Uluslararası Ceza Mahkemesi nedir?

Uluslararası Ceza Mahkemesi vatandaşlarımız tarafından merak ediliyor. Kısaca UCM diye bilinen mahkeme 1998 yılında Birleşmiş Milletler'in önderliğinde Roma'da toplanan bir konferansta başladı. 17 Temmuz 1998'de Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsü 7 ret oyuna karşılık, 120 kabul oyuyla ve oy çokluğu ile (21 çekimser) kabul edildi. Peki, Uluslararası Ceza Mahkemesi nedir? UCM hangi konularda yargılamalar yapar? Detaylar haberimizde...

UCM sadece Roma Statüsü'nün yürürlüğe giriş tarihi olan 1 Temmuz 2002'den sonraki suç savlarını yargılayabilir. Ancak bu tarihten sonra imza atmış devletler için Antlaşma'ya taraf olma tarihi esas alınır. Bu devletler isterlerse UCM'ye 1 Temmuz 2002'ye kadar geriye doğru yargılama yetkisi verebilir. UCM sadece kişileri yargılayabilir. Devletleri yargılama yetkisine sahip değildir.Yargılanacak kişinin taraf ülke vatandaşı olması gerekir. Peki, Uluslararası Ceza Mahkemesi nedir? UCM hangi konularda yargılamalar yapar? Detaylar haberimizde...

ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ NEDİR?

Uluslararası Ceza Mahkemesi (kısaca UCM), kuruluş belgesi Roma Statüsü olan,savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçlarına bakan uluslararası bir mahkemedir. 1 Temmuz 2002 tarihinde kurulmuş ve 11 Mart 2003 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Mahkeme binası "Ev Sahipliği Anlaşması" yaptığı Hollanda'nın Lahey kentinde bulunmaktadır.

KURULUŞ AŞAMALARI

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kurulması için ilk çalışmalar 1998 yılında Birleşmiş Milletler'in önderliğinde Roma'da toplanan bir konferansta başladı. 17 Temmuz 1998'de Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsü 7 ret oyuna karşılık, 120 kabul oyuyla ve oy çokluğu ile (21 çekimser) kabul edildi. Roma Statüsü suçları, mahkemenin nasıl çalışacağını ve devletlerin mahkeme ile işbirliği için ne yapmaları gerektiğini tanımlar. Statü gereğince, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin faaliyete geçebilmesi için 60 ülkenin onayı beklendi ve 11 Nisan 2002 tarihinde söz konusu 60 onaya ulaşıldı. 15 Nisan 2015 tarihi itibarıyla 139 devlet tarafından imzalamış ve 123 devlet tarafından onaylanmıştır. Roma Statüsü'nü imzalamak onaylamak anlamına gelmemektedir.

HANGİ TARİHLERDEKİ SUÇLARI YARGILAYABİLİR?

UCM sadece Roma Statüsü'nün yürürlüğe giriş tarihi olan 1 Temmuz 2002'den sonraki suç savlarını yargılayabilir. Ancak bu tarihten sonra imza atmış devletler için Antlaşma'ya taraf olma tarihi esas alınır. Bu devletler isterlerse UCM'ye 1 Temmuz 2002'ye kadar geriye doğru yargılama yetkisi verebilir.

KİMLERİ YARGILAYABİLİR?

UCM sadece kişileri yargılayabilir. Devletleri yargılama yetkisine sahip değildir.Yargılanacak kişinin taraf ülke vatandaşı olması gerekir.

NERELERDEKİ SUÇLARI YARGILAYABİLİR

Taraf ülkelerin devlet sınırları içinde veya bir taraf ülke vatandaşı tarafından işlenen Anlaşma'da belirtilen suçlar UCM yetkisindedir. Taraf olmayan ülkeler de Mahkeme'yi belirli bir suç için yetkilendirebilir.

ULUSAL MAHKEMELER BAĞLAMINDA UCM'NİN YERİ NEDİR?

UCM normal koşullar altında ulusal mahkemelerin yetkilerini devralamaz. Antlaşma'da "tamamlayıcılık ilkesi" temeldir. Ulusal mahhkemelerin kendi vatandaşlarını veya yüksek makamlardaki sanık adaylarını yargılamak istememesi, iç çatışmalar nedeniyle çökmüş olan yargı sistemi gibi durumlarda UCM devreye girebilir.

UCM ORGANLARI

Roma Statüsünün 34. maddesinde Mahkemenin organları belirtilmiştir;

Başkanlık
Temyiz Bölümü, Yargılama Bölümü ve Ön-Yargılama Bölümü
Savcılık Bürosu
Yazı İşleri Bürosu

YARGI SÜRECİ

Roma Statüsü olayların mahkeme önüne 3 farklı şekilde gelebileceğini belirtiyor:

Mahkeme savcısı, sadece mahkemenin söz konusu suçu ya da bireyleri yargılama yetkisi var ise; kurban ya da ailesini de içerecek şekilde herhangi bir kaynaktan gelen bilgiye dayanarak, işlenmiş bir ya da birden fazla suçun söz konusu olduğu bir durum hakkında soruşturma başlatabilir.

Roma Statüsü’ nü onaylayan devletler, sadece mahkeme yargılama yetkisini haizse, işlenen bir veya birden fazla suçun olduğu bir durumun soruşturulması için savcıdan talepte bulunabilirler.

