Uzman doktordan korkutan koronavirüs açıklaması!
Avrupa olmak üzere pek çok bölgede korkunç gelişmeler yaşanmaya devam ederken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke tarafından korkutan bir corona virüsü açıklaması yapıldı.
Her gün yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği ve corona virüsün şu anki merkez üssü İtalya'da, bir doktorun Facebook hesabına yazdıkları dünya çapında viral oldu. Kuzeydeki Bergamo kentinde görev yapan Dr. Daniele Macchini, hastanede yaşananları savaşa benzetiyor ve muharebelerin gece gündüz kesilmeden sürdüğünü belirtiyor.
Corona virüs salgınına grip denilmesine şiddetle karşı çıkan İtalyan doktorun mesajında tüyler ürperten detaylar var: Yakınları ile kamera aracılığıyla vedalaşıyorlar.
Ölmeden önce bilinçlerini kaybetmiyorlar, komaya girmiyorlar: Genelde karı koca aynı gün ölüyorlar. Çocukları torunları uzaktalar.
İnanın çok çok daha farklı. Lütfen ona grip demeyin. Alakası yok. Hastalar en az 7 gün 10 gün evde kalıyor, kimseye bulaştırmak istemiyorlar. Ateşleri çok yüksek.
Erken ya da geç hastaneye gelmeleri hiçbir şey değiştirmiyor. Son aynı son… Hemşirelerin gözlerinden yaşlar akıyor. Herkesi kurtaramıyoruz. Farkındayız.
Makineler yalan söylemiyor. Çok acil yeni yataklara ihtiyacımız var. Ağırlaşanlar çok fazla. Hastanelere akın akın geliyorlar. En ağır hastaların isimleri kırmızı ile yazılı. Ki artık baksa bir renk yok!
Yaygın Pnömoni, çift taraflı. Lütfen söyleyin, hangi grip bu trajediye sebep olur? Grip bu kadar bulaşıcı değildir ve çok nadir pnomoniye dönüşür. Bu virüs ise çok farklı. İnanılmaz bulaşıcı ve inanılmaz ağır seyrediyor belirli bir grup için.
Bütün hastaların evrakları üzerinde ayni şikâyetler yazılı.
...Hepimiz çok yorgunuz. Kimse durmak istemiyor. Herkes, gece yarılarına kadar hastanede. Doktorlar hemşire gibi çalışıyor. Ben; bir doktor olarak iki haftadan beri evime gidemiyorum.
Ailem için korkuyorum. Bulaşırsa, onlardan da yaşlı akrabalarımıza bulaşır. Kamera ile çocuğumla görüşüyorum. Ara sıra fotoğrafına bakıyorum. Ağlıyorum...
Lütfen evlerinizden çıkmayın. Bizi dinleyin. Sadece çok acil durumda çıkın. Kesinlikle markete alışverişe gitmeyin! Bu en kötüsüdür. Herkes ilk önce oraya gider. Hasta birisi ile orada görüşmeniz, büyük olasılıktır. Kapanmaya az kala gidin. Az insan varken alışveriş yapın. Kalabalık yerlerden uzak durun. Sinemaya, müzeye, spora gitmeyin. Yaşlılarınıza söyleyin, dışarı çıkmasınlar!"
UZMAN DOKTORDAN KORKUTAN KORONAVİRÜS AÇIKLAMASI! "ÇOCUKLAR, GENÇLER..."
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, "Termal kameralar veya ısı ölçerler toplu alanlarda, eğer o anda kişinin ateşi yüksekse bir anlam ifade ediyor ama ateşi yoksa bu hiçbir şeyi yok anlamına da gelmeyebilir. Şu dönemde koronavirüs enfeksiyonunu ararken tabii ki ateş önemli ama olmaması durumu bunun olmadığının bir göstergesi değil.ö dedi.
Prof. Dr. Büke, "Kişilerde zaten ateş yüksekliği söz konusuysa, eğer dışarı çıkacak kadar da kendilerini iyi hissediyorlarsa muhtemelen ateş düşürücü ilaç kullanmış ve öyle dışarı çıkmışlardır. Belki de aslında 2-3 saat önce 38,5 derece ateşi vardı ama o anda oradan geçerken ateşi olmayabilir." diye konuştu.
"TERMAL KAMERA YA DA KIZIL ÖTESİ ÖLÇERLER 38 DERECE ÜZERİNİ ALGILAYABİLİYOR"
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgınının Türkiye'de de görülmesinin ardından alınan önlemler de arttı. Havalimanları, alışveriş merkezleri ve iş yerleri gibi toplu alanlarda ateş ölçümleri yapılmaya başladı. Ateş ölçerlerin ise kullanım şekli ve alanına göre birçok çeşidi bulunuyor.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, "Koronavirüs olgularının yüzde 86 gibi bir kısmında ateş yüksekliği var ama ateşin olmadığı durumlar olabilir. Özellikle çocuklarda, genç erişkinlerde, belki hatta yaşlılarda yüksek ateş göremeyebiliriz.
