'Türkiye’den başka sahip çıkanımız yok'
İdlib'teki büyük saldırıların ardından yaklaşık 1 milyon kişi evlerini bırakıp Türkiye'ye sığındı. Sığınmacılar, "Türkiye'den başka sahip çıkanımız yok, Türk halkı bizim yaşadığımız bu acıları yaşamasın" diye konuştu.
Sabah'ın haberine göre; Suriye rejimi ve destekçilerinin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki büyük saldırılarının ardından yaklaşık 1 milyon sivil evlerini terk etmek zorunda kaldı. Suriye ordusunun tek taraflı ateşkes ilanına inanmayan İdlibliler, şehrin güneyinde bulunan yüzlerce yerleşim yerini boşalttı. Hayalet şehri andıran köylerde ilçelerdeki siviller eşyalarını bir araba kasasına yükleyerek Türkiye sınırına yakın güvenli bölgelere göç etti. Türkiye sınırına gelen siviller ise kamplarda yer olmadığı zeytin ağaçlarının arasında arazi sahiplerine kira vererek zor koşullar içinde yaşamak zorunda kaldı. Evi iki gün önce savaş uçakları tarafından vurulan Ömer Ebubekir, "Türkiye'den başka sahip çıkanımız yok, Türk halkı bizim yaşadığımız bu acıları yaşamasın" diye konuştu.
AVRUPA'YA KAÇACAĞIZ
Suriye Ordusu'nun Han Şeyhun'a girmesinin ardından stratejik öneme sahip M5 otoyolu üzerindeki birçok nokta da terk edildi. İdlib şehir merkezinin 60 kilometre güneyinde bölgeden en son ayrılan kişilerden biri olan Ebu Rezzak Hani... Suriye Ordusu'nun ateşkes uygulamadığını evlerini bombalamaya devam ettiğini söyleyen Hani, "Biz Maret Hurma köyünden geliyoruz. Bombardıman bir gün bile durmadı. Artık eşyalarımızı toplayıp kaçmak zorunda kaldık. Bütün evler yerle bir edildi. Canımızı zor kurtardık. Çocuklarımızı, komşularımızı öldürdüler. Türkiye sınırına doğru gideceğiz, amacımız Afrin'e gitmek. Bizi göçebe yaptılar. Eğer saldırılar böyle devam ederse biz Türkiye sınırlarını aşıp Avrupa'ya kaçacağız" dedi.
BİZ YAŞADIK TÜRK HALKI YAŞAMASIN
Kefer Nebel yakınlarında bulunan Hazarin Köyü'nde evi iki gün önce savaş uçakları tarafından vurulan Ömer Ebubekir, evinde kalan eşyaları satmak için köyüne geri döndü. Ebubekir, "Biz burada 10 kişi yaşıyorduk. Evin altında tüneller var. Savaş uçakları gelince evimizi vurdu. Canımızı zor kurtardık. Çocuklarımı, eşimi Türkiye sınırına bıraktım. 20 battaniye, 6 yatak biraz da mutfak eşyası vardı onları satmak için döndüm. Bir daha evimize dönmeyeceğimizi biliyoruz. Türkiye'den başka sahip çıkanımız yok, Türk halkı bizim yaşadığımız bu acıları yaşamasın" diye konuştu. Kendi vatanlarında yurtsuz kalan İdlibliler'i de gittikleri yerlerde birçok sıkıntı bekliyor. Mahmut ailesi, Türkiye sınırına yakın kamplarda yer bulamayınca zeytin ağaçlarının altında yaşamaya başladı.
SÜTÜ BİTMESİN DİYE ŞEKERLİ SU İÇİYOR
Arazi sahibine yılda 300 TL kira veren Mahmut Hamid, "10 ay önce geldik, tek göz çadırda 10 kişi yaşıyoruz. Tarlalarımız, evimiz vardı. Burada hiçbir şeyimiz yok. İşimi, paramı, elektrik, su yok. Yardımlarla geçiniyoruz. Çocuklarım okula gidemiyor. Savaşın bitmesini istiyoruz" dedi. Anne Ayşa Mahmut da "2 aylık çocuğum var. Yiyecek yemeğimiz bile yok. Sütüm bitmesin diye şekerli su içiyorum. Zor şartlarda yaşıyoruz. Savaşı durdurun, bize yardım edin" diye konuştu.
TDV'DEN İDLİB'DE TOPLU KONUT
Türkıye İdlib'de büyük insanlık dramını yaşanmaması için bölgede büyük çaba sarf ediyor. Başta Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) olmak üzere birçok kurum bölgede yaşayan sivillerin temel ihtiyaçlarından eğitim, sağlık ve din hizmetlerine kadar tüm sorunlarını çözmek için canla başla çalışıyor. Bölgede yaşanan insani krizin ardından son bir ay içinde 20 bin kişiye yardım ulaştırdıklarını ifade eden TDV Suriye Sorumlusu İsmail Yiğit, "İdlib'de yaşayan son gelişmelerin ardından siviller çok küçük bir alanda sıkışmış durumda. Kamplarda alt yapı yetersiz, hijyen ve içme suyu sıkıntısı var. Türkiye olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Son 1 ay içinde 20 bin aileye yardım ettik. Gıda ve temizlik paketleri dağıttık, binlerce hastayı muayene ettik. Din hizmetleri konusunda çalışmalarımız devam ediyor. İnsanların barınma ihtiyacına çözüm olabilmek için Pakistanlı Müslüman kardeşlerimizle birlikte 100 dairelik projeye başladık. Yaşlılar, engelli ve yetim aileleri için toplu konut inşaatımız devam ediyor. İçinde okul ve cami de olacak" dedi.