Her milletin bir ata sporu vardır. Bizimki güreştir. Türkler olarak yediden yetmişe güreşi severiz. Yapmasak bile ilgi gösteririz.
Güreş kadar iyi olduğumuz, milletimizce sevilen, benimsenen ve büyük başarılara ulaştığımız sporlara bakınca bunların da yine güç, kondisyon, disiplin, azim, sebat isteyen dallar olduğunu görüyoruz.
Taekwondo, Kore Yarımadasının sporu. Oradan tüm dünyaya yayılmış. Güney Kore’nin Muju şehri Taekwondo sporunun manevi merkezi gibidir. Orada muhteşem bir eğitim kompleksi ve müzesi bulunmaktadır. Doğal olarak Taekwondo sporunda dünyanın en iyisi Koreliler.
Koreliler sonrasında dünyada en iyi kim mi?
Amerikalılar değil. Ruslar değil, Çinliler değil, Hintliler değil, İranlılar değil… Türkler…
Taekwondo’nun yükselişi 2003 yılının sonunda başladı. Bu tarihe gelinceye kadar maya zaten tutmuştu, milletimiz bu sporu seviyordu. Prof. Dr. Metin Şahin’in Federasyon Başkanlığı bayrağını devralmasıyla da büyük bir çıkış yakaladı, başarılar kat be kat arttı.
Federasyonlarımızın uluslararası başarılarının en büyük göstergesi olimpiyat oyunları ve dünya şampiyonalarında kazandığı madalyalarla ölçülür. Türkiye Taekwondo Federasyonu, eşi benzeri az görünen bir şekilde katıldığı tüm olimpiyat oyunlarında madalya kazanmayı başardı, 2004-2008-2012 ve 2016 olimpiyat oyunlarında 1 altın, 3 gümüş ve 2 bronz madalya elde etti. Aynı dönem içinde Büyükler Dünya Şampiyonalarında ise 7’si altın tam 21 madalyaya ulaştı. Türkiye, 210 ülkenin katıldığı Dünya Şampiyonalarında ilk 3 sırada yer alarak gücünü gösterdi. Türkiye, Avrupa Şampiyonlarında da kürsünün vazgeçilmez ülkesi olurken, bu başarısını alt yaş kategorilerinde ve Para-Taekwondo branşında da devam ettirdi.
Türkiye Taekwondo Federasyonu uluslararası arenada ülkemizi en iyi şekilde temsil ederken kurumsal olarak gelişmesini de sürdürdü. Ülkenin dört bir yanında teşkilatlanmasına hız verdi. Bunun meyvelerini de sporcu, antrenör, hakem, tesis, kulüp sayıları ile net bir şekilde görebilmek mümkün.
Son 15 yıllık dönemde, sporcu, antrenör, hakem ve kulüp sayılarını 5’e, 10’a katladı. Bu dönemde 90 bin civarında olan sporcu sayısı yarım milyona dayandı ve bu yönüyle amatör sporlar arasında zirveye oturdu. 300’ü ancak bulan antrenör sayısı günümüzde 5 bini aştı. Yine bin 500 civarında olan hakem sayısı da 3 kattan fazla artarak 5 bini geçti. 2004 yılında 700 civarında olan kulüp sayısı da günümüzde 2 bin 500’e yaklaşmış durumda.
Her yıl yapılan Türkiye Şampiyonaları ise katılım olarak bir önceki yılın rekorunu kırmaya başladı. Her şampiyonada 3 binlere yaklaşan sporcu sayısı ile ve toplamda 5-6 bin kişilik bir topluluk ile Türk taekwondosu ne kadar büyük bir aile olduğunu gösterdi.
Türk Taekwondosu'nun en büyük atılımlarından birisi ise uluslararası yönetimlerde söz hakkı kazanılması oldu. 2004’den önce uluslararası yönetimlerde maalesef yer alamayan Türkiye, Dünya Taekwondo Federasyonu’nda 2, Avrupa Taekwondo Federasyonu’nda ise 3 kişiyle kritik görevlerin sahibi oldu. Türkiye Taekwondo Federasyonuna bağlı bir çok isim de uluslararası kurullarda görev yapmaya başladı. Türkiye, bu başarısıyla birçok alanda söz sahibi olarak gücüne güç kattı.
Metin Şahin, halen Dünya Taekwondo Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa Taekwondo Birliği Asbaşkanı, Balkan Ülkeleri Taekwondo Birliği Başkanı, Akdeniz Ülkeleri Taekwondo Birliği Asbaşkanlığı görevini yürütürken, Federasyon Başkan Vekili Oktay Duymaz Avrupa Taekwondo Federasyonu Yönetim Kurulu’nda yer alırken Federasyon Dış İlişkiler Sorumlusu Ali Sağırkaya da Dünya Taekwondo Federasyonu’nda denetçi olarak görev yapıyor.
Taekwondo Milli Takımlar Teknik Direktörü Ali Şahin de Avrupa Koç ve Antrenör Komitesi Başkan Vekili görevini yürütüyor. Bunlara sevinmemek mümkün mü?
Uluslararası yönetimde gücüne güç katan Türkiye, bunun karşılığında bir çok önemli organizasyona da evsahipliği yaparak, hem sporcularına büyük imkan hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Türkiye Taekwondo Federasyonu’nun başarılı evsahiplikleri sayesinde Türkiye’nin imajına da olumlu yansımalar oluyor.
Türkiye, Taekwondo sporunda, önündeki en büyük hedef olan 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarına da hız kesmeden hazırlanıyor. Tarihinde ilk defa kadınlarda olimpiyatlara tam takım olmayı neredeyse garantilerken, erkeklerde ise son dönemde yakaladığı çıkışla 2 sporcusunu Tokyo’ya götürmeyi hedefliyor.
Hadi bakalım, kolay gelsin, bereketli olsun…
Teşekkürler Taekwondo sporuna dünden bu güne emek verenler… Teşekkürler yarınlarda bizim gururumuz olacak Türk Taekwondo ailesi…