Uyluğundan yapılan nakille konuşmaya başladı!
Antalya'da ağız içinde 6 santimlik kanserli tümör bulunan 69 yaşındaki Ayşe Kuru, geçirdiği iki ameliyat sonucunda kanseri yendi. Yanağındaki tümörün temizlenmesiyle Kuru'nun çenesinde oluşan boşluk, bu bölgeye sağ bacağının uyluğundan alınan dokuyla kapatıldı. Kuru, nakil sonrasında yeniden konuşup yemek yemeye başladı.
Manavgat ilçesinde oturan Ayşe Kuru, yıllardır diyabet hastası olarak yaşamını sürdürürken, 6 ay önce sol yanağının iç bölgesinde yara çıktı. Kuru'ya, başvurduğu hastanelerde bunun diyabetten kaynaklandığı söylendi. Bu süre içerisinde yaranın olduğu bölgede şişlik de oluşan Kuru, konuşamaz ve yemek yiyememez duruma geldi. Yaranın bulunduğu bölgedeki şişlik hızla büyüyünce oğulları Yasin ve Hüseyin Kuru, annelerini Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirdi. Burada yapılan tetkikler ve biyopsi sonucu Kuru'nun sol yanağının iç kısmındaki 6 santimlik tümörün kanser olduğu belirlendi.
UYLUK KASIYLA KAPATILDI
Doktorların kararıyla Ayşe Kuru, ameliyata alındı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği'nden Doç. Dr. Levent Renda ile Plastik ve Rekonstrüktif Kliniği Başasistanı Uzman Dr. Asım Uslu tarafından gerçekleştirilen ameliyatla tümör alındı. Kuru'nun tümör alınan bölgede oluşan çene kemiğindeki boşluk plak yardımıyla sabitlenip uyluk bölümünden alınan dokuyla desteklenerek kapatıldı.
Yaklaşık 1 ay önce geçirdiği ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Ayşe Kuru, "Bugünüme şükürler olsun" derken, oğlu Yasin Kuru ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
"Annem şeker hastası. Ağzında yara çıkınca şekerden kaynaklı sandık. Ama zaman içinde ağzını bile açamayacak duruma geldi. Ağzını açamadığı için beslenemiyordu da. Annem daha önce Manavgat'ta doktorlara gitmişti ama onlar da şekerden kaynaklanmış olabileceğini söylemişler. Ama şişlik yüzünden konuşamamaya başlayınca Antalya'ya geldik. Burada yapılan biyopsi sonucu kanser olduğu belirlenerek ameliyat kararı alındı. Şimdi çok iyi durumda. Allah razı olsun doktorlarımızdan."
PLASTİK CERRAHİYLE BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ
Ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan Doç.Dr. Levent Renda, Ayşe Kuru'nun kendilerine başvurduğunda yanak mukozasında yüzeyden kabarık bir lezyon olduğunu belirterek; " Bu tümöral bir lezyona benziyordu. Biyopsi yapılınca yaklaşık 6 santimlik tümörün kanser olduğu belirlendi. Bu tümör çeneye yakındı. Operasyonda çene kemiğinde tutulum olduğunu görünce o bölümü de aldık. Ayrıca her baş boyun cerrahisinde olduğu gibi, bu kadar büyük tümörlerde muhtemel yayılma yeri boyun olduğu için de boyun bölgesini de temizledik." dedi. Bu tip cerrahilerin kulak burun boğaz uzmanlarının tek başına yapacağı cerrahi olmadığını sözlerine ekleyen Doç.Dr. Renda, "Bu bölgedeki kas ve kemik dokularını çıkardığımız için boşluk oluşuyor. O nedenle bu tip ameliyatlarda plastik cerrahiyle birlikte çalışıyoruz. Bu bölgeye bacaktan doku alınarak boşluk dolduruluyor. Böylelikle hastanın yutma ve konuşma fonksiyonları bozulmamış oluyor. Hastamız artık rahatlıkla konuşabiliyor, yemek yemeye de başladı" diye konuştu.
Ağız içi kanserlerinin Türkiye'de çok sık görülmemesine karşın son yıllarda artış gösterdiğini sözlerine ekleyen Doç.Dr. Renda, "Bunun nedeni tütün ve alkol kullanımı olabilir şeklinde görüşler var. Ayrıca protez kullanımı ve kötü ağız hijyeninin de kansere neden olabilecek etkenler olduğu bildiriliyor" dedi.
BU TİP AMELİYATLAR EKİP İŞİDİR
Ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan Plastik ve Rekonstrüktif Kliniği Başasistanı Uzman Dr. Asım Uslu ise bu tip ameliyatların ekip işi olduğunu belirterek, Kulak burun ve boğaz uzmanımız tümörü çıkardı, biz de rekonstrüksiyonu yaptık. Tümör temizlenince hastanın ağız içinde geniş bir doku ve kemik defekti oluştu. Bunun için bacağının uyluk bölgesinden doku aldık. Artık hastanın yemesinde içmesinde konuşmasında hiçbir sıkıntı yok" dedi.
Hastanın ağzındaki boşluğu doldurmak için nakledilen dokunun sağlıklı bir doku olduğunu vurgulayan Dr. Uslu, Hastamız muhtemelen ışın tedavisi alacak. Nakledilen dokunun vasküler doku olması ışın tedavisi için de oldukça iyi" diye konuştu.
Türkiye'de 5 yıl öncesine kadar bu tip ameliyatların sık yapılmadığını da vurgulayan Dr. Uslu, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 1 yıl içinde bu tip 5 ameliyat gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.