Dikkatli okuyucularımız hatırlayacaktır. Pandemi süreci başladığında “Koronavirüs 'Vergi Affı'nı gündeme getirir mi?” başlıklı yazı kaleme almış ve geniş kapsamlı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, matrah artırımı, stok affı, kasa ve ortaklardan alacaklar hesabı, vergi ve SGK cezalarında indirim, vergi cezasına ilişkin davalarda af gibi kümülatif bir düzenlemenin mükelleflerin bu süreçte toparlanmasını sağlarken diğer taraftan ise ekonomiye acil kaynak aktarımı sağlanmış olacağını yazmıştık.
Nihayet beklenen cevap 16 Ekim 2020 Cuma günü geldi. İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi TBMM’ne sunuldu. Söz konusu kanun teklifinde varlık barışı yer almaktadır. Vergi ve SGK prim borçlarının yeniden yapılandırılması için çalışma başlatıldığı açıklanmıştır. Çalışma tamamlandığında söz konusu kanun kapsamına alınacak veya yeni bir kanun olarak hazırlanacaktır.
Gerek kanun teklifinde gerekse yapılan açıklamada matrah artırımı, stok affı, kasa ve ortaklardan alacaklar hesabı, vergi ve SGK cezalarında indirim, vergi cezasına ilişkin davalarda af gibi bir çalışmanın henüz olmadığını anlıyoruz.
Ancak bu düzenlemelerin de kapsama alınacağı kuvvetle muhtemeldir.
Kanun teklifinde yer alan varlık barışı tabiriyle nitelendirdiğimiz yurt içinde ve yurt dışında bulunan bazı varlıkların ekonomiye kazandırılmasına ilişkin düzenlemeleri kısaca açıklamaya çalışalım.
Yurt Dışında Bulunan Varlıklar
Bu düzenlemeyle; 30/06/2021 tarihine kadar gerçek ve tüzel kişilerce,
yurt dışında bulunan
-para,
-döviz,
-altın,
-menkul kıymet ve,
-diğer sermaye piyasası araçlarını
Türkiye'deki banka ve aracı kurumlara bildirilmesi, vergi dairelerine beyan edilmesi halinde, yapılan bu bildirim ve beyanlardan hareketle vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması öngörülmektedir.
Varlık Barışından faydalanılabilmesi için yukarıda bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.
Peki , varlıkları Türkiye’ye getirmeden bu düzenlemeden yararlanılabilinir mi?
Söz konusu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/6/2021 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın kanun hükümlerinden yararlanılır.
Düzenlemenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye'ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla yine getirilen madde hükümlerinden yararlanılır.
Söz konusu varlıklar için herhangi bir vergi ödenecek mi?
Hayır. Üstelik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.
Türkiye 'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
Varlıkların kayıtlara intikali ne şekilde olacaktır?
Yurtdışından getirilen bu varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecektir. Kayıt işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme öngörülmemektedir. İşletmelere, sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda ihtiyarilik sağlanmaktadır.
Yurt İçinde Bulunan Varlıklar
Bu düzenlemeyle; 30/06/2021 tarihine kadar gerçek ve tüzel kişilerce,
Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan
-para,
-döviz,
-altın,
-menkul kıymet ,
-diğer sermaye piyasası araçları ve
taşınmazlarını
vergi dairelerine bildirilmesi halinde, yapılan bu bildirim ve beyanlardan hareketle vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması öngörülmektedir.
Bildirilen söz konusu varlıklar, 30/6/2021 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir.
Bu kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, getirilen madde hükümlerinden faydalanılabilir.
Varlık Barışının Avantajları
Bu kapsamda bildirilen veya beyan edilen işlemler dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Diğer bir anlatımla bu varlıklar için vergi alınmayacaktır.
Kanuni defterlere kaydedilen varlıkların, sermayeye ilave edilmemiş olması kaydıyla, işletmeden çekilmesi kar dağıtımı sayılmayacak ve bu nedenle gelir ve kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmayacaktır.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, bildirim veya beyanda bulunan kişiler ile varlıkların nam veya hesabına getirildiği diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdinde, hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak, vergi cezası kesilmeyecektir.
Nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunulanlara yapılan intikaller, ivazsız intikal olarak değerlendirilmeyecek ve veraset ve intikal vergisine konu edilmeyecektir.
Varlıklar Türkiye’ye getirilmez ise ne olur ?
Bu kapsamdaki varlıkların Türkiye'ye getirilmemesi veya Türkiye'deki bankalar veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmemesi halinde, madde hükmünden yararlanılamayacak ve;
-Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, bildirim veya beyanda bulunan kişiler ile varlıkların nam veya hesabına getirildiği diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdinde, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılabilecek, vergi cezası kesilebilecek,
-Nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunulanlara bu kapsamda yapılan intikaller, ivazsız intikal olarak değerlendirilebilecek ve veraset ve intikal vergisine konu edilebilecek,
-Diğer kanunlar nezdinde; araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılabilecek ve idari para cezaları uygulanabilecektir.
İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinde kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenleme bulunmamaktadır ancak kamuoyuna yapılan açıklamada vergi ve SGK prim borçlarının yeniden yapılandırılması için çalışma başlatıldığı açıklanmıştır. Çalışma tamamlandığında söz konusu kanun kapsamına alınacak veya yeni bir kanun olarak hazırlanacaktır.
Gerek kanun teklifinde gerekse kamuoyuna yapılan açıklamada matrah artırımı, stok affı, kasa ve ortaklardan alacaklar hesabı, vergi ve SGK cezalarında indirim, vergi cezasına ilişkin davalarda af gibi bir çalışmanın henüz olmadığını anlıyoruz.
Ancak bu düzenlemelerin de kapsama alınması mükellefler tarafından beklentileri karşılayacak, aynı zamanda hazineye de ek kaynak sağlayacaktır.
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
(Mehmet Akif Ersoy)