Üniversiteli genç kız taksiciyi öldürüp, sabaha kadar cesediyle gezdi!
İstanbul’da kendisini zorla ilişkiye zorlayan Doğan’ı taksisinde öldürmekten yargılanan üniversiteli genç kız mahkemede konuştu: Bana ‘Bu gece benimle olacaksın, yarın da nikâh kıyarız. Ya da beni şimdi öldür” dedi
Sarıyer'de korsan taksici Hıdır Doğan'ı (48) aracının el freninin altındaki bıçakla öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan üniversiteli Semra Ç.'ye (23) 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İki yıldır sürekli takip ettiği, tüm bilgilerini ele geçirdiği ve zorla ilişkiye girdiği kadının peşini bırakmayan Hıdır Doğan'ın, cinayetten önce Semra Ç.'ye kendisini öldürmesi için not yazdığı anlaşıldı.
Mahkemede cinayeti tüm ayrıntılarıyla anlatan üniversiteli genç kız, "Beni sevgili olmaya zorladı. Ya ben ya sen öleceksin. Bu gece benim olacaksın. Yarın da nikah kıyılacak. Yoksa arabada silahla beni öldür" dedi. Not defterine de 'Ben kendim ölmek istedim. Semra'ya silahı kendim verdim' diye yazmış. Arabada silah yoktu. Daha önce vites kolunun yanına 'silah yoksa beni bununla öldür' diyerek bıçak koymuştu. Ben de bıçağı kalbine ve sırtına sapladım. Şoför koltuğuna geçtim ve benzin bitinceye kadar dolaştım. Sabah teslim oldum" dedi.
Olayın ardından teslim olan şüpheli Ç. hakkında haksız tahrik altında cinayeti işlediği gerekçesiyle 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Tutuklu Ç., davanın geçen gün görülen duruşmasında Doğan'ın peşini bırakmaması yüzünden birkaç ev değiştirdiğini ancak korsan taksicinin her defasında kendisini bulduğunu ve ölünceye kadar peşimi bırakmayacağını söylediğini anlattı. Genç kız "Öldüğümde seni ve beni aynı mezara koysunlar' diye sosyal medya hesabına bile yazmış" dedi.
NOT DEFTERİNE ÖLÜMÜNÜ YAZDI
Ç., saplantılı aşık taksicinin iki kez kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini bir gün tekrar birlikte olmak için evine geldiğinde 'Yeter artık' deyip çıktığım balkondan atlayacağımı söylediğini de anlattı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi. İddianamede Ç.'nin ilişkiyi sürdürmek istemediği, ancak maktulün tehdit ve şantajlarla ilişkinin devamına zorladığı anlatıldı. Cinayette meşru müdafaa sınırlarının aşıldığı, kendisi gelip olayı anlatması nedeniyle sanığın ifadesine itibar edilmesi gerektiği, cinayetin haksız tahrik altında işlendiği belirtildi.