Uzmanlar ne diyor? Borsada düşüşün sonu geldi mi?
BIST 100 endeksi dün en düşük seviyesi olan 8700 puandan yukarı yönlü hareket etti. Neredeyse hafta başı yılın en düşük seviyesini test eden BİST100 endeksi dün bültenimizde belirttiğimiz üzere kritik 8,700 teknik seviyesinden güç alarak tepki yükselişine sahne olarak günü %1,9 yükselişle tamamladı. İşte detaylar...
Endeksin günlerdir devam eden adeta serbest düşüşü sonrası dün yaşanan yükselişi tepki alımı mı, dip görüldü mü, düşüş bitti mi şeklinde sorulara cevap vermek için erken olduğu söylense de birçok uzman borsanın dibi gördüğünü bu aşamadan sonra yukarı yönlü eğilimin hakim olacağını ileri sürüyor.
Enflasyondaki riskin devam etmesi nedeniyle faiz indiriminin olmaması hem sanayiyi hem de borsayı etkiliyor. Kıbrıs İktisat Bankası bülteninde, “Sanayide çarklar durma noktasına gelirken, şirketlerin de kârsızlığı ve elbette faiz hadlerinin de yüksek seyri borsanın aşağı yönlü yolculuğunda belirleyici oluyor. Yatırımcının tercihi her geçen gün para piyasası fonlarına doğru meyil ederken, hisse senetlerinin satış baskısına boyun eğmeye devam etme ihtimalini göz ardı etmiyoruz” denildi.
Öte yandan bazı borsa uzmanları da BIST 100’de artık yükseliş döneminin geldiğini ileri sürdü. Borsa uzmanı Gürdal Hançer, “BIST 100 endeksi 8800’e değecek ardından 7-8 ay içerisinde 14.500-15.000’le yeni rekora gidecek. Bankalar primini yaptı, yan tahtalar özellikle ciddi marj barındırıyor. Biraz daha sabırlı olmamız lazım sadece sizin elinizdeki hisseler değil hepsi kötü.
Piyasada para, hacim yok. Tahtacılar zorlanıyor kurumların kredili mallarının maliyeti çok fazla ama çok daha güzel olacak piyasa kredili mal taşımıyorsanız ekran kapatın yeter” diye yazdı.
REZERV EN YÜKSEK SEVİYEDE
USDTRY kuru son günlerde 34,25 seviyelerinde yatay bir seyir izlemeye başladı. TCMB'nin analitik bilançosuna göre, son üç iş gününde swap ve kamu dövizleri hâriç hariç net yabancı para pozisyonunu 2,1 milyar dolar iyileştirerek 29,1 milyar dolar seviyesine yükselerek son yılları en güçlü seviyesine geldi. Ekim ayınının ilk on iş gününde nette 4 milyar dolar iyileşme yaşandı. TCMB'nin en önemli 'kaslarından' biri olan rezerv pozisyonunun kuvvetlenmesi, hâliyle döviz piyasasında var olan kırılganlığı daha da azaltıyor. Alternatif piyasalarda ise faiz ve CDS cephelerinde son dönemde olduğu üzere önemli bir değişim yaşanmadı.
Türkiye için bir diğer olumlu gelişme ise petrol piyasasında görüldü. İsrail'in İran'a yapacağı misillemede petrol üretim veya nükleer tesislerini hedef almayıp askerî kapasitesini hedef alacağı yönünde haberler sonrası arz kesintisi endişeleri ile geçen hafta 81 dolar seviyesine kadar yükselen Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, dün düşüşünü ivmelendirerek 73,35 dolar seviyesine kadar geiriledi. Petrol cephesinde jeopolitik risklere paralel son dönemde ciddi bir volatilite yaşandığını görüyoruz. Eylül ayının ikinci yarısında Suudi Arabistan'ın pazar payını genişletme yönünde stratejisine paralel Brent petrolün 70 doların altına indiği düşünülürse, OPEC'in petrol talep tahminini bir kez daha aşağı yönlü güncellemesinin de gölgesinde, her ne kadar kısa vadede jeopolitik riskler nedeniyle volatilitenin korunacağı göz ardı edilse de, orta ve uzun vadede petrolün yönünün aşağıya olacağını düşünülüyor.
Petrol piyasasında gerileme elbette dünyanın enflasyonla savaşı veya net enerji ithalatçısı gibi ülkelerin enerji faturası (cari açık) için iyi bir haber olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor.