Yeni Şafak'ın siyanürü başına dert oldu
Toplu cinayetlerle gündemde olan siyanürün internetten kontrolsüz teminini ortaya koymak için 100 gramını 28,49 TL’ye alan Yeni Şafak, siyanürü iade edebileceği kurum bulamadı. Sağlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AFAD İl Müdürlüğü ile irtibata geçtiler. Gazeteye önce polis, ardından AFAD ekipleri geldi. Prosedür gereği sızıntı olmadığı için müdahale edilmedi. İSTAÇ’tan da sonuç alamayınca güçlükle buldukları imha ile yetkili bir firma ile irtibata geçip teslimat için süreci başlattı.
Son dönemde toplu intihar vakalarında kullanılarak gündem olan siyanür, internet üzerinden kontrolsüz bir biçimde satılıyor. Bu satışa dikkat çekmek üzere haber yapan Yeni Şafak muhabiri Ayşe Mine Alioğlu'nun internet üzerinden sipariş vererek satın aldığı siyanür, gazetenin başına dert oldu. Haber yapıldıktan sonra poşetinden bile çıkarılmayan siyanürü imha etmek üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla irtibata geçmek isteyen muhabir, karşılarında muhatap bulmakta zorlandı.
AFAD ekipleri ambalaj içindeki siyanürün sızdırıp sızdırmadığını kontrol etti. Ekipler kimyasal bir sızıntı olmadığı için prosedür gereği siyanürü muhafazalı bir ambalaja koyup tutanakla yeniden Yeni Şafak'a teslim etti.
"KURUMLARI TEK TEK ARADIK"
İlk önce İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileriyle görüşen muhabirler daha sonra Sağlık Bakanlığı’yla temasa geçti. Bu süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AFAD İstanbul İl Müdürlüğü, AFAD genel merkez ile de diyaloğa geçildi. Muhaberiler, yetkililere siyanüre internet üzerinden nasıl ulaşıldığına dikkati çekmek için haber yapılacağını, sipariş vererek muhabire ulaşan siyanürün nasıl imha edileceği noktasında bilgi sahibi olmadıklarını belirtti. En son ulaşılan AFAD yetkilileri, konuyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilgilendiğini, sözkonusu siyanürün miktarına göre ücrete mukabil imha edildiğini ifade ettiler. Konuyla ilgili aranan Çevre İl Müdürlüğü’ne ulaşılamadı.
Haberin devamında şöyle denildi:
POLİS SON ÇARE
Muhabirlerimiz hiçbir kurum ve kuruluşun sahip çıkmadığı siyanür poşetini son çare 155 Polis İmdat’ı arayarak emniyet mensuplarına teslim etmek istedi. Ancak burada da son günlerde siyanürle intihar vakalarının gündemde olması nedeniyle olayın adli boyutta incelenmesi gerektiği yanıtıyla karşılaştılar. Gazete binasına ilk önce genel hizmet polisleri ardından Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri gelerek bilgi aldı. Siyanürün hangi tarihte, hangi şartlarda sipariş edildiği konusunda bilgi alan, faturaları ve yaptığımız haberi inceleyen ekipler savcılığı da konuyla ilgili bilgilendirdi.
PAKET KORUMAYA ALINDI
Polislerin ardından gazeteye AFAD ekipleri geldi. Özel kıyafetlerle ambalajından bile çıkarmadığımız maddeyi inceleyen ekipler, çevreyi emniyet altına alarak kimyasal sızıntı olup olmadığını ölçtü. Herhangi bir sızıntı olmadığını tespit ettikten sonra siyanürü muhafazalı bir poşete koyup polis ve gazetemizin avukatının da imzaladığı bir tutanakla tekrar bize teslim etti! Maddede bir sızıntı olmadığı için müdahale edemeyeceklerini, özel izinli atık imha firmaları tarafından ücreti mukabilinde imha ettirmemiz gerektiği ifade edildi. Siyanür maratonu bununla da bitmedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSTAÇ dahil bir çok kurumu aramamıza rağmen netice alamayınca Kocaeli’de imha ile yetkili bir firmaya ulaştık. Ancak yine prosedürler karşımıza çıktı. Önce İl Çevre Müdürlüğü, ardından da ilgili firmaların formlarını doldurup imha için fiyat teklifi aldık. Kabul edince siyanürü teslim sürecini başlattık...
AİLERİNİ ÖLDÜRDÜLER
Son zamanlarda siyanürle ölümlerde ciddi artış yaşandı. 27 Mart’da Denizli’de intihar eden üniversite öğrencisi Ali Çelik’in siyanür içtiği ortaya çıkarken, aynı şekilde 9 Mayıs’ta İstanbul’da da Necla Köker siyanür içerek intihar etmişti. 14 Mayıs’ta ise İzmir’de şizofreni teşhisi koyulan Mahmut Can Kalkan, annesi Fatma Kalkan ile babası Mehmet Kalkan’a siyanürlü şerbet içirip ölmelerine sebep olmuştu. İstanbul’da 4 kardeş siyanürle toplu intihar ederken, yine İstanbul’daki bir işadamı maddi sıkıntı nedeniyle ailesini siyanürle öldürdü.
İÇMEK ŞART DEĞİL
Siyanürle zehirlenmek için içmek şart değil. Siyanür paketi açıldıktan 20 dakika sonra, oksijenle temas ettiği için havaya karışmaya başlıyor. Böylece ortamda bulunanların tamamını zehirliyor. Siyanürle intihar edenlerin, ‘dikkat siyanür var’ şeklinde not bırakmasının temelinde, hava yoluyla zehirlenmenin olduğu belirtiliyor. Ekipler, siyanür paketlerine çıplak elle dokunmamak gerektiğinin önemle altını çiziyor.
28 TL’LİK ÖLÜM
İnternet arama motoruna ‘siyanür satış’ yazıldığında binlerce sonuç ile karşılaşan muhabirimiz, ‘Planatus’ isimli bir şirkete gittigidiyor.com üzerinden sipariş verdi. 22 Mayıs tarihinde verilen siparişten 2 gün sonra siyanür muhabirimizin ev adresine ulaştı. 100 gramı 28,49 TL olan siyanürün, internet sitesinde “bu madde tetkik, teşhis ve analiz için laboratuvar ortamında kullanılır, başka amaçlarla kullanılamaz” yazan uyarıya rağmen hiçbir koruma kabı olmadan plastik bir paketin içerisinde gelmesi dikkat çekti.
GAZETECİYİZ DEDİK YİNE DE ULAŞAMADIK
Aradığımız kurum ve kuruluşlara basın mensubu olduğumuzu ve haber yapmak için internet üzerinden siyanür sipariş ettiğimizi ifade etmemize rağmen hiçbir gelişme yaşanmadı. Sade bir vatandaşın siyanürle ilgili yapacağı herhangi bir şikayette, hangi kuruma ne kadar sürede ulaşacağı ise merak konusu oldu.