Türkiye ikinci bir İsrail'e "Reza" göstermez!
ABD’de tatili sırasında gözaltına alınarak "İran’a yönelik yaptırımı delmek" suçundan tutuklanan ve hakkında soruşturma başlatılan Reza Zarrab’ın serbest bırakıldığı iddia edildi. İddia henüz teyit edilemedi ancak Türkiye'de konu hararetle tartışılmaya devam ediliyor.
Reza Zarrab davasında yaşanan son gelişmeler üzerine dikkate değer köşe yazılarından birini Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz kaleme aldı.
Zarrab davasının Pentagon’un, Ortadoğu’da hayata geçirmeye çalıştığı “İkinci İsrail” planıyla bağlantılı olduğunu belirten Tayiz, "Ne var ki, Pentagon’un bu tür operasyonlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve milletin direncini aşması mümkün değil. Çünkü sorun şahsi değil, milli bir mesele. Türkiye, Irak ve Suriye gibi Batılı devletler tarafından bölünmeyi, parçalanmayı, hatta koyun gibi boğazlanmayı bekleyecek bir ülke değil." diye yazdı.
İşte o köşe yazısı;
Amerikan bankacılık sisteminden Türkiye ile köprüleri atmaya varacak sertlikte kararlar çıkartmak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da vurguladığı gibi “hukuki mantık”la açıklanacak bir hareket değil. Dolayısıyla, Halk Bankası eski müdürü ile iki çalışanı ve eski bir bakan hakkında çıkarılan tutuklama kararı tartışmasız siyasidir ve Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef almaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları için verilen tutuklama kararları da zaten ABD’nin derdinin başka olduğunu göstermektedir.
Mesele ne Reza Zarrab, ne Zafer Çağlayan, ne Amerikan bankacılık sistemiyle ilgili kurallardır; mesele, Pentagon’un Ortadoğu planlarıyla ilgilidir. Bunun başında da Ortadoğu’nun kalbine yerleştirilmeye çalışılan “İkinci İsrail” devleti geliyor. Türkiye, yanı başında kurulmaya çalışılan “terör devleti”ne müsamaha etmeye yanaşmadığı sürece Pentagon’un hedefi olmayı sürdürecek.
ABD Savunma Bakanı James Mattis’in peş peşe Ankara ziyaretlerinden sonuç çıkmayınca Pentagon, el altında tuttuğu Reza Zarrab kartını masaya sürdü. 17-25 Aralık’ta FETÖ’yle başlatılan ama sonuç alınamayan Zarrab operasyonunu, şimdi birinci elden ve kendilerince daha etkili bir tehdide dönüştürerek yeniden devam ettiriyorlar. ABD, Zarrab davasını gündeme taşıyarak 2019 seçimlerine müdahil olacağını da göstermiş oldu.
Fakat 17-25 Aralık’ta korkutamadıkları, boyun eğdiremedikleri, teslim alamadıkları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hizaya çekmeleri, Türk kamuoyunu etkilemeleri oldukça zor.
Peki o halde ABD’nin bu şantaj davasından beklentisi nedir?
ABD’nin talebi, beklentisi elbette bitmez, bu konuda birçok madde sıralanabilir; fakat operasyonu Pentagon’un yürüttüğü göz önüne alınırsa, bu beklentinin, güney sınırımızdaki “terör oluşumu”yla, yani “İkinci İsrail” ile ilgili olduğu açıkça görülecektir. Bu coğrafyada olup biten bütün toplumsal ve siyasal olaylar, çatışma ve göçler, savaş ve yıkımlar Pentagon’un, Ortadoğu’da hayata geçirmeye çalıştığı “İkinci İsrail” planıyla bağlantılıdır.
Bu planın önündeki tek engel ise Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Pentagon, bu engeli aşabilmek için 2013’ten beri -Erdoğan’ı denklem dışı bırakacak- denemeler yapıyor; “Reza Zarrab” davası üzerinden verdikleri tutuklama kararlarıyla, şimdi buna bir yenisini daha eklemiş oldular. Bu dava ve yeni dosyalarla Ankara’nın “İkinci İsrail” önündeki direncini kırmayı deneyecekler.
Ne var ki, Pentagon’un bu tür operasyonlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve milletin direncini aşması mümkün değil. Çünkü sorun şahsi değil, milli bir mesele. Türkiye, Irak ve Suriye gibi Batılı devletler tarafından bölünmeyi, parçalanmayı, hatta koyun gibi boğazlanmayı bekleyecek bir ülke değil.
Çünkü Türk milleti, beka sorunu baş gösterdiğinde, devletin varlık ve yokluk mücadelesi başladığında hiçbir yabancı devlete pabuç bırakmaz, bırakmamıştır da.