Buradaki ateş daha çok 38,5 ve üzerindeki ateşler ama çok daha düşük 37,5-38 gibi vücut ısısının olduğu durumlarda söz konusu olabilir. Genellikle termal kamera ya da ölçerler 38 ve üzerindekileri algılayabiliyor. 37,5 ile 38 arasında da subfebril ateş dediğimiz bir durum söz konusu.
Bunları, 38 ve üzeri dereceler olmadığında algılayamayabilir. Ayrıca her olguda da ateşin görülmesi söz konusu değil. Tabii toplu yerlere girildiği koşullarda termal kameralar, birden fazla kişinin ateşini ölçebiliyor ama evde kulaktan ölçen aletler ucu değiştirilerek kullanılabilir ya da dijital termometrelerle ölçüm yapılabilir" ifadelerini kullandı.
"ATEŞİ YOKSA BU 'BİR ŞEYİ YOK' ANLAMINA GELMEYEBİLİR"
Prof. Dr. Büke kişilerin ateş ölçer kullanarak dışarı çıkmış olabileceğini de belirterek, şunları söyledi:
"Ateş ölçerler standardize ve kalibre edilmiş çeşitli testlerden geçirildikten sonra birtakım belgeler alarak piyasaya sürülmüştür. Dolayısıyla bunların bakım ve kontrolleri periyodik olarak yapılıyorsa bunlarla ilgili sorun yoktur ama mesela termal kameralar genellikle 38 derece ve üzerini saptıyor.
Fakat bizim normal şartlarda vücut ısımız 37,5 dereceye kadar normal. Dolayısıyla 37,5 ve 38 derece arasında da subfebril de olsa bir ateş yüksekliğinden bahsediyoruz. Termal ölçerle bunu saptamak mümkün olmayabilir. Kızıl ötesi termometreler ya da ısı ölçerler de yine 38 derece ve üzerinde ölçüm yapıyor.
37,5 ile 38 derece eğer saptanamıyorsa, başlangıçta bu gözden kaçırılabilir. Kişilerde zaten ateş yüksekliği söz konusuysa, eğer dışarı çıkacak kadar da kendilerini iyi hissediyorlarsa muhtemelen ateş düşürücü ilaç kullanmış ve öyle dışarı çıkmışlardır.
Belki de aslında 2-3 saat önce 38,5 derece ateşi vardı ama o anda oradan geçerken ateşi olmayabilir. Termal kameralar veya ısı ölçerler toplu alanlarda, eğer o anda kişinin ateşi yüksekse bir anlam ifade ediyor ama ateşi yoksa bu hiçbir şeyi yok anlamına da gelmeyebilir.
Şu dönemde koronavirüs enfeksiyonunu ararken tabii ki ateş önemli ama olmaması durumu bunun olmadığının bir göstergesi değil."
"CİHAZ 38 DERECE VE ÜZERİNİ SAPTIYORSA ATEŞ YOK DİYEMEYİZ"
Prof. Dr. Büke kişilerin evde kulak arkası derecelerle ölçüm yapabileceğini söyleyerek, "Termal kameralar çok geniş alanlarda çok sayıda kişiyi taramak için kullanılıyor ama ideali timpanik (kulak arkası) dereceleri kullanmak. O yoksa dil altından ya da koltuk altından ölçen termometreleri kullanabiliriz.
Fakat tek tek kişilerin koltuk altlarına ya da kulak arkasına tutmak da zor olduğu için topluca termallerle ölçüm yapılıyor. Toplu ölçümlerde cihazın duyarlılığı çok önemli.
37,5 ve üzerini saptayabiliyorsa sorun yok ama 38 ve üzerini saptıyorsa 'ateş yok' diyemeyiz. 37,5 ile 38 derece arasına da' normaldir' diyemeyiz.
Hele de böyle bir dönemde bu ateşi de 'koronaviral enfeksiyona bağlı ateş değildir' diyerek reddetmek pek mümkün değil" dedi.
AKADEMİSYENLERDEN KORONOVİRÜS TEDBİRLERİNE TAM DESTEK
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine yönelik Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından ilan edilen ve vurgulanan önlemlere tüm vatandaşların riayet etmesi ve kamuoyunun bu konuya hassasiyet göstermesi gerekliliğini bildirdi.
TÜBA'dan yapılan açıklamada, yeni tip koronavirüsün, Dünya Sağlık Örgütü tarafından "pandemi" olarak tanımlandığını ve tüm dünyanın teyakkuza geçtiği belirtildi.
