Türkiye'nin 2 milyon yıllık buzulları eriyor
"Bu buzullar, 4 km uzunluk ve 200 metre genişliğindedir"
Cilo dağları ve Çarçelan dağlarında, bu güne kadar 13 ayrı noktada farklı ebatlarda buzulların var olduğunu ifade eden Tansu, şöyle konuştu:
"Bu buzulların içerisinde dikkat çeken önemli üç tanesi var. Bunların başında Cilo küme dağlarının tam ortasında yer alan ve en büyük kütle halini almış Vadi buzulu türü dediğimiz İzbırak buzuldur. Bu buzul Cilo Reşko zirvesinin kuzeyinde yer almaktadır. Bu buzul yaklaşık 4 km uzunluğu ve 200 metre genişliğindedir. İkincisi ise Suppa Durek, Bobek ve Sırêbıri dağları ortasında bulunan Erinç buzuludur. (Buzullara Erinç ve İzbırak isimlerinin verilmesi sebebi ise 1948 yılında Türkiye Maden Enstitüsü tarafından ilk defa yapılan jeolojik araştırmalarda görev alan Türk bilim adamlarının soy isimlerinin verilmiş olmasından kaynaklanıyor) üçüncü önemli buzul ise Keviya Şin buzuludur. Keviya şin buzulu Hakkari de halk arasında Spixane/Spihane/Beyaz hane anlamında olan yani buzulların bölgesi olarak ifade edilen Mergan yaylasının güneyinde yer alan buzuldur. Spihane ve Mergan buzulları bütün bu buzul kütleleri içerisindeki en görkemli buzullardır. Bu buzulların derinlikleri oluşumlarına bağlı olarak 200 ile 30 metre arasında değişmektedir. Bu konuda daha derinlemesine ve bilimsel bir araştırma yapabilmek için Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda kendisi de bir Hakkari’li olan Klimatoloji alanında çalışmalar yapan bilim insanı Prof. Dr. Murat Türkeş ile bir çalışma yapma talebimiz güvenlik gerekçesi ile ret edildi. Dolayısıyla bu güne kadar gerçek verileri ortaya koyacak doyurucu bir araştırma henüz yapılmamıştır."
"Buzullarda ciddi değişimler söz konusu"
Buzulların oluşum ve bulunan bölge itibari ile farklılık gösterdiğini belirten Tansu, "Hakkari buzulları da "Sirk Buzullar" ve "Vadi Buzulları"dır. Bu buzulların her iki türü de hareketli buzullardır. Erimeye ve yer şekillerine bağlı olarak hareket ederler. Örneğin 1984 yılında yapılan araştırmalarda elde edilen görüntüler, sonraki yıllarda tırmanış yapan dağcıların çektiği fotoğraflar ve son 9 yıldır bizim yaptığımız çalışmalar ile elde ettiğimiz görüntülerde görüyoruz buzullarda ciddi değişimler söz konusudur" şeklinde konuştu.