Mükellefler içinde bulunduğumuz yıl içinde 7326 sayılı Kanun ile vergi affı, matrah artırımı ve yapılandırma hükümlerinden faydalanmışlar, daha önce yasalaşan varlık barışından faydalanamayanlar için ise son fırsat tarihi 31.12.2021’dir.
7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93 üncü madde hükmü varlık barışı ile tabir ettiğimiz düzenlemeyi kapsamaktadır.
Söz konusu madde ile yeni bir Varlık Barışı uygulaması yürürlüğe konulmuş ve bu Varlık Barışı uygulamasında, önceki uygulamalardan farklı olarak, hem yurt içi hem de yurt dışı varlıklar için herhangi bir vergi ödeme zorunluluğu getirilmemişti.
30/6/2021 tarihinde başvuru süresi biten söz konusu Varlık Barışı’ndan yararlanma süresi 30 Haziran 2021 tarihli ve 31527 sayılı Resmi Gazete'de 4196 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 6 ay uzatılmıştı.
Yani Cumhurbaşkanınca başkaca bir uzatma süresi gelmez ise varlık barışından yararlanma son fırsat tarihi 31 Aralık 2021.
VARLIK BARIŞI FIRSATI
Yıl bitmeden mükellefler için yararlanılabilecek son ve büyük fırsat kuşkusuz varlık barışıdır.
Üstelik hiçbir vergi ödenmeksizin!
Varlık barışı ile;
fırsat ve imkanı getirilmiştir.
Yurt Dışında Bulunan Varlıklar
Bu düzenlemeyle; 31/12/2021 tarihine kadar gerçek ve tüzel kişilerce,
yurt dışında bulunan
Türkiye'deki banka ve aracı kurumlara bildirilmesi, vergi dairelerine beyan edilmesi halinde, yapılan bu bildirim ve beyanlardan hareketle vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması öngörülmektedir.
Varlık Barışından faydalanılabilmesi için yukarıda bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.
Türkiye 'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
Yurtdışından getirilen bu varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecektir. Kayıt işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme öngörülmemektedir. İşletmelere, sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda ihtiyarilik sağlanmaktadır.
Yurt İçinde Bulunan Varlıklar
Bu düzenlemeyle; 31/12/2021 tarihine kadar gerçek ve tüzel kişilerce,
Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan
vergi dairelerine bildirilmesi halinde, yapılan bu bildirim ve beyanlardan hareketle vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması öngörülmektedir.
Bildirilen söz konusu varlıklar, 31/12/2021 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir.
Bu kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, getirilen madde hükümlerinden faydalanılabilir.
Varlık Barışının Avantajları
Bu kapsamda bildirilen veya beyan edilen işlemler dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Diğer bir anlatımla bu varlıklar için vergi alınmayacaktır.
Kanuni defterlere kaydedilen varlıkların, işletmeden çekilmesi kar dağıtımı sayılmayacak ve bu nedenle gelir ve kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmayacaktır.
Bildirilen varlıklar üzerinde serbestçe tasarrufta bulunulabilir, bilançoda fon hesabında tutulacak olan tutarlar sermayeye ilave edilebilir veya şirket ortaklarına dağıtılabilir.
Fondaki tutarların ortaklara dağıtılması halinde stopaj yapılmayacak, bu tutarlar ortaklar tarafından beyan edilmeyecek ve vergilendirilmeyecektir.
Kuşkusuz en önemli avantaj, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, bildirim veya beyanda bulunan kişiler ile varlıkların nam veya hesabına getirildiği diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdinde, hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak, vergi cezası kesilmeyecek olmasıdır.
Nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunulanlara yapılan intikaller, ivazsız intikal olarak değerlendirilmeyecek ve veraset ve intikal vergisine konu edilmeyecektir.
Burada önemli olan husus, hangi dönem olursa olsun sadece bildirilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi yapılmayacaktır. Diğer konularla ilgili o döneme ait matrah artırımından faydalanılmamış ise inceleme yapılabilecektir.
Vergi inceleme elemanınca yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan matrah farkı, varlık barışı kapsamında bildirilen/beyan edilen varlıkların kayıt dışı bırakılması nedeniyle ortaya çıktığının tespiti halinde herhangi bir tarhiyat yapılmayacaktır.
Sonuç olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93 üncü madde hükmü kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, hiçbir suretle vergi incelemesi, vergi tarhiyatı yapılmayacak olması ve bu beyan nedeniyle hiçbir vergi ödenmeyecek olması çok önemli fırsat ve avantajdır.
Bunun için son fırsat tarihi 31/12/2021 dir.
Ancak Cumhurbaşkanının 30/06/2022 tarihine kadar uzatma yetkisi saklıdır.
BİR KİTAP
Bu yazımızda tarafıma iletilen kitap güncel bir konuyu kapsamaktadır. Çok değerli komşularım Dr. Öğr. Üyesi Erkan Kılıçer ve sevgili eşi Dr. Öğr. Üyesi İmren Peker Kılıçer kaleminden “Dijital Ekonomide Vergilendirme” Örnek Ülke Uygulamaları kitabı Seçkin Yayıncılıktan çıkmıştır.
Kitap, yeni eklenen ülke ve konularla 2. Baskısını yapmıştır.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber, ekonominin de dijitalleştiği bir dünyada yaşamaktayız. Günümüzde ekonomiye yönelik geleneksel kavram ve kuralların yanında yeni bir ekonomi modeli olarak dijital ekonomi kavram ve kurallarının oluştuğunu söylemek mümkündür. Dijital ekonomide gerçekleştirilen işlem hacminin büyümesi, dijital araçlardaki çeşitlilik, çeşitli iş yapılarının ortaya çıkması ulusal ve uluslararası vergi sistemleri açısından önemli riskler oluşturmuştur.
Teori ve Uygulamada Dijital Vergilendirme başlığını taşıyan bu kitapta, dijitalleşmenin ekonomi düzenindeki kapsamını incelemek, dijital ekonominin büyümesiyle beraber, vergilendirme alanında oluşturduğu riskleri ortaya koymak, hem uluslararası örgütlerin hem de ülkelerin dijitalleşmenin vergileme üzerindeki etkileri konusundaki almış oldukları önlemleri irdeleyerek nihayetinde ülke örnekleri ışığında dijital ekonomideki vergi örnekleri değerlendirilmeye çalışılmıştır.
HAS SÖZ
“İşler, görevler, makamlar ehliyetsiz, liyakatsiz, yalancı ve hain kişilere verildiğinde kıyameti (kavga, kaos, fitne, zulüm, ihanet vs.) bekleyiniz”
(Hz. Muhammed S.A.V.)