Türkiye, İstek Vakfı'nda çocuğa istismar olayını konuşuyor!
İlk kez SuperHaber tarafından gündeme getirilen ancak tüm haberlere yayın yasağı konarak gerçeklerin susturulduğu 'İstek Vakfı'nda çocuğa istismar' olayında yeni gelişmeler yaşanıyor. Yüzme öğretmeni tarafından istismara uğrayan 5 yaşındaki çocuğun avukatı Betül Altınsoy, davada gelinen sürece sosyal medya hesabından isyan etti. Olayın gerçekleştiği güne ait görüntülerin gizlendiğini söyleyen Altınsoy, 'Görüntüler nerede İstek Vakfı?' diye sordu.
Bedrettin Dalan'a ait İstek Vakfı Okulları'nın Uluğbey Kampüsünde 5 yaşındaki bir kız çocuğunun yüzme öğretmeni tarafından cinsel istismara uğradığı ilk kez SuperHaber tarafından gündeme getirilmiş, ancak yapılan haberlere yayın yasağı getirilmişti.
Vakıf ve okul yetkililerinin okulun 'marka değerini düşüreceği' gerekçesiyle örtbas etmeye çalıştığı olayla ilgili yeni gelişmeler yaşandı.
2017 yılında yaşanan olayla ilgili dava süreci devam ederken, küçük kızın avukatı Betül Altınsoy sosyal medya hesabından gelinen son süreci anlattı.
"MARKA DEĞERİ ÇOCUKTAN DAHA ÖNEMLİ!"
"Ben Betül Altınsoy. İstek Vakfı'na ait bir anaokulunda cinsel istismara uğramış 5 yaşında bir çocuğun avukatıyım. Sizden duyurmanızı istediğim bir ricam var." diyen Altınsoy, yaşananları şöyle anlattı:
"Kızımız 2017 yılında İstek Vakfı Anaokulu'na gitmekteydi. Süreç, yüzme derslerinin olduğu günlerde küçük kızın okula gitmek istememesi ve tepki vermesiyle başladı. Aile durum karşısında şüphelenmeye başladığında kızına neden okula gitmek istemediğini sormaya başladı. Bunun üzerine küçük kızımız detaylar vermeye başladı.
İyice şüphelenen ailenin kızlarına "okul yıkıldı artık gitmeyeceksin" demeleri üzerine ise kız yaşadığı her şeyi anlatıyor. Burada paylaşmak istemediğim korkunç ifadeler! Tam bu noktada ailenin karşısında bir duvara dönüşen İstek Vakfı'nın dert ettiği tek bir konu oldu: İsmimiz basında geçmesin! Çünkü İstek Vakfı'na göre marka değeri 5 yaşında bir çocuğun yaşadığı bu korkunç olaydan daha önemliydi."
Olayın gerçekleştiği sürecin 7 yıl öncesine kadarki görüntülerin mevcut olduğunu ancak olay gününün görüntülerinin gizlendiğini belirten Altınsoy, şöyle devam etti:
"Sanık yüzme öğretmeni Samet A.'yı işten çıkartan okul ne ailenin sorularına bir cevap verdi ne de olayın gerçekleştiği mekanın kamera görüntülerini paylaştı. Bir oyalama sürecinin arkasından okul, savcılık tarafından istenen görüntüleri teslim etmek zorunda kaldı. Ancak bu sefer de aile ikinci bir skandalla karşı karşıya kaldı.
Olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntüler mevcut, olaydan sonrası mevcut, ama tam süreci, yani 2017’nin Ekim ayını içeren görüntüler yok!
Karşımıza örülen duvara rağmen iddianameyi hazırlattık ve süreci mahkemeye taşıdık ancak üzerimizdeki baskı bitmedi.5 yaşında bir çocuk, adli tıp dahil 3 yerde hiç çelişkisiz tüm süreci anlatıyor, fakat koca koca insanlar küçücük bir çocuğun istismarını örtmeye çalışıyor."
GÖRÜNTÜLER NEREDE?
Görevlilerin üç maymunu oynadıklarını söyleyen avukat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Vakfın hukuk müşaviri mahkemeye gelmiş davayı izlerken okul görevlileri aynı ifadelerle üç maymunu oynuyor. Kamera kaydı görüntülerindeki şüpheli durumun üzerine gidilmesi gerekirken mahkeme bilirkişi raporu istiyor. İstenen rapor uyku odasının tenha bir yer olup olmadığı!
Yani “görüntüler nerede?” diyemeyen mahkeme, çocuğun çelişkisiz ifadesine ve sanık ile kurumunun şüpheli hâllerine rağmen uyku odasının tenhada olmamasını sanık lehine kullanma girişiminde!
Bu konu ilk gündeme geldiğinde henüz iddianame hazırlama aşamasındaydık. Çok yol katettik ancak aynı engeller devam etti ve ediyor.
