Yayın balığı nedir? En büyüğü ne kadardır? Yenir mi?

Amasya'nın Yeşilırmak Nehri'nde yakalanan 2 metrelik yayın balığı günün ilginç haberlerinden biri oldu. Vatandaşların ilgisini çeken Yayın balığı nedir? En büyüğü ne kadardır? Yenir mi? Nerelerde görülür? Su altında gördüğünüzde ürkütücü görünüşü ile muhtemelen kaçacağınız bu garip balıkla ilgili detaylar haberimizde...

Amasya'nın Yeşilırmak Nehri'nde 35 kilogram ağırlığında ve 2 metre uzunluğunda yayın balığı yakalandı. Büyüklüğü ile dikkat çeken ve vatandaşların büyük ilgi gösterdiği yayın balığı balıkçının yüzünü güldürdü. Yayın balığı nedir? En büyüğü ne kadardır? Yenir mi? Nerelerde görülür? Bu ilginç görünüşlü canlı hakkındaki bilgileri haberimizden öğrenebilirsiniz.

Amasya'da balıkçılık yapan Aslan Eftelioğlu'nun oltasına, Yeşilırmak'ta avlanırken büyük bir balık takıldı. Balığın büyüklüğü nedeniyle oltayı çekemeyen Eftelioğlu'na arkadaşları yardım etti. Kıyıya çıkarılan balığın, 35 kilogram ağırlığında ve 2 metre uzunluğunda yayın balığı olduğu belirlendi.

 YAYIN BALIĞI NEDİR?
Yayın balığı (Silurus glanis), akarsu ve göllerde yaşayan balıkların en büyüğü ve aynı zamanda en uzun yaşayanıdır. Ortalama 1 - 2 m.' den 3 m.' ye kadar boy ve 150 kg. ağırlığa erişebilir. 35 - 40 yıldan 100 yıla kadar da yaşayabilir. Yavaş akan nehirler, göllerde dipte hareketsiz yatarak yaşar. Etobur bir balıktır. Su altındaki bütün hayvanları yiyebilir. Mayıs - Haziran arasında gece sessizliğinde yumurta dökerler. Dişileri ağırlığına oranla kg. başına 7000 - 25.000 yumurta döker. Tatlısu balıkları içinde eti en lezzetli balıklardan biridir. Ekonomik değeri çok yüksektir.

BODUR YAYIN BALIĞI
Bodur yayın Balığı (Ictalurus melas), Güneydoğu' daki akarsu ve göllerin kumlu çamurlu zeminlerinde yaşayan, 20 - 30 en çok 45 cm. boy ve 100 - 500 gr. ağırlıkta olabilen bir yayın türüdür. Oldukça obur bir balıktır. Omurgasızlar, küçük balıklar, balık larvaları ve kurbağalarda dahil ne bulursa yer. Suların ısı şartlarına göre Nisan - Haziran arasında kumların içine yuva yapan dişi yumurtalarını dökerek bunların oluşmasını bekler. Kılçıksız eti çok lezzetlidir. Ancak ekonomik değeri bölgeseldir.

EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Siluridae ailesinden silurus glanis, yurdumuzda yayın balığı olarak tanınır. Karabalık, atbalığı, galyanos, gılyanus, yılanus gibi yöresel isimleri de vardır. Adana'da gelebicin, Sakarya civarında çılpık diye de bilinir; Orta Anadoluda kelebek olarak tanımlanır. Türkiye'de Kızılırmak, Yeşilırmak, Meriç, Menderes, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle, Sakarya Nehirlerinde ve daha küçük sularda bulunur ayrıca derin doğal göller ve baraj göllerinde de vardır. Avını bütün yutar. Genelde gece yemlenir. Nadiren gündüz avlandığı görülmüştür; buna da daha çok suları bulanık çamurlu yerlerde rastlanır. Avını gezinerek ve yukarıdaki bahsedilen duyularını kullanarak arar veya gömüldüğü çamurlu dipte önünden geçen ağzına layık bulduğu yeme saldırarak yer. Herşey yiyici sınıfındandır.Yayın balığı kışı derin dip çukurlarında hemen hemen kış uykusunda geçirir. Bu dönemde bazen derin çukurlarda büyük sürüler hâlinde de toplanırlar. Hareketsiz kaldıkları sürece vücutları kan emen sülüklerle kaplanır. Yayın normal aktivitesine döndükten sonra kışın kanını emen sülükler onun için iyi bir besindir. Kış boyunca sülükler yayının hemen hemen her tarafını sarar.

