Yeni reform yasası İstiklal'e de dokunacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta içinde İnsan Hakları Eylem Planı'nı bu hafta salı günü açıklayacaklarını duyurmuştu. Türkiye'nin hukuk sistemine dokunacak olan plan neyi ve neleri kapsayacak? Kimler faydalanacak? Sorunun cevaplarını Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi "Hukuk reformu İstiklal Caddesi’nde hissedilecek" başlıklı yazısında verdi. İşte detaylar...
Türkiye'de hemen her kesim hukuk, eşitlik, insan hakları konularında çeşitli gerekçelerle mevcut yasalardan şikayet ediyor. Bu konuda hazırlıklarını tamamlayan hükümet salı günü İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta duyurduğu plan yaşam alanında sorunlara yol açan birçok hukuki boşluğu doldurmaya namzet. Peki detaylarında ne var?
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, "Hukuk reformu İstiklal Caddesi’nde hissedilecek" başlıklı yazısında bu soruya cevaplar sunuyor.
Paketin 2021'in ilk gündem maddesi olması nedeniyle geleceğe ilişkin umutlarını artırdığını ifade eden Selvi, "AK Parti reformlarla büyüdü. AK Parti aynı zamanda reformlarla Türkiye’nin önünü açtı. Vesayet kurumlarını reformlar sayesinde geriletti. Darbelerin inşa ettiği militarist sistemden reformların şekillendirdiği Türkiye yürüyüşünü başlattı." ifadelerini kullandı.
Selvi, sonrasında da reformların Türkiye’nin kutup yıldızı olduğuna inandığını belirterek, "Hukuk reformu olmadan yapılacak ekonomi reformunun bir ayağı askıda kalırdı. Çünkü güçlü bir ekonomi için güçlü bir hukuk sistemi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklayacağı hukuk reformu, “özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye” temasını içeriyor. Bir başka deyişle insana dokunan, insan odağı olan reformlar demek daha doğru olur." ifadelerini kullandı.
"Darbelerin ruhu oluyor da reformların olmaz mı? diyerek sözlerine devam eden Selvi, Adalet Bakanı Gül ile yaptığı görüşmenin detaylarını paylaşarak yazısını sürdürüyor:
"Önce neden “özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye” temasını seçtiklerini sordum.
“Birey güçlü olunca toplum güçlü oluyor. Toplum güçlü olunca daha demokratik bir Türkiye oluyor. Toplum değişiyor. Toplum gelişiyor. O nedenle daha demokratik Türkiye hedefi sürekli devam edecek bir çaba gerektiriyor. Bir defa reformları yaptık, bu iş bitti denilemeyecek kadar kıymetli ve sürekli devam edecek bir süreç” dedi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vesayet çabaları ile verdiği mücadeleye örneklerle dikkat çeken Selvi, hedefin demokratik standartların yükseltilmesi olduğu vurgusunu öne çıkartarak Bakan Gül'ün şu sözlerini paylaşıyor:
“Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin yolunu açmak, demokratik standartlarımızı yükseltmek için her adım attığında karşısına vesayet odakları çıktı. Ama Türkiye vesayet odakları ile mücadele ederek yol almayı başardı. Ancak yeni yüzyılda bu kazanımların korunması, kurumsallaştırılması gerekiyordu. Ayrıca sadece vesayetle etkin mücadele değil, demokratik standartların da daha ileri seviyeye yükseltilmesi gerekiyordu”
İnsanların yıllarca güvenlik mi özgürlük mü sorusu ile iki tercih arasında bırakıldığını ifade eden Selvi, Gül'ün şu vurgusuna dikkat çekiyor: “Türkiye olarak tüm dünyaya ‘Biz hem terörle mücadele ederiz, hem demokratik reformları gerçekleştiririz’ diyoruz”
Reformları bir defalık bir iş olmadığını vurguladığını belirten Bakan Gül'le yaptığı konuşmaya ilişkin detayları paylaşmaya devam eden Selvi, bu noktada bakandan şu sözleri köşesine taşıyor:
"Hem özgürlükleri hem refahı arttırmayı hedefliyoruz. Peki şimdiye kadar bunu yapmadık mı? Yaptık. Ama daha iyinin sınırı yok. Çağ değişiyor. Çağ değiştikçe ihtiyaçlar değişiyor. Ona uygun olarak değişiklikler yapmak gerekiyor”
"Peki bu düzenlemeler nasıl yapılacak?" sorusuna yanıt arayan Selvi sonrasında da Bakan Gül'ün, reform paketin hedef kitlesine ilişkin sözlerini aktarıyor:
“Bir kişi bile bir yanlış yapıyorsa, onu gidermek lazım. Demokrasilerin en önemli özelliği olan ‘check-balance’ sistemini korumak gerekiyor. Adalet sadece mahkemelerin verdiği adalet değildir. Aile hayatında da, imarla ilgili bir sorunda da, adalet eksikliği hissettiği hangi konuda olursa olsun, insanlar adaletin tecelli etmesi için yargıya başvuruyor. Bizim hedefimiz de bu reformlarla Kızılay Meydanı’nda da İstiklal Caddesi’nde de insanlara dokunmaktır. Onların adalet arayışlarına yanıt vermektir”
Selvi, insan odaklı olacağını belirttiği reform paketine ilişkin Gül'ün dikkat çeken uyarısını da şu sözlerle aktarıyor:
“En iyi kanunu çıkarsanız da uygulanması önemlidir. Siz en iyi kanunu çıkarsanız da adam annesini katlediyorsa, kadın cinayeti işleniyorsa asıl zihinlerde reform yapmak gerekiyor. Ama netice itibariyle bu bir yol haritasıdır”
Gül, Selvi'ye bu kapsamda 8-10 kanun paketi çıkartılacağını ifade ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbelerden arınmış yeni ve sivil bir anayasa çağrısını, “Tercihimiz tüm siyasi partilerin bu sürecin içinde yer almasıdır. Bunun için sonuna kadar samimi gayret göstereceğiz” sözleri ile birlikte hatırlatan Selvi, Erdoğan'ın anayasa vurgusunun arkasında iki önemli neden bulunduğuna işaret ederek bunları şöyle aktardı.
1- Reform paketiyle ilgili olarak yapılan çalışmalarda görüldü ki, işin ucu bir yerde geliyor, anayasaya takılıyor.
2- Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’ye darbe anayasası ile yönetilen ülke olma ayıbından kurtarmak istiyor. “Türkiye, tarihinde ilk defa sivil bir anayasa hazırlama ve gerçek bir özgürlük ortamında milletin takdirine sunma şansına kavuşmuştur. Milli iradenin gücünü yansıtacak yeni anayasamızın, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için belirlediğimiz hedefleri taçlandıracağına inanıyorum” demişti.
Erdoğan'ın anayasaya yaptığı vurguyu ve "Cumhuriyetimizin 100. yılını darbe anayasası ile değil yeni bir sivil anayasa ile karşılayalım” çağrısını tekrar hatırlatan Selvi yazısını şu ifadelerle tamamlıyor:
"Yeni anayasa, reformların anası olacak.
İktidar ve muhalefet arasındaki dengeye bakınca bu matematiksel olarak pek mümkün gözükmüyor.
Ama yeni anayasa bir matematik konusu değil, Cumhuriyet’in yüzüncü yılında demokrasinin taçlandırılması olmalı."