Vaka sayısı 5 binin altına iner mi?
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan vaka sayısındaki düşüş ve tam kapanma sonrası alınması beklenen tedbirlerle ilgili konuştu. Vaka sayısının 5 binin altına inebileceğinin altını çizen Ceyhan, tam kapanma sonrası tedbirlerin kademeli olarak kaldırılması gerektiğini söyledi.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 17 Mayıs’ta sona erecek tam kapanmadan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği sorusuna yanıt verdi. Ceyhan, “Temel kuralımız kademeli normalleşme olmalı. Bir de bütün tedbirleri kaldırıp 29 Nisan öncesi gibi yaşamaya başlarsak kaçınılmaz bir artış dönemi yaşanır.” dedi. Ceyhan ayrıca, “Azalmada hızlanma bekliyoruz. 5 binin altına da inilebilir” ifadelerini de kullandı.
Ceyhan, AA muhabirine, Kovid-19 vaka sayılarındaki düşüş ve 17 Mayıs sonrasında başlayacak normalleşme sürecinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bugün itibarıyla Kovid-19 vaka sayısının 15 binli sayılara geldiğini anımsatan Ceyhan, vaka sayısının azalmasında aşının direkt bir etkisinin olmadığını ifade etti.
Vakaların azalmasında aşının etkisinin, yüzde 70 aşılama oranlarına ulaşılmasının ardından görülebileceğini dile getiren Ceyhan, önemli olanın alınan ve alınacak tedbirlere uyum olduğunu belirtti.
”5 BİN SAYISININ ALTINA DA İNİLEBİLİR”
29 Nisan’da başlayan kısıtlamanın etkilerinin, önümüzdeki günlerde görüleceğine dikkati çeken Ceyhan, “5 bin rakamlarına ulaşmak mümkün. Önümüzdeki haftadan itibaren kısıtlamanın getirdiği etkiyi görmeye başlayacağız. Yalnız yeni bir artışın önüne geçmek önemli. Azalmada hızlanma bekliyoruz. 5 bin sayısının altına da inilebilir.” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MESAFE ÖLÇÜSÜ VE KARANTİNA SÜRESİ
Ceyhan, koronavirüsle mücadele ilk hazırlanan rehberlerin kullanıldığını, mutant virüsün ardından bu rehberlerde güncelleme yapılması gerektiğini dile getirdi.
Örneğin iş yerlerinde sosyal mesafenin hala 1 metre olduğunu söyleyen Ceyhan, şöyle konuştu:
“Mutant virüsle maalesef mesafe uzadı. 2 metreden daha kısa mesafeler güvenli değil. İş yeri rehberlerine güncelleme getirmek lazım. Kalabalıktan kaçınılmayan iş kolları var. Oralarda da gerekirse vardiyalı çalışmaya geçip insan sayısını azaltmamız lazım. Bir şey bizim dikkatimizi çekti. Vakalarımızın neredeyse tamamı mutant virüs oldu. Mutant virüs maalesef vücutta daha uzun süre kalıyor. 10 günlük izolasyon ve karantina süresinin, 14 güne uzatılması lazım. 14 günde yaptığımız kontrollerde mutant virüs çıkmadan önce sadece yüzde 2’de PCR pozitifliği görürken şimdi yüzde 52’de görüyoruz. Çocuklarda gördük ama yetişkinlerde de öyle olmasını bekliyoruz. Bu sürelerin de gözden geçirilmesi lazım ki elde edeceğimiz düşük vaka azalması sonucunu devamlı hale getirelim.”
“NORMALLEŞME KADEMELİ YAPILMALI”
Ceyhan, tam kapanmadan 1-2 gün önce insanların kontrolsüz şekilde yazlıklarına ve memleketlerine gittiğini anımsattı.
Bu kişilerin önümüzdeki günlerde yasağın sona ermesiyle tekrar harekete geçeceklerine işaret eden Ceyhan, “Bu dönüşlerin kontrollü yapılması lazım. Şehirlerarası ulaşım araçlarını kullanacak kişilere ilgili kurumlarca bir sıra numarası verilmesi, dönüşlerinin organize edilmesi lazım. Özel araçlarda çok sorun yok. Bulaş ortamı otobüslerde gözüküyor. Metropollere dönecek bu insanların dönüşlerini belirli günlere yaymak gerekir.” şeklinde konuştu.
Ceyhan, Türkiye’nin Kovid-19 ile mücadelesinde en önemli günün 18 Mayıs olacağını, bugün itibarıyla bir normalleşme programına geçileceğine ilişkin açıklamaların yapıldığını belirten Ceyhan, şunları kaydetti:
NASIL BİR NORMALLEŞME OLACAK?
“Nasıl bir normalleşme olacak? Bu zor bir şey değil. Bu virüsün nereden ve nasıl bulaştığını biliyoruz. Ona göre bir plan çizilecek. Temel kuralımız kademeli normalleşme olmalı. Bir de bütün tedbirleri kaldırıp 29 Nisan öncesi gibi yaşamaya başlarsak kaçınılmaz bir artış dönemi yaşanır. Dikkat edeceğimiz bazı noktalar var. Açılması acil ihtiyaç olan ama açıldığı zaman bulaşı çok etkilemeyen yerlerden başlamak lazım. İyi tedbir alınırsa restoranlar, kuaförler…
Kuaförde bulaş olursa en fazla iki kişiye bulaşır eğer varsa. O yüzden bunları bir sıraya koyarak planlama yapmak lazım. Salgının yayılmasına en büyük riski oluşturan üç yer var. Ev ortamı, toplu taşıma araçları ve iş yerleri. Bunları da mümkün olduğu kadar kademelendirmeliyiz. Ne yaparsanız yapın aşılamada yüzde 70’lere gelmeden bir artış dalgası yaşanıyor. Bu artış dalgasının küçük mü yoksa büyük mü olacağı alacağımız tedbirler ve halkın buna uyumuna bağlı. Kademeli mesai mutlaka devam etmeli. Bu şekilde bulaşın en fazla olduğu toplu taşımalarda bu oran düşüyor. Alışveriş merkezleri kontrollü olduğu sürece açık olabilir. Önceliklendirmek gerekli. Bu sürede normalleşilen alanlarda bağlı bir vaka artışı görürseniz hemen orada gerekli önlemleri alacaksınız. Salgın kontrolü dinamik bir süreç. Sonuçlara göre güncelleme yapılmalı.”
“OKULLAR AÇILACAKSA KOVİD-19 REHBERLERİ GÜNCELLENMELİ”
Ceyhan, kamuda özellikle esnek mesai konusunda zorlayıcı olunmasının önemine dikkati çekerek, bu mesai şeklini özel sektörde de teşvik etmek gerektiğini vurguladı.
Planlanacak normalleşme sürecinde okulların açılmasına ilişkin görüşü sorulan Ceyhan, “Okulları açıp kapatırken tarihlerle değil de objektif kriterlerle karar verilmeli. ‘Şu tarihte okulu açacağız değil’ de ‘Şu kriter sağlanırsa okulu açacağız’ şeklinde karar verilmeli. Açıldığı takdirde, okul rehberleri mutant virüse göre düzenlenmeli, oturma mesafeleri ayarlanmalı. Öğretmenlerin de aşılanması lazım. Hastalık öğretmenlerin bulunduğu yaş grubunda daha ağır seyretmeye başladı.” dedi.
“İL BAZINDA ALINAN KARARLARIN BÜYÜK BİR YARARI YOK”
Ceyhan, salgınla mücadelede il bazında yapılacak farklı uygulamaların çok büyük bir yararının olmayacağını, merkezden alınacak kararlarla mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.