Yenidoğan Çetesi davası! İlker Gönen'in avukatı: Tahliye talep etsem de verilmeyeceğini biliyorum
İstanbul’da bebek acil hastalarını daha önce anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan “Yenidoğan Çetesi” davasında 13 gün sonra ara karar açıklandı. 7 sanığın tutuklanmasına karar verildi. Duruşma 13 Ocak 2025'e ertelendi. Sanık avukatlarının savcının mütalaasına karşı savunma yaptığı duruşmada doktor İlker Gönen'in avukatı ''Tahliye talep etsem de verilmeyeceğini biliyorum'' sözleriyle dikkat çekti.
İstanbul'da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22'si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam edildi. Davanın 13'üncü duruşmasında sanık avukatlarının tutukluluk taleplerine ilişkin savunmalarının ardından ara karar açıklandı. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 7 sanığın tutuklanmasına karar verdi. 3 sanık duruşma salonunda tutuklanırken 4 sanık hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama emri düzenlendi. Duruşma 13 Ocak 2025'e ertelendi.
Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle duruşma konferans salonunda görülüyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık duruşmaya katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır edildi. Duruşmada bugüne kadar 22'si tutuklu 47 sanığın savunmaları alındı. Saat 10.30 sıralarında başlayan duruşma, sanık avukatlarının katılma ve tutukluluk taleplerine ilişkin savunmalarıyla başladı. Duruşma saat 23.00 sıralarında mahkeme heyetinin ara kararı açıklamasıyla tamamlandı. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 7 sanığın tutuklanmasına karar verdi. 3 sanık duruşma salonunda tutuklanırken 4 sanık hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama emri düzenlendi. Duruşma 13 Ocak 2025'e ertelendi.
Sanık avukatlarının savcının mütalaasına karşı savunma yaptığı duruşmada ilk olarak tutuklu sanıklardan Mustafa Kazan'ın avukatı söz aldı. Kazan'ın avukatı, "Duruşma savcısının talebinin reddini talep ediyoruz. Örgüt olmadığı kanaatindeyiz. Örgüt liderinin ve örgütün üst kısımdaki kişilerin alt tabadakilere emir vermesi gözüküyor ama böyle bir şema olmadığı, işveren işçi şeması olduğu gözüküyor. Müvekkilim iş yerinde idari personel olarak çalışmaktadır. Hiçbir şekilde tıbbi müdahalede bulunmamıştır. Suç oluşmadığı için tutuklama talebinin reddini talep ederiz. 112 ambulansının devre dışı bırakılmadığı tamamen kanuna uygun ve usulüne yapıldığı görülmüştür. Müvekkilim bu olay gerçekleştikten sonra emekli olmak durumunda kalmış ve memleketine gitmişti. Duruşmanın başından beri aralıksız geldi, duruşmadan kaçma ihtimali olsaydı duruşmaya gelmezdi, tutuklama talebi olmasına rağmen bugün de duruşmaya gelmiştir. Müvekkilim iş yerinde sabit maaşla çalıştığı için herhangi bir menfaat de sağlamadığı ortadadır." dedi.
'MÜVEKKİLİMİN SALIVERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ'
Tutuklu sanık Sümeyye Özdemir'in avukatı ise, "Müvekkil 20'li yaşların başında Bağcılar Medilife'ta tıbbi sekreter olarak çalışan biridir. Dosya kapsamında gerçekleştirdiği eylemler epikriz yazmak ve SGK'yı dolandırmak gibi eylemler deniliyor ama epikriz konusunda Hasan Basri Gök 'Sümeyye Özdemir'i tanırım, epikriz yazar diyor' ama sizin karşınızda duyumdan bahsetti ve tanımadığını ifade etti. Müvekkil doktor, hemşire değil ve epikriz yazacak bir bilgiye sahip değil. Sorumlu doktorlar yanına oturtarak ekranı kağıda yazdırıyor. Müvekkilin örgüt hiyerarşisi içinde olması söz konusu değil. Müvekkil sadece örgüt başkanı olarak nitelendirilen i Fırat Sarı'ya 'Hocam şöyle böyle oldu' diye bilgi vermiştir. Savcılık mütalaasında tutuklamadan bahsedilmiş, dosyada müvekkilim hakkında herhangi bir delil yok. Müvekkilim fatura kesmesini bilmez çünkü muhasebeci değil. Epikriz yazmaz çünkü doktor değil. Müvekkil duruşmalar başladığı günden beri takip etmektedir kaçma sebebi yoktur. Tutuklanması halinde psikolojisi geri dönülemez hale gelecektir" dedi.
