Yazlık, Kuzey Yunan'dan alınır!
Kuzey’de iki aydır yayınlanan ‘Yunanistan’da yazlığınız olsun ister misiniz?’ başlıklı ilanın sahibi Emre Ergül: “İsveçli, Danimarka’dan yazlık alabiliyorsa, Türkler niye Yunanistan’dan almasın’ sloganıyla yola çıktık. Nea Peramos Kavala’da işe soyunduk. Avrupalı Türkleri de bekliyoruz.”
Yunanistan'daki inşaat projelerini anlatan Mim European Union CEO'su Emre Ergül iddialı, "Kuzey Yunanistan'da mutlu turist Türk toplumu oluşturmak istiyoruz. Bir futbol takımı ve bir medya şirketi de satın alabiliriz." dedi ve Kuzey'in tüm sorularını cevapladı:
O ilanlarda kime sesleniyorsunuz? Anavatandakilere mi yoksa Avrupa’daki Türklere mi?
"Güzel soru. Cevabı da net: İkisine de… Bakın gazetecilikte 20 yılı geride bıraktım. İşe Dış Haberler muhabiri olarak başladım. Anlayacağınız, bir insan ömrü kadar Avrupa Birliği çalıştım ve yaşadım. Şimdi de bu Avrupa tecrübelerimi bambaşka bir alana taşıma kararı aldık."
Hemen Mim EU’yu tanıyalım o zaman…
"Avrupa pazarını hedef alan bir grubuz. Şirket olarak Yunanistan’ı öncelik aldık. İsveçli gelip elini kolunu sallaya sallaya Danimarka’dan ev alıyor, Türkiyelim ise 300 km ötedeki evlere öylece bakıyor. Talep olduğunu da görünce Kuzey Yunanistan’ı seçtik. Çünkü Edirne’den 1, Çanakkale’den 2, İstanbul’dan 3 saatlik bir yoldan bahsediyoruz. Şimdi ilk projemiz için kolları sıvadık. Kavala yakınlarındaki bir koydaki projemizle yola çıkıyoruz."
Projeniz nerede ve ismi nedir?
"Kavala’ya 12 km uzaklıktaki Nea Peramos koyunda… 2.5 kilometrelik kendi sahiliyle yaz kış yaşanacak mini bir cennetten bahsediyorum. Bu güzelliğe yaraşacak ilk projemizin de ismi Porto Peramos olacak. Hedefimiz 2018 Kurban Bayramı’nda 2+1 olan evleri müşterilerimize teslim etmek."
Niye Nea Peramos’u seçtiniz?
"Bu soruyu sormadan önce Nea Peramos’u görmeniz gerekirdi. Önsatış için götürdügümüz müşterilerimiz de ‘Siz bir şey anlatmayın, burası kendini sattı bize zaten’ dedi. İkinci bir neden de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sınırdan Kavala’ya kadar olan bölgede gayrimenkul alamıyor. İki ülke anlaşması nedeniyle… Nea Peramos’un Türkiye için bir başka önemi daha var: Burası mübadele yıllarında Kapıdağ yarımadasındaki Karşıyaka köyünden göçenlerin gelip kurduğu bir köy. O yüzden de ismi Nea Peramos, yani Yeni Karşıyaka."
Avrupa’daki vatandaşlarımız bu sınır kuralından muaf değil mi?
"Tabii ki. Bu kural sadece TC vatandaşları için. Çifte vatandaş olan istediği yerden alabilir. Avrupalı Türklerden de farklı talepler geliyor bize. Ancak önceliğimiz Nea Peramos’u bir Türk köyüne çevirmek. Sahilde birbirini gören Türklerin ‘Siz hangi Porto’da yaşıyorsunuz?’ diye sormasını istiyoruz. Bu güvenliği sağlamak için de inanın bana ekibimizle geceli gündüzlü çalışıyoruz."
