Yeni tartışma... Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç'ın tutuklanması doğru mu, değil mi
Odatv'de yayınlanan haber dolasıyla gözaltına alınan Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konuyu köşesine taşıyan Habertürk yazarı Sevilay Yılman, "Çok açık yazıyorum bana göre bu doğru olmamıştır." ifadelerini kullandı.
Odatv'de yayınlanan haber dolasıyla gözaltına alınan Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bu sabah gözaltına alınan gazeteci Barış Terkoğlu, emniyetteki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmişti. Soruşturmaya konu haberi yapan Hülya Kılınç’ın da Manisa’da gözaltına alındıktan sonra savcılığın talimatıyla doğrudan adliyeye götürülmüştü.
Konuyu köşesine taşıyan Habertürk yazarı Sevilay Yılman, "Çok açık yazıyorum bana göre bu doğru olmamıştır." ifadelerini kullandı.
İşte Yılman'ın yazısının ilgili bölümü:
"
Dün güne merhaba dediğimizde haberdar olduk ki; Oda TV İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni aynı zamanda Cumhuriyet gazetesi yazarı da olan Barış Terkoğlu sabaha karşı 04.00 sularında evinden gözaltına alınmış.
İddiaya göre Terkoğlu’nun gözaltına alınma sebebi Libya’da şehit olan MİT mensubuyla alakalı haberin Oda TV’de yayımlanması...
Haberin ayrıntısına girmeyeceğim zira Terkoğlu’nun suçlandığı gibi bir iddia ile karşı karşıya kalıp başımı belaya sokmak istemiyorum.
MİT’in faaliyetleri, görevleri ve mensupları ile ilgili haber konusunda yasa çok açıktır.
Aslında MİT kurulduğundan beri var olan bir yasadır bu yasa…
Fakat bir dönem hem yargıda hem de emniyette muktedir olan FETÖ’cülerin başta Taraf gazetesi olmak üzere sahip oldukları basın yayın organları üzerinden teşkilatı yıpratmak, itibarsızlaştırmak gayesiyle yaptıkları operasyonel haberlerin devamının engellenmesi için 2014 yılında ufak bir değişiklik yapılmış ve aynen şu ifadelerle yasanın altı kalın kalın çizilmiştir…
“Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kişiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde; 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 11 inci maddesi ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 6’ncı maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir!”
Yani doğruya doğruyu söylemek gerekirse Barış Terkoğlu’nun yayın yönetmeni olduğu Oda TV’de ilk görünüşte bu suça uygun bir fiil gerçekleştirilmiştir ancak bazı yönler var ki durumu suç kastı açısından tartışmalı hale getirmektedir kanaatimce…
O dönem iktidara yakın Sabah gazetesinde yazan ve FETÖ’nün medyasının MİT üzerinden yaptığı operasyonel tüm haberlere FETÖ’cülerin hedefine oturacağını ve alçakça, adice birçok saldırıya maruz kalacağını bile bile kafa tutmuş, mücadele etmiş biri olarak söylüyorum…
Ben Barış Terkoğlu’nun da haberi yapan Manisa muhabiri Hülya Kılınç’ın da söz konusu haberi aynı niyetle, yani MİT’e, Milli İstihbarat Teşkilatı’na operasyon çekmek amacıyla yaptıklarını düşünmüyorum.
Böyle diyenlere inanmıyorum da…
“Haber atlatma niyeti ile yapılmış bir öngörüsüzlük” denilebilir Terkoğlu ve ekibinin yaptığına ama; “Amaç devlet sırrını ifşa edip MİT’i itibarsızlaştırmak” denilemez!
Kaldı ki zaten söz konusu haber daha öncesinden başka isimler tarafından üstelik de kimlikleri daha açık bir şekilde verilerek yayımlanmış.
Ve hatta TBMM’nin bir üyesi olan İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ tarafından bir basın toplantısı ile şehit olan MİT mensubu ile ilgili detaylar tüm kamuoyuna duyurulmuş.
Tabii bunun böyle olması demek Oda TV’nin de bu haberi kullanmasının bir hak olduğu anlamına gelmez!
Ancak MİT gibi müstesna bir teşkilatımıza hainlik yapmayacak bir duruşu olduğu bilinen Barış Terkoğlu’nun sabahın köründe, saat 04.00’te evinden gözaltına alınması niye?
Çok açık yazıyorum bana göre bu gözaltı uygulaması doğru olmamıştır.
Aksine kamuoyuna FETÖ’nün ülkeyi korku imparatorluğuna çevirdiği günleri anımsatmış ve “Ne oluyor? Eski günlere mi dönüyoruz?” dedirten, hepimizi ürküten bir fotoğraf verilmesine neden olmuştur.
Terkoğlu nerede olduğu net bilinen ve son dönemde yazdıkları ile yıldızı yükselen itibar sahibi bir gazetecidir.
Eğer MİT Yasası’na aykırı bir haber yapmış ise hakkında bir suç duyurusunda bulunulurdu ve kanuni haklar kullanılarak ifadeye çağrılabilirdi.
Giderdi de…
Cezası ne ise çekerdi de…
Hal böyle iken insanların kafasının allak bullak olmasına, iktidara yakınlığı ile bilinen birçok gazetecinin dahi fısıltıyla da olsa; “N’oluyoruz yahu!” demesine sebep olan bu acelecilik, şafak vaktinde gözaltı uygulaması filan…"
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