Tutuklu sanık Deniz Korkmaz'ın avukatı ise, "Nitelikli dolandırıcılık ve örgüt üyeliği kapsamında suç var. Burada örgüt üyeliği gibi bir konu yok, emir talimat alma yok. GMZ şirketinin sahibi olduğu gözüküyor, kolluk kuvvetlerinde verdiği ifadede şirketin Fırat Sarı'ya ait olduğu söylüyor. Uzman görüşünde Deniz Korkmaz'ın adı geçmiyor. Tapelerde ve sorgularda Deniz Korkmaz'ın adı neredeyse hiç adı geçmedi. Deniz Korkmaz emniyetle birlikte çalışmış olsa burada sanık olarak bulunmazdı. Müvekkilimle gurur duyuyorum. Sanıklar içinde diğerlerinden farkı var müvekkilim kendi isteğiyle burada ve uzun süredir tutuklu. Delil karartma şüphesinin olmadığı, telefonlarını teslim ettiği, tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alınarak tutukluluk halinin devam etmemesini, müvekkilimin salıverilmesini talep ediyoruz." cümlelerini kullandı.
'KADAN, KARAKOÇ VE HELVACI BEBEK İÇİN ADLİ TIP'TAN ÖLÜM RAPORU ALINSIN' TALEBİ
Dursun Eryılmaz'ın avukatı, "Müvekkil 2023 Haziran ve temmuz ayında 5 bebeğin ölümünden sorumlu tutulmuştur. Somut delilere dayanan kuvvetli suç şüphesi bulunmamaktadır. Amir- memur, alt-üst örgüt hiyerarşisi bulunmamaktadır. Savcının mütalaasına katılmıyoruz. Esas olan tutuksuz yargılanmaktır. 8 aydır müvekkil tutuklu artık tutukluluk cezanın infazı haline gelmiştir. Ev hapsiyle kendisinin salıverilmesini tutuksuz olarak yargılanmasını talep ederiz. Kadan bebek, Karakoç bebek ve Helvacı bebek için adli tıp kurumundan ölüm raporu alınmasını talep ediyoruz." dedi.
Emine Avcı'nın avukatı ise, " Uzman görüşünün dosyasıyla alakası olmadığını anlayabiliriz bu insanlar neden bu kadar süredir tutuklu? Müvekkilimin adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini talep ediyoruz." dedi.
Fehmi Alperen'in avukatı ise, "Suç örgütüne üye olma suçunu kabul etmiyoruz. Müvekkilim sadece sanıklardan Gıyasettin Mert'i tanımaktadır. MASAK soruşturma incelemesinde müvekkilimin herhangi bir suç geliri elde etmediği anlaşılmıştır. Müvekkilimin delil karartma gibi bir durumu yoktur, sabit ikameti vardır ve ailesiyle yaşamaktadır. Daha fazla mağdur edilmemeleri üzerine tahliye edilmelerini talep ediyoruzö ifadelerinde bulundu.