Peki bölge halkının Türklere karşı tutumu nasıl? Malum her gün bir gerilim haberi okuyoruz medyada…
"Kuzey Yunanistan, Türkiye ve Türk kültürüne en yakın ve en benzer yer. Aleksandropouli’den Selanik’e kadar olan hatta turistik lokantalardaki özel Türkçe mönüleri görünce anlarsınız. Aleksandropouli Belediyesi kısa süre öncesine kadar esnafa Türkçe dersi veriyordu. Özellikle esnaf bahşiş bırakan Türkler’e bayılıyor. Bulgarlar pek bırakmaz da…
Peki niye tarihe geçecek diyorsunuz? Sonuçta site yapacaksınız…
Bu basitlikte bakarsak, ben de size ‘Site değil, çimento ve demir dökecez’ derim. Bakın Yunanistan krizde olan bir ülke. İnsanlar şahsi olarak gelip ev alabilir bu ülkede. Ama garantisi ne, bürokrasiyi kim takip edecek, Türkiye’deki evden yola çıkarken kimi arayıp ‘Evi havalandırır mısın’ diyecek, kahvaltı sofrası kültürü olmayan bir yerde kimden beyaz peynir bulacak vs vs… Demek ki neymiş, sadece çimento-beton değilmiş. İş çok büyük bir sosyolojik hareket. Biz Kuzey Yunanistan’ın tadını çıkartacak ‘ev sahibi turist Türk toplumu’ hedefliyoruz."
Yunanistan 250 bin euroluk gayrimenkul yatırımı yapanlara altın vize veriyordu değil mi?
"Evet. Ama bu bizim işimiz değil. Biz güvenli bir şekilde evlerimizi bitirip teslim ederiz, site yönetimimizi kurarız, noterde satışını yaparız. Hedefimiz Porto Peramos’a güler yüzlü, mutlu aileler yerleştirmek. Gerisi onların bileceği iş…"
İnsanlar size nasıl ulaşacak?
"Şirketimizin iki internet adresi var: (mimconstruction.eu ve mimeurope.net) Şirketimizi facebook ve İnstagram’da da takip edebilirsiniz… İlk projemizin internet adresi de portoperamos.com…"
Biraz önce sosyolojik hareket dediniz… Orayı biraz daha açar mısınız?
"Mim EU olarak sadece Yunanistan’da yaşam alanları yapmak istemiyoruz. Hedef ülkelerimiz arasında Adriyatik kıyıları da var. Yunanistan için şunu ekleyebilirim: Şu an Yunanistan’da satın almak için bir futbol takımı ve bir medya grubu arıyoruz…"
Evet pardon sadece çimento-demir değilmiş…
"Avrupalı ya da Ortadoğulu, Türkiye’de yatırım hayal edince oluyor da, bir Türk hayal edince niye olmuyor. Bakın Acun Medya’ya… Survivor’la Yunanistan’ı kasıp kavurdu. Yunan finalinin olduğu gün ülkede çok önemli bir ekonomik karar alındı. Ekonomi Bakanı çıkıp ‘Herkes Survivor izliyor, yarın konuşalım’ diye basın toplantısı yapmadı."
Peki Danimarka ve Belçika, Mim EU’nun hedef ülkeleri arasında mı?
"Avrupa’daki Türk inşaat şirketleri genelde Avrupa’ya altyapı ihalelerine girmek için geldi. Hiçbiri böyle büyük yaşam alanları yaratmak için yola çıkmadı. Danimarka ve Belçika’yı inceliyoruz. Talep olması halinde neden olmasın? Bu röportajı okuyup talepleri olanlar lütfen ya mim@mimconstruction.eu adresine mail atsın ya da internet sitemizdeki başvuru formuna yazsın. En kısa zamanda geri dönüş yaparız…"
Mim EU büyük bir projeymiş. O zaman medyayı bırakıyorsunuz…
"Siz medyayı bıraksanız, o size bırakmaz. Medya bırakılmaz, ancak ara verilir. Onca iş arasında Yunanistan’da satın almak için medya grubu arıyoruz dedim ya. Kuzey’le ilgili planlarım değişti sadece. Kuzey’i tüm Avrupa’ya yaymayı planlıyordum. Üçüncü olarak Berlin’de çıkacağız. Onun dışında Kuzey’i başka bir ülkeye sokmayacağım. Şimdilik…"
Açık kapı bıraktınız…
"Türkiye’deki medyada da Avrupa’daki vatandaşlarımızın sosyal medya dünyasında da bazı şeyler sağlıklı gitmiyor. Kimseyi sevmek zorunda değiliz ama saygı bitti. Bu da çok üzücü. Belçika’da bir gazete çıkardık, ülkenin en güçlü Türk medyasını kurduk. Ne FETO’cülüğümüz kaldı, ne PKK’lığımız, ne Ak Parti yalakalığımız, ne de CHP’liğimiz… Her kesim, bizi karşısına koydu. 3 ay sonra herkes Kuzey’i anladı. Kuzey, Danimarka’da olduğu gibi Belçika’da da çatı medya oldu. Kuzey’i sadece gazete olarak okumaya devam ederlerse, belki biz de yeni ülkelere geçeriz… Ama an itibariyle sanmam…"