Baharla birlikte suların ısınmasını takiben yayınlar derin dip yamaçlarından hareketlenirler, 45 daha sığlıklarda yemlenmeye ve normal aktivitelerine dönerler. Normal aktivitelerine döndükten sonra 1-1,5 ay içinde vücutlarında sülük kalmaz. Yayın balığı tam anlamı ile derin dip yamaçlarının hâkimidir. Hayat alanı olarak derin, dibi çamurlu, hafif akıntı altı yerleri sever. Bu derinde yaşama alışkanlığı balığın boyuna göre hiyerarşik bir durum da oluşturur; balık ne kadar iri ise o kadar derine çekilir.

BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Rengi yaşadığı suya göre gri, petrol yeşili; karnı ve yanları kirli sarıdır, sırtında iri siyah lekeler vardır bazen bu siyah renk balığın genel rengine hâkim de olabilir. Pulsuzdur, derisi kaygandır. Baş tarafı yukarıdan basık, karnından sonra geri kalan vucudu da yanlardan basıktır. Başına yakın oldukça küçük bir sırt yüzgeci vardır. Diğer balıklar (turna, sazan, levrek gibi) belli maksimum bir büyüklüğe eriştikten sona büyümez iken yayının yaşadığı sürece büyümeye devam ettiği sanılmaktadır. Dev mersin balıklarının yumurtlamak için denizlerden tatlı sulara girmesi dışında yayın balığı tatlı suların en büyük balığıdır. Gözleri gece avlanan hayvanların büyük çoğunluğunda olduğu gibi vücuduna oranla küçüktür. Üst çenesinde iki uzun alt çenesinde dört daha kısa olmak üzere toplam üç çift duyu organı (bıyık) vardır. Çenelerindeki bıyık şeklindeki duyu organları oldukça iyi gelişmiştir ve ayrıca kafa kısmından başlayarak vücudu boyunca uzanan bir duyu hattı ile suda oluşan en ufak titreşimleri dahi hisseder. Sudaki hareketlerden oluşan titreşimler yayının hemen deri altındaki duyu organlarına derideki gözenekler vasıtası ile ulaşır, deri altındaki duyu organlarının bulunduğu kanal balığın boyunca uzanır. Ayrıca yayın balığının koku alma duyusu da çok gelişmiştir. Bu duyularla donanmış yayın balığı rahatlıkla avlanır. Küçük balıklar, kerevit, solucan, kurbağa, su kuşları gibi gıdalarla beslenirler. Yayın balığının ağzı çok büyüktür ve kesici diş yoktur, alt ve üst çenesinde sıralar hâlinde batıcı içe dönük daha çok avı tutma görevi yapacak dişler vardır . Alt çenesini hafifçe uzun olması sebebiyle dipten beslenmeye pek müsait olmayan bir yapısı olmakla beraber dipten de beslenir.

ÜREME
Nisan ayı başından itibaren iri boyları dağlardan eriyerek gelen oksijeni bol köpüklü sularla dolu küçük dere yataklarının, büyük ırmak ya da göllere açılan ağızlarından biraz içeri yumurta bırakmaya girerler. Su sıcaklığının 20 dereceye erişmesi ile yumurtalarını bırakırlar. Yumurta dökümü ülkemizde nisan ayı ortalarına denk gelir, yaklaşık 3 hafta sürer. Dişi balık, erkek yayının kazarak hazırladığı sığ yuvaya 500.000 civarında yumurta bırakır. Yumurtalar 2 - 3 mm boyutunda açık sarı renkte gruplar hâlinde birbirlerine yapışıktırlar ve yere de gayet iyi yapışırlar. Bundan sonra ya dişi ve erkek birlikte veya sadece erkek kalarak yumurtaları korur kuyruğu ile suyu hareketlendirerek havalanmalarını sağlar. Havaların normal gitmesi durumunda 3 gün içinde yumurtalar açılır ve yavrular çıkar. Bir müddet daha yuvada korumada kalan yayın yavruları daha sonra onları bekleyen tüm tehlikelere rağmen doğal hayata başlarlar. Hayatını sürdürebilen yavrular 4 - 5 yıl sonra üreme aktivitesine başlayacaktır, bu yaştaki yayın balığı 60 - 70 cm boya erişmiştir insandan başka doğal düşmanı da kalmamıştır. Yumurtlamayı takiben yetişkin yayınlar yine derin dip yamaçlarına döner ve zaman zaman yemlenmek için buradan çıkarlar, ancak bu dönemde oldukça aç ve aktiftirler ve yaz boyunca özellikle sıcak havalarda iyi av verirler.

