Ünlü yazarda koronavirüs şüphesi! Hastaneye yatırıldı...

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Türk basının duayen isimlerinden yazar Rauf Tamer'in koronavirüs şüphesi ile hastanede yattığını açıkladı. CNN Türk'teki programda Hakan'ın konuğu olan Prof. Dr. Necmettin Ünal ise Rauf Tamer'in geçtiğimiz hafta evine berber çağırdığı bilgisini paylaştı.

CNN Türk'te hazırlayıp sunduğu Tarafsız Bölge'de Rauf Tamer'in durumu ile ilgili bilgi veren Ahmet Hakan usta ismin hastanede tedavi altına alındığını söyledi.

Tamer'in yoğun bakımda olmadığını ancak solunum yetmezliği problemi yaşadığını belirten Ahmet Hakan, "Test yaptırmış ancak sonucu henüz kendisine iletilmemiş." dedi. 

"Bu insan ayırt etmiyor herkes tedbirini alacak" diyen Prof. Dr. Necmettin Ünal, ise "Rauf Tamer geçen hafta evine bir berber çağırmış, tıraş olmuş. Bu insan ayırt etmiyor herkes tedbirini alacak" ifadelerini kullandı.

RAUF TAMER KİMDİR?

Gazeteci, yazar Rauf Tamer İlköğrenimini Gemlik’te, ortaöğrenimini İstanbul ve Bursa’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Yükseköğrenimi sırasında haberciliğe Cumhuriyet gazetesinde spor muhabirliğiyle başlayan Tamer daha sonra Ekspres, Tasvir, Yeni İstanbul’da gazetecilik yaşamını sürdürdü. 1968’den sonra tercüman gazetesinin “Sözün Kısası” köşesinde yazdı. Uzun bir süre de Sabah gazetesinde çalıştı. Halen Posta Gazetesi'nde yazmaya devam ediyor.

Rauf Tamer 7 Nisan'da Posta gazetesinde "Çok yakında" başlığı ile çıkan yazısında şunları yazmıştı:

Milli Egemenlik, 100 yaşına giriyor: 23 Nisan.

Muhteşem bir kutlama isterdik ama galiba evde kalarak kutlayacağız.

Olsun... Yüreğimizde hissetmek de yeterlidir.

O gün, Edirne’den Kars’a bütün pencereler ve balkonlar, albayrak’la donatılacak...

Kimbilir, ne güzel bir tablo doğacak. Türkiye haritasını önünüze koyun, bir bakın.

Böyle bir estetik, başka hangi coğrafyada var?

Ardından 19 Mayıs. Evde kalmak inşallah o güne kadar sürmez ama tutun ki sürdü...

Aynı ihtişam, o gün de yaşanacak... Şüheda fışkıran topraklar, albayrak’la taçlanacak.

Samsun’dan İzmir’e kadar Türkiye haritasını önünüze koyup yine bir bakın.

Hür yaşamaya alışmış bir millete “evde kal” demek kolay değildir ama o hürriyete kavuşmak için sergilediğimiz milli mücadele ruhu, bize bunu emrediyorsa, seve seve evde kalırız.

Hem de hürriyetin kıymetini, başımıza tâc’ederek...

Daha ne olsun?

İki milli bayramın hemen ardından, bir de dini bayram geliyor...

24 Mayıs Ramazan Bayramı.

Virüsle mücadeleyi o vakte kadar inşallah kazanmış olacağız ama velev ki mücadelemiz bitmedi.

Dayanacağız.

Bayramlaşma ve el öpme geleneğimizi, yüreklerimizde sürdüreceğiz...

Ömürboyu sarılıp bayramlaşabilmek için.

Bu duygular içerisinde takvim yapraklarını gururla, inançla ve metanetle takip edelim.

Beşiktaş'ta hayal kırıklığının adı Rafa Silva 26 Kasım 2024 barajların doluluk oranları! Altın fiyatları ne kadar oldu?
Sonraki Haber