Uluabat Gölü simsiyah oldu! Çevresinde yaşayanlar isyan etti
Bursa'nın Nilüfer ilçesindeki Uluabat Gölü, sanayi kuruluşları ve evsel atıklar nedeniyle kirlendi. Bölgeye yapılan arıtma tesisinin ardından göle yakın mahallelerdeki kıyıların kirlendiğini belirten Fadıllı Mahalle Muhtarı Cemal Kargılı, "Buradan çıkıp pişen balığı, kedi köpek bile yemiyor. Kötü Kokudan kaçacak yer arıyorsunuz" dedi.
Nilüfer ilçesindeki Ramsar Sözleşmesi ile koruma altında olan Uluabat Gölü’nde, sanayi kuruluşları ve evsel atıklar nedeniyle kirlilik oluştu. Fadıllı Mahalle Muhtarı Cemal Kargılı, 3 yıl önce göl kenarına kurulan ve çevredeki 4 kırsal mahallenin evsel atıklarının toplandığı özel bir arıtma tesisinin açılışından sonra mahallenin kıyılarının kirlendiğini söyledi. Kirlilik nedeniyle yaşanan alg patlamasıyla da gündeme gelen Uluabat Gölü’nün çevresindeki mahallelerde yaşayanlar ise kötü koku nedeniyle şikayetçi. Atıkların göle bırakıldığı yerdeki gölün siyaha bürünen suyu, dronla havadan görüntülendi.
'KOKUDAN KAÇACAK YER ARIYORSUNUZ'
Muhtar Cemal Kargılı, “Doğma büyüme buralıyız. Burası midye cennetiydi. Gölün en çok midyesi, en büyük balığı burada bulunurdu. Göçmen kuşların sürekli uğrak yeriydi. Ancak şimdi hiçbir şey kalmadı. Buradan çıkıp pişen balığı kedi köpek bile yemiyor. O kadar kötü bir durumda. Buraya bir tesis yapıldı, güzel bir şey ama bu tesisin işletmeciliğinin de güzel olması lazım. Bölgedeki tüm sanayi tesislerinin arıtması buraya geldi. Amaç gölü kirlilikten kurtarmaktı. Ama göl kurtulmadı daha beter oldu. Her geçen gün daha kötüye gidiyor. Bazen göl boyunda 15 dakika duramıyorsunuz. Kokudan kaçacak yer arıyorsunuz. Dünyadaki ender göllerden birisi. Kendi kendini besleyen, Ramsar alanlarından biri. Bu bölgeye böyle bir tesis nasıl yapıldı hala inanamıyoruz. Ne midye kaldı ne balık ne de kuş. Sıkıntı burada” diye konuştu.
'BU SUYU TARIMSAL SULAMADA KULLANIYORUZ'
Göle yakın bir mahallede oturan Rıdvan Sevinç ise, “Sağlık açısından bakarsak, bölgede hayvancılık yapan insanlar var. Ayrıca biz bu suyu tarımsal sulamada kullanıyoruz. Burada kirlenen suyun belki içine girmiyoruz ama bir şekilde tarlalarımızda tarımsal amaçlı kullanıyor ve bu şekilde temas ediyoruz. Gölün renginin yeşile bürünmesi bizleri yeterince tedirgin ediyor. Sağlığımıza ne kadar zarar verdiğini de bilemiyoruz. Yeterince kirliyse gölün suyunun da kullanılmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'ARITMA TESİSİNDEN SONRA DAHA ÇOK KİRLENDİ'
Göl kenarında işletmesi bulunan Metin Çakır, "Yaklaşık 5 senedir bu bölgedeyim. Geldiğimde arıtma tesisinin inşaatı yeni başlamıştı. Henüz çalışır durumda değildi. Burası özellikle göçmen kuşların uğrak yeri. Buraya onlarca çeşit kuş geliyordu. Özellikle bu havzada dinlenip, yazın bir kısmını burada geçirdikten sonra gidiyorlardı. Ama arıtma açıldıktan sonra bölge ciddi şekilde kirlenmeye başladı. Şimdi bütün canlılar belirgin şekilde buradan uzaklaşmaya başladı. Bölgenin çehresi tamamen değişti. Öte yandan gölün kenarı bataklık bir yapıya dönüşmeye başladı” dedi.
(DHA)