan gelen milis grupların, YPG/PKK ve yanlarında çatışmaya giren diğer gruplar... Bir yerden ateş ediliyor ama o ateş eden grup diğer grupların arasında kendisini gizlemeyi başardı. Bu daha ne kadar sürecek? Artarak devam edecek maalesef. Türkiye'nin sıkıştırılmaya çalışıldığı alan İdlib sahası. İdlib sahası ne Fırat Kalkanı ne de Zeytin Dalı Harekatı'na benzemiyor. Burası bir taraftan geçmişte istihbarat örgütleri tarafından kurulmuş yapılar, Körfez ülkeleri tarafından finanse edilen gruplar, karşı ekipler oluşturulan gruplar, Suriye ile çalışılan yerleri biliyoruz demiştim. Böyle bir alanın alan temizliği yapılmadığı için en fazla şehit verme durumunun yaşanacağı yer İdlib demiştim. Burada saha temizliği yapılmalı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı gibi teröristler temizlenerek girilmedi. Tam tersine teröristler ile sivil halkın iç içe geçtiği sivil halkı korumak için aralarına karıştığımız bir yer.
"KÖY-MAHALLE GİBİ İÇ İÇE GEÇMİŞ, SINIRLARIN OLMADIĞI YERLERDE SİVİL İLE TERÖRİSTİ AYIRMAK ÇOK ZOR"
Bu sürdürelebilecek bir süreç değil. Buna kesin bir çözüm bulmak gerekiyor. Tel Rıfat sahası, Afrin, Azez ve diğer alanın tam ortasında olan bölgede hem PKK olacak saldırılar yapacak ve alanın sorumluluğu Rusya'da olacak öyle mi? Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Bizim hedef koyacağımız askerlerimiz yok. Bu iş bir şekilde çözülmek zorunda. Çözülmediği sürece Fırat Kalkanı ya da Zeytin Dalı harekat bölgesinin güvenliğini sağlamak mümkün değil. Ellerinde tank savar silahlar, drone uçaklar ve sabotaj timleri var. Bu olduğu sürece yaşanmaya devam edecek. Biz hudutu duvarlarla belirlenmiş sınırlarla korumakta zorlanıyoruz. Köyler, mahalleler gibi iç içe geçmiş, sınırın olmadığı yerlerde sivil ile teröristi ayırmak o kadar zor ki. Tel Rıfat sahasında bir şekilde halletmek zorundayız. Bu şekilde bedel ödeye ödeye ilerliyoruz.
"TÜRKİYE İDLİB'TEN ÇEKİLSE BU İNSANLAR TÜRKİYE SINIRINA DAYANIR"
Bölgede tamamen Rusya hakim demek doğru değil. Rusya istihbarat, lojistik ve diplomatik olarak Suriye'nin arkasında duruyor. Ekstra olarak hava gücü ve koordinasyon için bölgede askerleri var. Askeri gücünü Suriye'nin alanını korumak için kullanıyor. Çoğunlukla hava desteğini veriyor. Suriye'nin elindeki uçakların direk nokta atışı yapma kabiliyetine sahip uçaklar olmadığını biliyoruz. İran'ın pozisyonu da Suriye'nin elinde olmayan asker gücünü oluşturuyor. Getirdiği milislerle asıl kara gücünü İran yapıyor. Suriye operasyonel bir güce sahip değil. Hava gücü Rusya olan, kara gücü İran tarafından organize edilen bir yapıdan bahsediyoruz. Zaman zaman karşımıza geçen küçük gruplar da YPG/PKK gibi terör örgütleri. Bunun içinde bir de emniyetini almakta zorlandığımız İdlib sahası var. Buradan çekilseniz, o bölgede sıkışmış 6 milyon insan nereye gidecekler? Türkiye büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalır. Türkiye İdlib'den çekilse bu insanlar Türkiye sınırına dayanır. Artık bir karar verilmeli ve dönüm noktasına gidilmeli." ifadelerini kullandı.
Mete Yarar ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...