Yeni sistemde kaybeden Meclis'e giremeyecek!
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine uyum kapsamında seçim mevzuatında yapılacak değişikliklerin ana hatları ortaya çıkmaya başladı. 5 ayrı seçim yasası tek çatıda toplanacak. Bağımsız milletvekili adayı olabilmek için bin imza şartı getirilmesi planlanıyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için de 100 bin imza şartı aranıyor. Diğer bir düzenleme ise bir kişi hem milletvekili hem de Cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
Türkiye’de yürürlükte bulunan ve seçimleri düzenleyen 5 ayrı yasa, tek bir çatı yasada toplanacak. Seçimin Temel Hükümleri Yasası, Milletvekili Seçim Yasası, Mahallî İdareler Seçim Yasası, Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası ve Halk Oylaması Kanunu’nun toplam 400 civarındaki maddesi tek tek tarandı ve yeni hükümet sistemine uyumlu hale getirildi.
ÇATI YASA
‘Türkiye Seçim Yasası’ başlığı altında toplanacak seçim mevzuatı, aynı zamanda ‘çatı yasa’ görevi görecek.
100 bin imza ile gösterilecek Cumhurbaşkanı adayları konusunda aday gösterenler arasından 30 kişilik bir komisyon kurulacak.
BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ İÇİNDE BİN İMZA ŞARTI
100 bin imza ile Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi düzenlemesine benzer bir düzenlemenin de bağımsız milletvekili adayları için getirilebileceği belirtiliyor. Türkiye gazetesinde yer alan habere göre; AK Parti yönetiminin henüz karara bağlamadığı öneriye göre, bir kişinin bağımsız milletvekilli adayı olabilmesi için, bin imza ile aday gösterilmesi şartı getiriliyor. AK Parti kurmayları, siyasi partilerin cumhurbaşkanı adayı göstermesi durumunda bağış sistemine gerek kalmayacağını, bu nedenle sadece 100 bin imza ile gösterilecek cumhurbaşkanı adaylarına bağış yapılabileceğini dile getiriyor.
HEM MİLLETVEKİLİ HEM DE CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAYACAK
Bir diğer düzenleme ise çifte adaylıkla ilgili. Bir kişi hem milletvekilliğine hem de cumhurbaşkanlığına aday olamayacak. AK Parti’nin Siyasi Partiler Kanunu’nda yapacağı uyum düzenlemelerinde ise, siyasi partilerin kurulması, üyelik ve teşkilatlanmalarına ilişkin kriterler başta olmak üzere 12 Eylül’ün bütün izlerinin silinmesi öngörülüyor.