İlk ortaya çıktığı andan itibaren etkili bir şekilde yayılan virüsün, Türkiye'ye sirayet etmesinin, başarılı bir yönetim felsefesi ve ön hazırlıkları sayesinde geciktirildiğinin ifade edildiği açıklamada, Türkiye'nin söz konusu küresel sorundan en az etkilenen ülkelerden birisi olduğu kaydedildi.
Sürecin başlangıcından beri Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere Bilim Kurulu ve alanında yetkin akademi üyelerinin, toplum sağlığına yönelik sorumluluklarını en etkin biçimde yerine getirdiğine işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından ilan edilen ve vurgulanan önlemlere tüm vatandaşlarımızın riayet etmesi ve kamuoyunun bu konuya hassasiyet göstermesinin gerekliliğini hatırlatmak isteriz.
Sağlıklı bilimsel veriye dayalı bireysel sorumluluk ve toplumsal dayanışmanın, 'pandemi' ile mücadelede en önemli destekçimiz olacağı aşikardır.
Bu hususta sosyal mesafeye riayet edilerek tokalaşma ve sarılmaların en aza indirilmesi, kalabalık ortamlardan uzak durularak sosyal izolasyona çaba gösterilmesi, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için beslenmeye dikkat edilmesi, kişisel temizliğe ve özellikle el temizliğine özen gösterilmesi ve hastalık şüphesi bulunan ve yurtdışından gelen vatandaşlarımızca 14 gün kuralına azami derece dikkat edilmesi önemlidir."
AB'DEN "YABANCILARA" SEYAHAT KISITLAMASI
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, üçüncü ülke vatandaşlarının AB üyesi ülkelere yapacakları "gerekli olmayan" seyahatlerine 30 günlük geçici kısıtlama getirecek düzenleme hazırladıklarını duyurdu.
Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, G7 liderleri ile yapılan video konferansın ardından Brüksel'de ortak basın toplantısı düzenledi.
Ülkeler arasında koordinasyonun çok önemli olduğunu vurgulayan von der Leyen, alınan tedbirlerle koronavirüsün yayılmasını sınırlandırmayı amaçladıklarını anlattı.
Von der Leyen, "Küresel bir sağlık kriziyle yüzleşiyoruz. Bu krizin vatandaşlarımıza ve ekonomilerimize ciddi etkileri oluyor." diye konuştu.
AB üyesi ülkelere yapılacak gerekli olmayan seyahatlere 30 günlük geçici kısıtlama getirilmesini içeren düzenleme hazırladıklarını belirten von der Leyen, AB vatandaşlarının, doktor ve hemşire gibi sağlık çalışanlarının ve krizin çözümü üzerinde çalışan bilim insanlarının buna dahil olmadığını anlattı.
Düzenlemenin, yarın AB liderlerinin yapacağı video konferans toplantısında oylanması bekleniyor.
AB Konseyi Başkanı Michel ise Kovid-19 salgınına ilişkin, "Biliyoruz ki bu kriz zor olacak, zaman alacak ve birlik olmak son derece gerekli olacak." dedi.
G7 toplantısında diğer liderlere güçlü bir siyasi irade gerektiğini ifade ettiğini belirten Michel, "Önceliğimiz (AB içinde) bireylerin mecburi olmayan seyahatlerini azaltırken, malların serbest biçimde dolaşımını güvence altına almak. Böylece, tek pazarın bütünlüğünü mümkün olduğunca sürdürebiliriz." ifadesini kullandı.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ, KOVİD-19 HAKKINDA SOSYAL MEDYA PLATFORMLARIYLA İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını hakkında yanlış bilginin önüne geçmek amacıyla sosyal medya platformlarıyla iş birliği yapıyor.
DSÖ Kıdemli Sözcüsü Fadela Chaib, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetlerin, Kovid-19'un bulaşması, tespiti ve tedavisine yönelik tedbirleri artırmaları gerektiğini söyledi.
Chaib, bu bağlamda acil durum yanıt sistemlerinin hazır hale getirilebileceğini, hastaların tespiti ve tedavisine yönelik kapasitenin artırılabileceğini, hastanelerde yeterli yatak, teçhizat ve personel temin edilebileceğini ve yaşam kurtaran tıbbi müdahalelerin geliştirebileceğini dile getirdi.
İnsanların hijyen kurallarına uyması, ulusal sağlık yetkililerinin talimatlarını izlemesi, DSÖ gibi örgütlerin güvenilir bilgisine başvurması gerektiğine işaret eden Chaib, dezenformasyonun önüne geçmek amacıyla Twitter, Facebook, Pinterest, Tencent ve Tiktok gibi sosyal medya platformlarıyla iş birliği yaptıklarını bildirdi.
Chaib, bu iş birliğinin salgından en fazla etkilenen ülkelerde kullanıcıların Kovid-19 konusunda doğrudan DSÖ'nün sitesine yönlendirilmelerini sağladığını kaydetti.