NASIL AVLANIR?
Yayın avı iki kolda incelenebilir, suni yemlerle yapılan avcılık ve doğal yemlerle yapılan avcılık. Doğal yemlerle yapılanı daha yaygındır.

SUNİ YEMLERLE AVCILIK
Yayının suni yemlerle yapılan avcılığı atıp çekme şeklinde uygulanır. Bu avlanma şekli için en uygun dönem ilkbaharda yumurtlamaya kadar olan dönemdir. Kullanılan en yaygın suni yemler döner kaşık, normal kaşık, suni balıklar ve twister (sasi) dir. Balık derinde yaşama alışkanlığında olduğundan suni yemler ağır seçilmelidir. Seçilecek sasi (twister) 10 - 12 cm boyunda açık parlak renkli olmalıdır. Bu sasi ile kullanılacak zoka da doğal olarak ağır akıntı ve derinlik durumuna göre 28 - 40 gr. dan az olmamalıdır. Yukarıda belirttiğim gibi yayını kıyıdan atıp çekme ile avlanmasında balığın boyuna göre derinlikte bulunması amatöre her derinlikte balık yakalama şansı verir.

Döner kaşık olarak Mepps Giant killer tavsiye edilir, hatta bazı durumlarda akıntı ve derinlik etkisi ile buna da ilave kurşun takmak gerekebilir. Renk olarak da parlak renkleri seçmekte fayda vardır. Misina olarak da makinalı takımda 0,50 misinadan aşağı kullanmamak gerekir. Eğer çok iri balıkların çıkma şansı varsa 0,70 de olabilir ama usta iseniz 0,50 misina yetecektir. Ben 17 kiloya kadar yayın balıklarının olduğu bilinen göllerde genelde 0,35 misina kullanıyorum, bezen de 0,50. İnce misina ile balık çekmek makinanın frenini kullanarak balığa yol (kaloma) vermek sonra tekrar çevirmek, boşalan frenin sesi.... Tabii kamışta bu işe uygun olmalı. Atış kapasitesi 40 - 80 veya 100 grama kadar, 2,40 maksimum 3 metre boyunda bir kamış yeterlidir. Ama bu takım artık ağır takıma girdiğinden kaliteli tercihan karbon bir kamış bulundurmak gerekir. Sıradan ağır seri kamışların kendileri de ağır olacağından kullanan amatör çok çabuk yorulacaktır. Makina olarak 0,45 veya 0,50 mm misinadan 100 m alan atıp çekme yapmaya uygun bir makina yeterlidir. Sürtünme freni olması ise zorunluluktur. Makina olarak deniz avlarında kullanılan orta seri makinalardan atış tipi olanlar (baıt castıng) en ideal olanıdır. Atıp çekme ile avlanma kıyıdan olabileceği gibi sandaldan da yapılabilir. Sandaldan yapılması daha şanslıdır.