Hiçbir marka değeri 5 yaşında bir çocuktan daha önemli değildir! Bu davanın avukatı olarak önümüze örülen duvara karşı sizden mahkemenin sormadığı soruyu sormanızı ve sesimizi duyurmanızı istiyorum: #GörüntülerNeredeİstekVakfı !"
SUPERHABER'İ SANSÜRLEMEK İSTEDİLER
Konuyu yapılan art arda haberlerle gündemden düşürmemek isteyen SuperHaber'in haberlerine de İSTEK Vakfı tarafından sansür uygulanmış, gerçeklerin anlatıldığı 8 habere yayın yasağı getirilmişti.
İşte yapılan haberler ve yayından kaldırılan haberlerin linkleri:
https://www.superhaber.com/bir-cinsel-taciz-olayi-da-kartaldan-iste-kucuk-kizin-ifadesi-haber-95402
https://www.superhaber.com/istek-vakfi-yine-okul-mudurunu-gunah-kecisi-ilan-etti-haber-93529
KAMERA GÖRÜNTÜLERİ NASIL KAYBOLDU? OLAYIN PERDE ARKASINI İLK KEZ SUPERHABER KAMUYOUNA DUYURMUŞTU.
İşte SuperHaber'in ses getirilen o haberi:
"5 yaşındaki kız çocuğunun, okulda, beden eğitimi öğretmeni tarafından istismar edildiğine dair iddiaların yargıya taşınması üzerine, savcılık konuyla ilgili iddianamenin hazırlanmasına başlamıştı.
Soruşturmanın omurgasını çocuğun çarpıcı ifadeleri ve anaokulundaki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüler oluşturuyor. Ancak o görüntülerin akıbetine ilişkin kuvvetli şüpheler var!
OLAYIN AYDINLATILMASINI İSTEYEN ANAOKULU MÜDÜRÜNE TEHDİT
İstek Vakfı, cinsel taciz iddialarının ortaya çıkması üzerine, "soruşturmaya destek verdik" açıklaması yapmış ve şüpheli öğretmen S.A'nın iş akdinin sonlandırıldığını öne sürmüştü.
Ancak vakfın yöneticilerinin bu söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı; kurumun, şüpheli öğretmenin arkasında durarak destek olduğu ve hatta bunun için toplantılar tertip ederek, velileri de bu girişime dahil ettiği iddia edilmişti.
Vakfın skandalla ilgili açıklaması ile mağdur tarafın beyanları arasında ciddi çelişkiler görülürken, İSTEK Vakfı'na "delil karartma" suçlaması da yöneltildi.
AİLELER AYLAR ÖNCESİNDEN ŞÜPHELENDİ
Cinsel taciz skandalı patlak vermeden önce, velilerin, anaokulunda bazı sıkıntılar yaşandığı, öğrencilerin okula gelmek istemediği, öğretmenlerin ders saatlerinde çocukları bırakıp gittikleri, çocukların okulda başı boş bırakıldıkları gibi şikayetlerle okul yönetimine başvurdukları öğrenildi.
Veli şikayetleri, kasım ayına, yani cinsel taciz iddialarının ayyuka çıkmasından yaklaşık bir ay öncesine dayanırken, anaokulu müdürü bu şikayetler sebebiyle okulda soruşturma başlatarak, cinsel istismarda bulunan öğretmen S.A, mağdur öğrencinin sınıf öğretmeni D.K. ve anaokulu psikoloğu T.Ö. dahil bazı öğretmenlerden bilgi ve savunma talep etti.
Ancak, öğretmenler soruşturmaya karşı çıkarak, "kendilerinin İSTEK Uluğbey Okulları Kampüs Müdürü Selim Cüre'ya bağlı olduklarını, anaokulu müdürünü 'müdür' olarak tanımadıklarını" söyleyerek ve soruşturmaya destek vermeyi reddetti.
OKUL İÇİNDEKİ SORUŞTURMA NEDEN ENGELLENDİ?
Ayrıca, soruşturmanın akamete uğratılmasına yönelik çabalar okul içinde çok ciddi boyutlara ulaştı.
Mağdur tarafın iddiasına göre; bahse konu olaylar sırasında, anaokulunun şifre ile korunan kameralarının da bağlı olduğu, anaokulu müdürünün bilgisayarına yine kampüs müdürü Selim Cüre tarafından el konulmak istendi.
Bunun da ötesinde, anaokulu müdürünün hasta ve raporlu olduğu gün izinsiz olarak odasına girilerek, özel eşyaları ve kilitli dolapları karıştırıldı ve bilgisayarı arandı!
Bilgisayar bulunamayınca müdür telefonla aranarak bilgisayarını okula getirmesi istendi.
Anaokulu müdürü tüm bu olayları ve velilerin şikayetine dair yürüttüğü soruşturmanın engellenmeye çalışıldığını vakıf yetkililerine yazılı ve sözlü olarak bildirdi. Fakat, vakıf yetkilileri tüm yaşananlara kayıtsız kaldı.