FIRAT SARI'NIN AVUKATI: MÜVEKKİLİM OLSA OLSA DIŞ KAPININ MANDALI OLUR
Fırat Sarı'nın avukatı ise, "Kamu hastanelerine kaç tane hasta sevki olmuş bununla ilgili rapor talep ediyoruz. Müvekkilim örgüt kurma ve örgütü yönetme suçuyla yargılanmaktadır. Soruşturma aşaması hatalı, baştan sona usulsüz yürütülmüştür. Soruşturma savcısı aykırı olarak aleyhine delil topladığı gibi lehine bir delil toplamamıştır. Örgüte ilişkin, bütün detayları hepimiz açıkladık, örgüt lideri olamayacağı anlaşılmıştır, müvekkilimiz olsa olsa dış kapının mandalı olur. 15 gündür örgüt var mı yok mu gereksiz şekilde hepimiz tartışmaktayız. İhbarcı dahil etkin pişmanlıktan faydalananlar da müvekkilimin, hastalara yaklaşımında bir kusurdan bahsetmemiştir. Müvekkilim 3 bebeğin ölümüyle suçlanmaktadır; bu durumu kabul etmiyoruz. Kadan bebekle ilgili, çok uzun süre yatıştan kaynaklı öldürmekten suçlanıyor. Müvekkilim hangi zaman diliminde bebeği uzun yatırdığı ve ölümüne sebebiyet verdiği konusunda raporun çöp olduğu gözüküyor. Halime bebekle ilgili, ölümün gerçekleştiği hastanede tam zamanlı çalışmamaktadır. Halime bebek ilk doğum anından ve ölüm anına kadar bebekle kendisi ilgilendiği için bebeğin ilgili doktoru olarak lanse edildi. Bebeklere özel ilgisini olduğu için ve yaşamaz denilen bebeği 45 gün yaşattığı gibi ölüm anında orada olmaması nedeniyle suçlanmaktadır. Opara bebekle ilgili, eğer konu ölüm ve yaşamsa, sizin hastanenize gelen hastaları kabuk etmek zorundasınız. Doğukan Taşçı'ya ise 'Bu bebeği kabul edecekseniz başında bir hemşire, doktor tutmak zorundasınız' demiştir. Tutukluluk bir tedbir olmak zorundadır. Müvekkilimin ailesi ve uzak akrabaları dahil tüm malvarlığına el konuldu. Tahliyesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.
'17-18 GÜNDÜR EKMEK REÇEL YİYENLER VAR'
İlker Gönen'in Avukatı, "Benim müvekkilimin yetişkin yoğun bakıma en ufak bir katkısı yok. Devlet Hastanesi'nden çocuk çalmak gibi bir şey yok, yer olmadığı için hastane kendisi gönderir. 2023 denetim raporları almadan bu duruşma bir adım ileri gitmez. Kasım ayında polis böyle bir soruşturma yürütüyoruz denetim yap diyor. Şafak ve Doğa hastanesine Eylül'de Kasım'da, Ocak'ta ayrı denetim yapılıyor. Dosyada bir kişi yok, neden bu hastanelere denetim yapılıyor. Konu huzurdaki şahısların değildir. Tahliye talep etmeyeceğim tek bir talebim var, Allah rızası için Karakoç bebeğin ailesine yazıktır, buradan ayırın ailesi huzura ersin. Kadan bebekle ilgili sorumlu tutulan müvekkilimin konuşması 24 saat sonra. Başkanım kusura bakmayın sesim bazen yüksek çıkıyor, geçen duruşmada da uyarıldım astım var o yüzden yüksek çıkıyor sesim, salonda birkaç doktor var ama onlarda tutuklu maalesef. 7-8 bin lira ile örgüt üyesi yapılmaya çalışılıyor müvekkilim. Tahliye etmeyeceğinizi biliyorum. Savcı tehdidi meselesi dosyamızı etkiledi. Dosya ile herhangi biri savcı tehdidiyle ilgili ifade vermemiştir. Avcılar Hospital'da bir hemşire, çalışanı borçları yüzünden intihar etti. 17-18 gündür ekmek reçel yiyenler var. Tahliye talep etsem de verilmeyeceğini biliyorum ama canım abimin canından da endişe ediyorum o yüzden tahliyesini talep etmiyorum" dedi.