Vatandaşlar bakın hangi kentte daha temkinli!

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, bugünkü yazısında Ankara ve İstanbul'da yaptığı gözlemlere yer verdi. 'Türkiye'nin Vuhan'ı' denilen Ankara'da söylenilenin aksi bir durumla karşılaştığını belirten Yılman, İstabulluların daha az temkinli olduğunu ifade etti.

Sevilay Yılman, Habertürk'teki köşesinde 'Virüse karşı Ankaralı mı daha temkinli yoksa İstanbullu mu?' sorusuna yanıt verdi.

İki kenti de gözlemleyen Yılman, " 2 günden fazla zaman geçirdiğim başkentte gördüğüm manzaranın Vuhan’a benzer bir manzara olmadığını en baştan söyleyeyim..." ifadesini kullandı.

"Bir kere hafta sonu olmasına rağmen sokaklar, parklar ve dahası Ankaralıların vazgeçilmezi olarak nam salmış AVM’lerin içi bomboştu..." diyen Yılman, yazısını şu sözlerle sürdürdü:

"Sadece oralar da değil…

Özellikle pazar günleri dolup taştığı bilinen Anıtkabir’de önceki zamanlara oranla çok daha az sayıda ziyaretçi vardı.

Kaldığımız otel (Çoğul kullanıyorum çünkü oğlumla gittim) kentin en popüler, marka değeri en yüksek ve genellikle boş oda bulunması zor olan otellerinden biriydi…

Mesela orada da doluluk oranı çok düşüktü.

Yani hem şehrin yerlisi mecburi olmadığı halde uyuyor “Evde Kal” çağrısına...

Hem de şehri dışarıdan çok az sayıda insan ziyaret ediyor.

Ayrıca maske ve mesafe kurallarına riayette Ankaralıyı biz İstanbullulardan çok daha başarılı buldum.

Maskesiz insan görmek neredeyse mümkün değil.

Olan da zaten hemen uyarılıyor.

Mesela ben!

Anıtkabir’de mozoleye doğru yürürken telefonla konuşuyordum ve o anda hem sıcaktan hem de nefes alma güçlüğü çektiğimden maskemi çene altına indirmiştim.

Ki bu üç beş saniyelik bir süreydi.

Ve etrafımda da kimse yoktu.

Önümde yürüyen en yakın insanla aramda 20 metreden fazla bir mesafe vardı.

İşte tam o anda… Elinde dürbün mü vardı artık bilmiyorum epeyce uzakta olan bir görevli tarafından maskemi takmam konusunda sert bir tavırla uyarıldım.

İtiraf edeyim…

İstanbul’da pek görmeye alışık olmadığımız bu hassasiyetler beni çok şaşırttı…

Bu arada Başsavcı Kocaman’ın nikah töreninde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la da karşılaştım.

Ayaküstü biraz sohbet ettik başkanla.

Bu gözlemimi ona da aktardım.

Mansur Bey de koronavirüse karşı alınan tedbirler konusunda Ankaralının son dönemde çok bilinçli bir tutum sergilediğini teyit etti.

 Ne diyeyim…

Bir İstanbullu olarak hem çok utandım gördüğüm bu tablo karşısında hem de imrendim.

Tebrik ediyorum...

Gerçekten de Ankaralılar virüsün nasıl bir bela olduğunu ciddi manada kavramış durumdalar ve bu konuda biz İstanbullulardan da açık ara öndeler.

Kıyaslanmayacak biçimde üstelik.

Ankara’nın en popüler caddelerinden Arjantin’den geçerken bir an gözümün önüne bizim Nişantaşı’ndaki Vali Konağı Caddesi geldi...

Üstelik de Cumartesi...

Offf yani...

Diyeceğim şu özetle...

Biz İstanbullular fazla rahatız...

Bu yüzden de hafta sonları cümbür cemaat sahillere, ormanlık alanlara, AVM’lere, kapalı veya açık restoranlara, kafelere falan doluşup koronavirüse adeta açık çek vermeye devam ediyoruz.

Birileri durun artık demezse daha da edeceğiz...

Daha bugün gazeteden eve doğru yürürken gördüğüm manzaralar...

Maskesiz kadınların adamların lay lay lom halleri...

Sanki virüs dünyanın öbür ucunda imişcesine garip umarsızlıkları...

Maskelilerin kendilerine şaşkın bakışlarıyla dalga geçişleri...

Bakın söylüyorum...

Benim gördüğüm Ankara asla olmaz ama bu gidişle İstanbul bırakın Vuhan’ı falan İtalya’yı İspanya’yı bile mumla aratacak virüs belalı bir kente dönüşebilir.

Net!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Malatya'dan sonra Muğla da sallandı İtalyan bakandan mesaj: G7 ülkeleri tutuklanması konusunda uzlaşabilir MasterChef Türkiye 25 Kasım haftanın takımları nasıl oluştu?
Sonraki Haber