Türkiye'nin sırlarını yurt dışına sızdırdılar!

Türkiye'nin Tuna-1 kuyusundaki sondaj faaliyetlerinden 405 milyar metreküp doğal gaz kaynağı bulduğu ve Doğu Akdeniz'de arama çalışmaları yürüttüğü bu kritik dönemde ülke aleyhine 'enerji casusluğu' yaptığı belirlenen çete çökertildi.

Türkiye'nin Karadeniz'de Sakarya havzasında toplam 405 milyar metreküp doğal gaz kaynağı bulduğu ve Doğu Akdeniz'de de sondaj çalışmaları yürüttüğü kritik bir süreçte ülkemiz aleyhine enerji casusluğu faaliyeti yürüten bir hücre çökertildi.

Türkiye'nin ithalat yaptığı enerji devi yabancı bir şirkete gizli bilgileri sızdıran Emel Öztürk adlı enerji şirketi yöneticisi, siyasal ve askeri casusluk suçlamasıyla tutuklandı.

Öztürk, bir uluslararası özel şirkette genel müdür yardımcılığı yapıyordu, yani şirketin iki numaralı ismi pozisyonundaydı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nün yürüttüğü soruşturma kapsamında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) ve İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün aylardır yürüttüğü araştırmalar sonucunda Öztürk'le birlikte çalışan beş hücre üyesine ulaşıldı.

YABANCI KURUMLARA BİLGİ SIZDIRDI

Sabah'tan Abdurrahman Şimşek'in haberine göre; enerji casusluğu skandalına ilişkin ilk ipuçları 6 Nisan 2020'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan bir ihbarın araştırılması üzerine ortaya çıktı.

Konu, espiyonaj (casusluk) kapsamına girdiği için İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yanı sıra MİT İstanbul Bölge Başkanlığı da soruşturma sürecinde savcılığa bilgi, belge temin etti. Soruşturma derinleştirilince şüpheli Emel Öztürk'ün yabancı şirketten B. V. Y., L. S. S. ve L. D. O. adlı şahıslarla irtibatlı olduğu tespit edildi.

Öztürk'ün B. V. Y.'ye ülke ekonomimizi etkileyen ve milyarlarca dolar ekonomik kayba yol açan/açabilecek kozmik bilgileri e-posta yoluyla ilettiği belirlendi. Şüpheli Öztürk'ün bir elektronik posta yazışmasında "Yabancı dostlarımız bu ayki bilgileri bekliyor" şeklinde beyanda bulunduğu da saptandı.

Emel Öztürk


BİR CASUSLA İRTİBATLI

Emel Öztürk'ün ayrıca bir ülkenin başkonsolosluğunda görevli istihbaratçı G. S. isimli şahısla gönül ilişkisi yaşadığı ve elde ettiği gizli bilgileri bu şahısla da paylaştığı anlaşıldı. Öztürk'ün, ilişki yaşadığı istihbaratçı G. S. hakkında "Benimki de ajan" dediği de tespit edildi.

Emel Öztürk'ün, soruşturmaya konu olan gizli bilgileri kimden ve ne şekilde temin ettiği ile ilgili çalışmalar derinleştirilince de enerji sektöründe çalışan hücrenin diğer üyeleri Serkan Özbilgin, Mustafa F., Murat K., Arzu G. ve Gürcan Ö.'ye ulaşıldı.

Yürütülen soruşturma kapsamında teknik ve fiziki takip süreçleri tamamlandı ve operasyon için düğmeye basıldı. Geçtiğimiz ay gözaltına alınan sanıklar hakkında jet iddianame düzenlendi. İddianameye göre, soruşturma kapsamında şahısların mail içerikleri ve telefonlarındaki şüphe çeken dokümanlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne soruldu. Genel Müdürlük, bilgi ve belgelerin ticari sır kapsamında gizli verilerden oluştuğunu bildirdi.

Emel Öztürk'ün irtibatlı olduğu yabancı şahıslar Öztürk'ten Türkiye Cumhuriyeti devletinin günlük doğal gaz tüketim verileri ve doğal gaz ithalat fiyatları gibi gizli bilgileri temin etmesini maille istediler. Öztürk de talep edilen gizli bilgileri temin etmeleri için enerji sektöründe çalışan Serkan Özbilgin ve Mustafa F.'ye talimat verdi. Özbilgin, yine enerji sektöründe çalışan Gürcan Ö. ile aylık 1.500 TL rüşvet ödemesi yapmak üzere anlaştı.

Mustafa F. de yine Emel Öztürk'ün talimatıyla şüpheli Murat K.'yla rüşvet anlaşması yaptı. Ve Türkiye'nin doğal gaz boru hatlarının kapasitesi hakkındaki bilgileri elektronik bültende yayınlanmadan önce Murat K.'dan aldı. Emel Öztürk de gizli kalması gereken bilgileri yabancı şirketin yöneticilerine, aylık olarak tablo ve grafikler halinde gönderdi.

İddianamede 'Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etmek'le suçlanan şüphelilerin TCK'nın ilgili maddeleri gereğince yargılanmaları istendi. Şüpheliler hakkında müebbet hapis ile 21 yıla kadar hapis arasında farklı cezalar talep edildi.

BABASI ŞEHİT KENDİSİ CASUS

Casus hücresinin iki numaralı ismi olan Serkan Özbilgin'le ilgili çok önemli ayrıntı şu: Serkan Özbilgin, suikasta kurban giden şehit Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'in oğlu.

Mustafa Yücel Özbilgin, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesi'nde tetikçi avukat Alparslan Arslan tarafından öldürülmüştü.

Casusluk hücresinin başı olan Emel Öztürk'ün şirketteki genel müdürü pozisyonunda olan Mert Göksu ise yurt dışına firar etti.

Göksu'nun evinde arama yapıldı ve dijital materyallere el konuldu. Gürcan Ö., İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nün hazırladığı 7 Ekim 2020 tarihli iddianameye göre etkin pişmanlıktan yararlanmak istediği için suçlarını itiraf etti.

Serkan Özbilgin
Malatya'dan sonra Muğla da sallandı İtalyan bakandan mesaj: G7 ülkeleri tutuklanması konusunda uzlaşabilir MasterChef Türkiye 25 Kasım haftanın takımları nasıl oluştu?
Sonraki Haber