TÜRKLERİN GİZEMLİ TARİHİ!
Yazar Mehmet Sadık Öke, SuperHaber takipçilerini çıkardığı sır dolu tarih yolculuğunun yeni bölümüyle SuperHaber YouTube kanalında…
Mehmet Sadık Öke, tarihe farklı bir pencere açarak hep merak konusu olan efsaneler ve mitleri irdelediği programda sizleri büyülemeye devam ediyor. İstanbul’un hem yeraltı, hem de yerüstü kaynaklarının bilinmeyen dünyasında gezineceğiniz programda, bugüne kadar hiç duymadığınız gizemli öykülerin arkasında yatan gerçeklerle de tanışacaksınız.
SuperHaber izleyicilerini sıra dışı bir yolculuğa çıkaran Öke, programının yeni bölümünde Türklerin yüzyıllar öncesine dayanan geçmişi ve Fergana Vadisi'nin öneminden bahsetti.
"TÜRKLER GEÇTİKLERİ KÜLTÜRLERİ ÖZÜMSEYEREK TEK BİR PARÇA HALİNE GELİYORLAR"
Türklerin atalarının nereden geldiğinden bahseden Mehmet Sadık Öke, "Fatih diyor ki; 'Biz Truva soyundanız, Truva’nın intikamını aldık' Peki Türkler aslında Truvalı olabilir mi? Ya da Etrüskler mesela... Herodot, onların güneyden Antalya civarından Teke Yarımadası'ndan İtalya’ya gittiğini söylüyor. DNA grupları da hala portakallarıyla meşhur Finike’de yaşayanlarla İtalyanların genlerinin birebir uyduğunu gösteriyor. Onlar Truşka. Bakıyoruz 2500 sene öncesine Turukkular var Doğu Anadolu’da Zagros Dağları’ndan Van'a doğru o bölgelerde yer alıyorlar. Biz Türkler hani Orta Asya’dan geliyorduk? Biz 4500 yıl önce Anadolu’da var olabilir miyiz? 2500 yıl önce var olabilir miyiz? Neden var olmayalım? Her şeyin bir bakış açısı, bir madalyonu vardır. Bu madalyonun iki tarafını da dikkatle incelemek gerekiyor. Bizim büyük efsanelerimiz bizim Ergenekon’a gittiğimizi söylüyor. Ergenekon, bizi kurtaran etrafı demir dağlarla çevirilen vadidir. Demiri eritip sonra kalabalık olunca dışarı çıkmışız. Hatta oradan girişimiz de çıkışımız da kurtlar sayesinde olmuş. Bir Asenamız var, bir de başka kurtumuz var. Turuşkalar’da da var, Etrüskler’de de var. Etrüsklerin bir ismi Türhen yani Turhan, Tarkan, Tarken… Bunlar gerçekten Türk olabilir mi? Baktığınız zaman son araştırmalara göre, Fergana Vadisi’nin çok önemli olduğunu gösteriyor. Fergana Vadisi bizim Ergenekon dediğimiz yer. Tam Türkmenistan’da arayıpta bulamadığımız yer. Fer-Gun. Yani Fe-Gu. Kelime aslında Çince. Sonradan Fergana olmuş. Çin kaynaklarında nasıl Türklere Tu-Ka dedikleri ileri sürülüyorsa o da aslında Fe-Gu. Fe-Gu ne demek? Gun Vadisi demek. Gun, Yun, Kun, Hun… Bütün bunlar birbiriyle bağlantılı kelimeler. Söyleyişe göre değişir. Peki Fergun dediğimiz zaman ne anlıyoruz? Fer, vadi. Gun ise Yun, yani FerGunOn FerYunOn demek. Ne yazık ki bu teoriden çıkan sonuç bir Yunan bağlantısı. Ancak bildiğimiz Yunan değil, İyon. Hatta İyon da değil. Çünkü artık Hint Avrupa gibi kavramlar ortadan kalktı. Kavimler Göçü’nün çok farklı olduğu ortaya çıktı. Baktığınız zaman bir grup insanın gerçekten Kırım ile Kafkasya arasından önce kuzeye oradan da doğuya ters göçe Fergana’ya gittiğini görüyoruz. Bunlara Tokar deniliyor, Tokarıyan deniliyor. Hatta Kaşgarlı Mahmut, Divan-u Lügat’üt Türk’te diyor ki; 'Tokarlar, öz be öz Türk’tür. Türklerin atasıdır’ diyor. Biz bunları bugün hiçbir yerde görmüyoruz. Biz Moğollar ile bir akrabalık tutturmuşuz, gidiyoruz. Gerçekten Moğollar ile akrabalığımız var mı? Bizim dilimiz Hint Avrupa diline Yunan diline uymuyor ki diyorlar. Türklerin dil ve din konusunda o kadar da saplantılı olduklarını söylemek mümkün değil. Onlar sadece gezdikleri ve geçtikleri kültürleri özümseyip bir parça haline gelmiş olabilirler." ifadelerini kullandı.
