'Yeni operasyonlar hukuk üzerinden çeklecek. Elmalı davasındaki karar, 'Kamikaze' karardır!'
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü canlı olarak SuperHaber YouTube kanalında yayında…
İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, Antalya'nın Elmalı ilçesinde yaşayan iki kardeşin yaşadığı istismarı çizdiği fotoğraflar ile yazılı anlatım yaptığı cinsel istismar davasında infial yaratan skandal tahliye kararını tartıştı.
ŞENER: ADAMLAR OLAYI SİYASİ MUHALEFET VE TOPLUMSAL OLAYA ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYOR. O ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİNİ VE GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYOR!
Nedim Şener, "Bundan sonra gelecek operasyonlar hukuk üzerinden gelecek. Hukukta büyük bir sorun var. Bu yüzden gelecek her şey oradan gelecek. Siz FETÖ'nün bittiğinizi zannediyorsunuz. Ben orada var, burada var demiyorum ama artık toplumdaki kutuplaşma her alanda. Bugün hakim hakime, savcı savcıya öldürecek gözlerle bakıyor. Adam ağır küfür ediyor, kadın hakim adamı beraat ettiriyor. Hazineden de karısı olan avukata 4 bin TL'lik avukatlık ücreti yazıyor. 15 Temmuz sonrası hakim ve savcı sayısı 8 bine kadar düştü. Bugün 25 bin dolayında. 5 yıllık sürede mevcudun 2 katı kadar hakim savcı alındı. Bir kısmı ne karar vereceğini bilmiyor olabilir ama önemli bir kısmı bu tür kararlarda kamikaze kararlardır. FETÖ'yü insanlar hafife alıyorlar. Medya gündemini bile belirliyorlar. Bağırarak 'Biz bunları 6 ay önce yazdık' diyorlar. Aynı evrak, aynı dosya ve aynı bilgi notu FETÖ'cülerin elinden başka birinin eline geçiyor. Bu toplumdaki kutuplaşma ortamındaki her yalana inanıyorlar. Örneğin, Katarlılar konusundaki yalanı nasıl bir iklimde inandırabilirsiniz? Bu iklimde. Böylesine sisteme güveni sarsılan ve çocukların beyinlerini allak bullak eden soruları hazırlarsanız kötü niyetli FETÖ'cüsü, mafyası oturur istediği muhalefeti üretir. Bu dosya hakkında hakimler, savcılar ve avukatlar bilgi sahibi. Sızdıysa buradan sızdırıyor. Hakim sızdırırsa başını yakar, onun çıkarına da olmaz. Savcı da yapmaz, çıkarına değil. Bu olayın infial yaratılması avukatın çıkarına olabilir. Bu olayı toplumsal infiale götüren insanlar bunlar. Adamlar siyasi duygularını bu işin içine katmış, bu işi siyasi muhalefete, toplumsal olaya çevirmeye çalışıyor. O çocuğun psikolojisini, geleceğini düşünmüyor. 'Bundan nasıl yararlanırım?' diye bakıyor. Bu ses kayıtlarının çıkabileceği yegane yer o çocukların avukatlarıdır. Güya çocukların hakkını koruyacak. Elinde olan ve eli serbest olan bu konuda avukatlardır. Hiçbir zaman ortaya çıkmazlar, bu iş böyle yönetilir. Saldırıya uğrayan çocuğu kendi çocuğu gibi görmüyor. O çocuğu korumanın bütün çocukları korumak olduğunun farkında değil. Olaya siyasi ve kutuplaşma olarak bakanlar için bu çocukların yaşadığı saldırı onlar açısından kullanışlı bir mağduriyet. Bir başka çocuğa saldırı yapılana kadar. Böyle bir şey önüne geldiyse onun üzerine git, çözümüne ulaş. Hayır, onu yapmıyorlar. O çocuklar toplumsal olarak etki altında kalıyor. Asıl önemlisi de ruhlarında yaratılan tahribat. Hayatı boyunca bunu yaşayacak, hepsinin sayesinde. Bir namussuz saldırı yaptı, toplum da o çocukların bütün bilincine ve haklarına saldırı yapıyor. Çocukların hiçbir mahremiyetini bırakmamışlar, kullanabildikleri kadar kullanmaya çalışıyorlar. Bu hastalanmış bir toplum yapısı." şeklinde konuştu.
YARAR: BU DAVADAKİ İFADELER NASIL YAYINLANABİLİYOR? KİMSE BU ÇOCUKLARI DÜŞÜNMÜYOR MU? BUNLAR YAYINLANMADAN DA GEREKEN YAPILAMAZ MI?
Mete Yarar, "İnsanları çıldırma noktasına getiren, akıl sır erdiremediğimiz, nasıl yani dediğimiz bir konu. Kararın içeriğine bir şey demiyorum adalet, aile ve sosyal güvenlik bakanı bu işin takipçisi. Normalde gizli kalması gereken dosyanın içeriği anlamında se kayıtları WhatsApp gruplarında nasıl yayınlanabildi? Bunlar gizli değil miydi? Nasıl sızdırıldı? Kararı eleştirisin ama bunu bulmakta mı zor? Olayın neden gün yüzüne çıkartıldığı ile ilgili bir şey demiyoruz. Bu çocuklar büyüyecekler bu konuşmalar, o görüntüler hep önlerine gelecekler. Bu çocukların kim olduğunu biz bilmiyoruz ama mahalledekiler biliyor. Derdimiz olayın üstü örtülsün değil, bunlar yayınlanmadan da yeteri kadar infial uyandıracak durumda. Bu nasıl yayınlanıyor? Gruplarda herkesin dinlenemesine fütursuzca açılabiliyor? Herkes birbirine nasıl gönderebiliyor? Biz bu olayı çocukların mahremlerini dökmeden tartışamıyor muyduk?" dedi.
Mete Yarar ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...