"Vatan hainlerinin ağlamaklı halleri bu yüzden!"

Terör ve güvenlik uzmanı Hacı Murat Dinçer, SuperHaber için kaleme aldığı yazısında Avrupa'dan yönetilen Devrimci Karargah terör örgütünün iç yapısını kaleme aldı. Yazısının sonunda Türkiye ile ABD'nin anlaşmasından rahatsızlık duyduğunu üzgün bir şekilde belirten firari Can Dündar'ın ''Korkarım ki istediği her şeyi aldı.'' sözlerine üstü kapalı bir şekilde değinen Dinçer, "Videolardaki ağlamaklı halleri de bu yüzden; güçlü Türkiye’ye ne kendilerinin ne de sahiplerinin tahammülü yok." dedi.

Silahlı Kuvvetler tarafından Suriye’de icra edilen sınır ötesi terör operasyonunun başlamasıyla birlikte Almanya’nın Nürnberg ve Berlin şehirleri arasında hummalı bir trafik yaşandı.

Kendilerini ‘’Türkiyeli Muhalifler’’ olarak tanımlayan ve firari FETÖ mensuplarından oluşmasına rağmen geniş bir politik yelpazede söylem geliştirerek ‘’renklendirme’’ yapan üst aklın kuklaları, operasyon esnasında oluşan uluslararası baskının ülkemizde kaotik bir ortam oluşturacağını umarak bir takım arayışlara girdiler. Avrupa’dan yönetilen Devrimci Karargâh terör örgütünün etkin bir eylem kabiliyeti kalmasa da işbirliği yapabilecekleri içerdeki ve dışarıdaki hainlerle kurulan network dikkat çekiciydi.  

1963 yılında, örgütsel faaliyetlerinden dolayı TSK’dan atılan Sarp KURAY tarafından Hikmet KIVILCIMLI’NIN fikirleri doğrultusunda kurulan ve 1990 yılında operasyonlarla çökertilen 16 Haziran terör örgütünün 2005 yılında yeniden canlandırılmasıyla faaliyetlerine başlayan Devrimci Karargah terör örgütü, askeri darbeye zemin oluşturma temelli bir tarihi altyapıya sahiptir. 

Faaliyetlerini büyük ölçüde yurtdışında sürdürürken Vatan Partisi'nden ideolojik farklılıklar nedeniyle ayrılan “Sarp KURAY, Serdar KAYA” ve arkadaşlarının 1979 yılında “Partizan Yolu” adlı bir dergi etrafında toplanmalarıyla faaliyetlerine başlayan, çalışmalarında “Ordu Darbe Yapar” tezini rehber alan ve ordu içerisinde özellikle Deniz Harp Okulunda örgütlenme faaliyetlerine ağırlık veren örgüt, 1988'de Paris’te yapılan toplantıda 15-16 Haziran işçi hareketlerinden esinlenilerek “16 Haziran Hareketi” adını almıştır. 

16 HAZİRAN HAREKETİ ismini aldıktan sonra Lübnan’ın Bekaa Vadisi’nde militanlarını eğitip, İstanbul’da birçok bombalama, karakol baskını gibi eylemler gerçekleştirmiştir. 

2005 yılında Bedreddini Hareketi ile birleşen örgüt 2008 tarihinde Selimiye Kışlasına gerçekleştirilen havan saldırısı ile Devrimci Karargâh olarak adını duyurmuş 2009 yılı başlarında da Devrimci Sol terör örgütü ile birleştiğini açıklamıştır. 

Kuzey Irak’ta bulunan PKK kamplarında eğitim aldıktan sonra Devrimci Karargâh terör örgütü adına eylemlerde bulunan şahıslardan;07.08.2008 tarihli Selimiye Kışlasına havan toplu eylemde olay yerinden elde edilen materyaller üzerinde parmak izleri tespit edilen Cemal BOZKURT ve Özgür DİNÇER’İN SOSYALİST İKTİDAR PARTİSİ üyesi oldukları, SİP imzalı bildiri dağıtma eylemlerinden dolayı gözaltına alındıkları tespit edilmiştir. 27.04.2009 tarihli operasyonda meydana gelen silahlı çatışma sonucu ölü olarak ele geçirilen Orhan YILMAZKAYA’ NIN SİP Bakırköy ilçe teşkilatı yönetim kurulu üyesi ve SİP İl Kongresi Delegesi olduğu ortaya çıkmıştır. 

Devrimci Karargâh terör örgütü yayınladığı 1 numaralı bildiride; “Devrimci Karargâh, TC ordusunu ve AKP hükümetini Türkiye emekçi sınıflarının, her milletten halkların, aydınların ve aydın düşüncenin, ilerici yurtsever gençliğin ve devrimci ve demokratların düşmanı olarak görmektedir” şeklinde açıklamada bulunarak, “Türkiye devrimci hareketi son 30 yıllık ömrünü, yenik ve teslimiyetçi siyasal akımlara kapılıp liberal labirentlerde geçirmekte” diye tanımlama yaparak mevcut terör örgütlerini kendi çatısı altında toparlamayı amaçladığını bildirmiştir. 

Devrimci Karargâh terör örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerinde kullanılan malzeme ve düzeneğin hazırlanmasındaki yöntemin Amerika Birleşik Devletleri ÖZEL KUVVETLERİ için hazırlanan TM 31-210 isimli kitapla birebir uyumlu olması örgütün kuklacılarını ele vermektedir. 

Devrimci Karargâh terör örgütü: Laz – Pontusculuk görüşünde olan guruplardan DSİH, 80 darbesinden önce faal olan TKKKÖ, Ermeni asıllı militan yoğunluğu olan TKP/ML, DEV-SOL, MKP gibi örgütlerin militanlarını tek çatlı altında toplayabildiği gibi; örgütün eski İstanbul sorumlusu U.E.’ nın Çeçenistan’da sağ guruplar içinde bulunmuş olmasının açıklaması örgüt hakkında hazırlanan iddianamede açıkça ortaya çıkmıştır. 

 Taban kazanma gayreti içinde olmadan kanlı eylemlere yönelen ve 2011 yılından bu yana ülke içindeki eylem kabiliyetini tamamen kaybederek Avrupa’da bulunan çekirdek bir kadroyla yönetilen taşeron terör örgütü Devrimci Karargahın bazı karanlık dimağlar tarafından tekrar düğmesine basılarak ortaya çıkması için gösterilen çabalardaki ortaklık hiç de yabancı değil: FETÖ, PKK ve diğer marjinal sol örgütlerin kıyıda köşede kalmış kırıntılarının bir araya gelerek kurdukları şer ağı; Suriye’de sahada ve masada kazanmamız neticesi akamete uğradı. El altından bu yapının sözcülüğünü yapan gazeteci görünümlü firari vatan hainlerinin dün ve bugün yayımladıkları videolardaki ağlamaklı halleri de bu yüzden; güçlü Türkiye’ye ne kendilerinin ne de sahiplerinin tahammülü yok.

Altın fiyatları ne kadar oldu? Okan Buruk Victor Nelsson'un gidişine onay verdi! Metro kapalı mı, neden kapalı? Hangi metrolar kapalı 26 Kasım?
Sonraki Haber