"YUNANDI, HİNT AVRUPAYDI, TÜRKTÜ HEPSİ BİR BÜTÜNÜN PARÇALARIYDI”
Fergana Vadisi'nin önemini anlatan Öke, "Dev gibi muhteşem bir ovanın neredeyse 2-3 ülkeyi kapsan küçük bir ülke şeklinde, ortasında muhteşem at nalı gibi bir vadi. Korunaklı bir yer. Burada Türkler bir düşmandan kaçıp Kırım ile Kafkasya arasından geliyorlar. Oraya yerleşerek müthiş bir uygarlık kuruyorlar. Arkasından Yunan askerleri geliyor. Aslında bunlar da Yunan askerleri değil, Makedon Yunan değildir. Çünkü İskender, Yunan değil Makedon’dur. Makedonlar geliyorlar ve bu bölgeyi alamıyorlar. Alamazlar tabii, karşılarındakiler Türklerin atası. Bunun üzerine diyorlar ki; 'Ben bunları yenemeyeceğime göre bunlarla birleşmem lazım’. Nasıl birleşebilir? Evlilik gerçekleştirilsin. Nasıl yapalım? ‘Benim askerlerimle sizin kızlarınız birleşsin, çok güçlü bir topluluk oluşsun’ diyor. Bunun üzerine kabul ediliyor. Bir şekilde bunlar büyük törenlerle evleniyorlar. O evliliklerden yeni bir nesil doğuyor, MÖ 300 civarı. İşte bizim Orta Asya dediğimiz Türklerin gerçek atası bu kişiler olma ihtimali çok yüksek. Elbette ondan önce de Türkler var MÖ 4500'e kadar giden, Karadeniz’in kuzeyinde. Ancak Karadeniz tufanı denilen MÖ 5600’lerde o bölgeyi 30 metre suların altında bırakan tufandan sonra içeri kaçıp yayılan ırklardan meydana geliyorlar. Neticede bunlar yayılarak çeşitli yerlere göç etmişler. Bir grubu batıya bir grubu da doğuya giderek iki farklı taraftan Anadolu’ya girmişler. Yani Doğu Anadolu’dan Trakya’dan bir grubu Yunanistan’a gitmiş, bir grubu da doğuya doğru hareket ederek Fergana’ya gitmiş. Söylemek istediğim aslında Yunandı, Hint Avrupaydı, Türktü gibi farklılıklar bu kavim için söylenemiyor. Hepsi bir bütünün parçaları. Çok ufak ayrılıklar var ama hepsi aynı bölgelere yerleşmiş." ifadelerini kullandı.
Mehmet Sadık Öke'nin tarihin sır dolu sayfalarına çıkarttığı sıra dışı yolculuk SuperHaber YouTube kanalında yayında...