Vakfın, anaokulu müdürünün yazılı başvuru ve şikayetlerini görmezden geldiği, olay hakkında soruşturma açacağına, İSTEK Okulları Teftiş Kurulu Başkanı C. Yakup Tanyıldız vasıtası ile anaokulu müdürü hakkında soruşturma açmak için işlem başlattığı öne sürüldü.
ANAOKULU MÜDÜRÜ İSTEK VAKFI'NA TEPKİLİ!
Anaokulu müdürü olayın soruşturulmaması ve kendisinin hedef alınması üzerine, "16 yıldır İSTEK okullarında aidiyet duygusuyla çalışan ve hep takdir gören biriyim. Ben şikayetçi olurken, siz neden beni soruşturuyorsunuz?" diyerek vakfın yaklaşımına tepki gösterdi.
UYKU ODASI GÖRÜNTÜLERİ NEREDE?
Öte yandan, kampüs müdürü Selim Cüre tarafından, müdürün el konulmak istenen bilgisayarının soruşturma için kilit delil olduğu belirtildi.
Buna göre, cinsel taciz olayının gerçekleştiği iddia edilen noktalardan birisi olan okul kampüs içindeki "uyku odası"nın görüntülerinin bilgisayarda kayıtlı olduğu öğrenildi.
Ancak, yaşanan müdahaleler sonucu şu an bilgisayarın akıbetinin bilinmediği ortaya çıktı.
(5 yaşındaki kız öğrenciye cinsel tacizin, fotoğraftaki uyku odasının da dahil olduğu, okulun farklı noktalarında birden çok kez gerçekleştiği öne sürülüyor)
SuperHaber'e ulaşan bilgilere göre; yaşanan bu gelişmelere paralel olarak, mağdur aile, cinsel istismar iddiasını okula ilk kez aktardı.
Anaokulu müdürü ise veli tarafından yapılan bu yazılı şikayeti kayıt altına alarak, aile ile koordineli şekilde yeni bir soruşturma açmak istedi. Ancak iddiaya göre, bu süreçte çeşitli tehdit ve şantajlarla karşılaştı.
TEHDİT VE HAKARET!
Dosya avukatının verdiği bilgilere göre; anaokulu müdürünün soruşturmayı derinleştirme çabaları tehdit ve şantajla sindirilmek istendi.
Yaşanan olaylar üzerine Selim Cüre'nin, anaokulu müdürüne tehdit ve hakaretler ederek, anaokulunu bastığı ve anaokulu müdürünü darp etmeye çalıştığı öne sürüldü.
Ayrıca, anaokulu müdürünün, yaşanan süreçten yıprandığını belirterek, bu gerekçe ile emeklilik dilekçesini verdiği ancak, vakıf yönetiminin eski tarihli dilekçeler ile SGK'yı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nü de yanıltarak delil karartmak istedikleri ve halen bu konuda baskı uyguladıkları iddia edildi.
ŞANTAJ YAPILDI
Anaokul müdürüne baskıların bununla da sınırlı kalmadığı, kendisinin yasal hakkı olan tazminatının da, çocuğun rehberlik dosyası ve diğer bazı kayıtların değiştirilmesi için baskı konusu olarak gündeme getirildiği öğrenildi.
Vakıf yönetiminin nufüzlu kişileri devreye sokmak istediği ancak olayın kamuoyuna yansıması nedeniyle bu girişimlerinde başarısız oldukları da ortaya çıktı.
"VELİ BAŞÖRTÜLÜ" SÖYLENTİSİ
Öte yandan, soruşturmayı engellemek isteyen İSTEK Vakfı ve okul yetkililerinin konuyu "cinsel taciz" boyutundan çıkartarak siyasi bir platforma taşımak istediği de iddialar arasında...
Okula ulaşan bazı gazetecilere, "Cinsel taciz suçlamasını gündeme getiren velinin "muhafazakar ve başörtülü" bir kadın olduğu ve bu sebeple İSTEK Vakfı'na kumpas kurmak istediği için bu suçlamaları yönelttiği" iddiası aktarıldı.
Ancak, dosya avukatı, konunun saptırılmasına ve siyasi platforma taşınmasına şiddetle karşı çıktı. Mağduriyetin ve suçun bu şekilde provake edilmeye çalışıldığını, bu şekilde algı yaratılarak, kamuoyunun kutuplaştırılmaya çalışıldığını ve gündem değiştirerek suçun ve suçlunun korunduğunu, delillerin karartıldığını söyledi.
BASKILAR SÜRÜYOR
İSTEK Okulları Teftiş Kurulu Başkanı C. Yakup Tanyıldız'ın da okula yapılan şikayetten sonra, hakkı ve yetkisi olmamasına karşın veliye noterden ihtar çektiği, ifade vermeye çağırdığı ve hatta ifade vermeye gelmezlerse haklarında işlem başlatacağı yolunda yazılı tehditlerde bulunduğu da öne sürüldü.