DOĞAL YEMLERLE AVCILIK
Doğal yemlerle yapılan asıl yayın avını teşkil eder ve iki şekilde yapılır;
1. Dip oltası
2. Şamandıralı takım
3. Kvok ile avcılık
Yayın herşeyİ yiyicidir. Küçük yayınların sazan için atılmış ekmek takılı oltalara vurduğunu da gördüm. Bazen de sazan, kadife için atılmış, bazen de boili ile yemlenmiş oltaya vurur. Bunun dışında canlı veya ölü olmak üzere kurbağa, kerevit, ufak balık, solucan, kan sülükleri, karaciğer, et, kalamar, her türlü akyem olmaya müsait balık filetosu (yaprak yem) veya parça olarak, ateşte tüyleri ile hafifçe tütsülenmiş ufak kuşlar (serçe) veya tavuk horoz kafaları, komple tavuklar, hatta canlı fare bile yayına yem olarak kullanılır. Ciğer, işkembe ve et güneşte kurutulup hafifçe kokması sağlanırsa daha da iyidir. Solucanlar iğneyi dolduracak şekilde iri olanları seçilerek yandaki resimdeki gibi bolca takılır. Canlı balıklar ya sırtından veya daha iyisi ağzından takılır, bu tür yem daha çok şamandıralı takıma uygundur. Yaprak yem takılacak balıklar pullu ise pulları temizlenmeden takılmalıdır, bütün ölü yem dip oltalarında kullanılmalıdır. Yayının en sevdiği yemlerden biri de kurbağadır, canlı veya ölü hiç dayanamaz, Kurbağa orta boy olarak seçilir ve üçlü iğneye iğnelerin ikisi arka bacaklarının etli kısmına batacak şekilde takılır üçüncü uç aşağı dönük olarak kurbağanın bacakları arasında kalır.

YAYIN BALIĞININ SUDAN ÇIKARILMASI
Bu iş yayın avının en zor kısımlarındandır. Yayın avına tek başına çıkmak doğru değildir en az iki kişi olması gerekir. İkinci kişi balığın çıkartılmasına yardımcı olacaktır. Balığı yakaladığımızda karada veya kasık çizmeleri ile suyun içinde isek yardımcı, balığın boyu uygunsa ve tabii yeterli büyüklükte kepçe varsa balığı kepçe ile alır. Bu mümkün olmaz ise ya yardımcı, ya balıkçı yakalanan balığı solungaç kapaklarından tutarak karaya çeker; bu işi yardımcı iki elle yaparken balıkçı tek elini kullanmak zorunda kalacaktır, yada olta feda edilecektir. Sandaldan avcılıkta yayın balığı sandalın yanına kadar çekilir, balık uygun boyda ise ya yardımcı ya da balıkçı kakıç yardımı ile balığı sandala alır. Kakıç alt çeneye, ağız içi veya solungaçlar kapakları içine vurulmalıdır. Ama daha sportmence ve heyecan verici olanı balığı elle almaktır. Bu yöntemi usta değilseniz uygulamayın. Eldiven takılan elin baş parmağı oltadaki balığın ağzına sokularak balık alt çenesinden kavranır ve sandalın içine çekilir, 50 kiloya kadar yayınlar bu şekilde sandala alınabilir. Daha büyükleri solungaç kapaklarından kavranarak çekilebilir. Yayını elle sandala alma yöntemini uygularken balığın yorulmuş olması önemlidir. Sandalın yanına çekilir çekilmez balığı elle almaya çalışmak tehlikeler yaratabilir. Mesela yayın kuyruğu ile çok güzel şamar atabilir ve ben buna şahit oldum. Sandalın yanına çekilmiş balığın başına ufak şaplaklar atarak hem dikkatini dağıtmak hem de hafifçe sersemletmekte fayda vardır. Elinize eldiven takmayı unutmayın yoksa yayının zımpara gibi dişleri size uzun zaman o anı hatırlatacaktır. İri balıklarda aslında bu yöntem en iyi yöntemdir; veya balığın boyuna, kilosuna uygun iri bir kakıç da olur.

YAYIN BALIĞI YENİR Mİ?
Yayının eti çok lezzetlidir, kılçığı neredeyse yoktur. Tavası, buğulaması çok makbuldur. Genelde derisi soyulur. Ama balık çok iri değilse derisi ile birlikte de tavaya atılabilir. Derisini soymak için, balık ağzından takılan solungaçlarından çıkan bir iple bir dala asılır. Keskin bir bıçakla balığın sırtı boydan boya çizilir; daha sonra solungaçların altı da enine çizilip daha önceki çizikle birleştirilir. İki çiziğin birleştiği yerden bıçağın ucu ile kaldırılan deri elle veya pense gibi bir aletle tutularak aşağı doğru çekilir ve deri soyulur. Daha sonra balığın içi temizlenir.

Borsa İstanbul’da 6 haftalık yükseliş dönemi bitti Samet Akaydin'in yeni adresi belli oldu Türkiye'yi terk etme kararı alan Seda Sayan'dan komşularına mektup
Sonraki Haber