BM Güvenlik Konseyi, işlenen suçun bir veya birden fazla olduğu bir durumu soruşturması için savcıdan talepte bulunabilir. 1nci ve 2nci yöntemlerin tersine, suçlar Roma Statüsü’ nü onaylamayan bir devletin topraklarında vuku bulmuş veya böyle bir devlet vatandaşı tarafından işlenmiş olsa bile BM Güvenlik Konseyi olayı savcıya bildirdiği zaman UCM yargı yetkisine sahip olacaktır.

Bununla birlikte, bu durumların her birinde bir soruşturma açılıp açılmayacağına ve soruşturma üzerinde temellenen hukuki onaya bağlı olan bir davanın açılıp açılmayacağına karar vermek, devletlerin ya da Güvenlik Konseyi’nin değil, UCM savcısının takdirine bağlıdır.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ VE UCM

1995'ten 2000 yılına kadar ABD hükümeti UCM'nin kurulmasını destekledi ancak Amerikalılar UCM'nin BM Güvenlik Konseyi tarafından kontrol edilen veya Amerikalı yetkilileri ve Amerikan vatandaşlarını mahkemenin yargı yetkisi dışında tutacak bir mahkeme olması için çaba harcadılar; bu çabalar başarısız kaldı. Bill Clinton yönetimi döneminde 31 Aralık 2000 tarihinde Amerikan Büyükelçisi David Scheffer hükümeti adına Roma Statüsü'nü imzaladı. 2001 Yılında George W. Bush yönetimi UCM toplantılarına katılmamaya başladı ve 6 Mayıs 2002 tarihinde ABD Roma Statüsü'nden imzasını çektiğini resmen açıkladı. O zamandan beri ABD, gerek İkili Dokunulmazlık Anlaşmaları (İDA) (Bilateral Immunity Agreements-BIAs) vasıtasıyla; gerek UCM'yi destekleyen müttefiklere yaptırımlar öngören yasalar çıkararak; gerekse BM Güvenlik Konseyi'nde barış güçlerinde görevli Amerikalıları UCM'nin yargı yetkisi dışında tutacak girişimleri yoluyla UCM'yi yönelik çok yönlü saldırılarına devam etmektedir. UCM Andlaşması'nda yer alan net güvencelere rağmen ve son derece nitelikli UCM yetkililerinin böyle bir durumun oluşmasına karşı gereken tedbirleri alacağını göz ardı ederek, Bush yönetimi UCM'nin siyasi motivasyonlardan kaynaklanan yargılamalar için bir platform oluşturabileceğini iddia etmektedir.

ABD Dışişleri Bakanlığının verilerine göre 2 Ağustos 2006 itibarıyla ABD ile IDA'ları imzalayan devlet sayısı 101'dir; 99 tane İDA'nın 21'i ulusal parlamentolarca onaylanmış; 18'nin ise onay gerektirmeyen yürütme anlaşması olduğu söyleniyor.

UCM'ye taraf ülkelerden IDA imzalayanların sayısı 45; bunların 13'nün parlamentolarca onaylandığı; 9'nun yürütme anlaşması niteliğinde olduğu belirtiliyor.

53 Ülke ABD ile ikili dokunulmazlık anlaşması imzalamayı açıkça reddediyor. UCM'ye taraf 102 ülkeden 57'si İDA imzalamadı.

Amerikan Askeri Personelini Koruma Yasası Amerikan askerlerini kurtarmak için ABD'nin her türlü önlemi alabileceğine dair hükümler içerdiği için "La Haye'yi Basma Yasası" olarak da anılan Amerikan Askeri Personelini Koruma Yasası (ASPA) 2 Ağustos 2002'de kabul edildi. Bu yasaya göre UCM'ye taraf ülkeler ABD ile ikili dokunulmazlık anlaşması imzalamazlarsa bu ülkelere yapılan Amerikan askeri yardımları askıya alınacak. Amerikan'ın NATO müttefikleri ve " NATO-dışı önemli müttefik" sayılan 9 ülke (Arjantin, Avustralya, Mısır, İsrail, Japonya, Ürdün, Yeni Zelanda, ve Güney Kore) ASPA yaptırımları dışında bırakıldı. Fakat ulusal güvenlik çıkarları gereği veya sonradan ikili dokunulmazlık anlaşması imzalaması durumunda Başkanın kararıyla askeri yardımın askıya alınmasına istisnalar getirmek mümkün. UCM Roma Statüsü'nün yürürlüğe girmesinin birinci yıl dönümü olan 1 Temmuz 2003 tarihine kadar geçen bir yıllık sürede UCM'ye taraf 35 ülkeye toplam 46 milyon dolarlık askeri yardım geri çekildi. Amerikan askeri yardımlarının kesilmesinden etkilenen önemli programlar arasında Uluslararası Askeri Öğretim ve Eğitim; Askeri Dış Yardım programları ve Silah İhracatını Kontrol Yasası altında sağlanan fonlar var. Daha önce ikili dokunulmazlık anlaşması yapmayı reddeden ülkeler önemli oranda askeri mali yardımdan yoksun bırakılma tehditleri altında ABD ile bu tip anlaşmalar imzalamak zorunda kaldılar.

Ar-Ge yapan şirketlere 59 milyar liralık dolaylı teşvik verildi "Galatasaray'da Florya'nın huzurunu kaçıran tek isim Ziyech" "Hedef enerjide tam bağımsız Türkiye"
Sonraki Haber