Yenidoğan çetesi elebaşı Fırat Sarı'nın panik anları: Patlayacağımızı biliyordum
Yenidoğan Çetesi bilerek yanlış teşhis koydukların bebeğin ex olması üzerine foyaları ortaya çıkacak diye büyük panik yaşamış. Çete lideri Fırat Sarı'yla ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir arasındaki telefon trafiğinde Sarı'nın "Ben biliyorum bir olay patlayacaktı" dediği iddianamede yer aldı.
Türkiye'nin gündemine oturan Yenidoğan Bebek Çetesi iddianamesinde Çorlu'daki REYAP Hastanesi'nde yaşanan kan dondurucu bir diyalog yer aldı. Fırat Sarı ve İlker Gönen'in yoğun bakımlarında kötü şartlar altında can veren bebeklerden biri yanlış teşhisle öldü. Bunun ortaya çıkmasından korkan çete üyelerinin telefondaki panik haller iddianameye girdi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün elebaşı olan Fırat Sarı isimli doktorun, örgüt yöneticisi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'le telefon trafiği sırasında yaşadıkları "patlayabiliriz" paniği ortaya çıktı.
Hastanenin yenidoğan ünitesinde örgütün takip ettiği bebeklerden birinin ölmesi sonrası, kadın doğum uzmanı doktorun aileye bilgi vermesi üzerine yaşanan telefon trafiğinde, çete üyelerinin koydukları yanlış teşhisin ortaya çıkmasından korktukları görülüyor.
GERÇEK DOKTOR GÖRÜRSE ANLAR
Diyaloglarda, İlker Gönen isimli örgüt yöneticisi doktorun, ex olan bebeğe "Diyafram hermisi (diyaframda fıtık oluşması) teşhisi koyduğu ama bunun yanlış olduğu ve kadın doğum doktoru Figen Babacan'ın bunu anlayabileceğinden korktukları görülüyor. Ardından Fırat Sarı'da korkunç itiraf geliyor: O çocuğa tüp takılsa yaşardı.
Panik sırasında Fırat Sarı'nın telefonda "Ben biliyorum bir olay patlayacaktı ben biliyorum. O yüzden içime doğdu, ben bugün İlker'i (Gönen) aradım olayı duyunca" dediği de iddianamede yer aldı.
KADIN DOĞUMCU ANLAYACAK
Dürüst doktorun sağlıklı bebeğin ölümü sonrası yapacağı incelemede ve annenin hamileyken girdiği doktor muayenesinde basitçe görülüp raporlanacak tanıların korkusunu yaşayan Fırat Sarı telefonda, "Ben olayı dedim bugün ilkerle konuşayım patlayacağını biliyordum", "O çocuk ben sana gerçeği söyliyim, o çocuk pnömotoraks, o çocuk diyafram hernisi değil. Ben İlker'i bugün aradım bak, dedim bu çocuk pnömotoraks diyafram hernisi demişsiniz, değil. Figen Babacan bunu araştıracak. Çünkü diyafram hernisi atlamak kadın doğumcunun suçu. Kadın bunu kabul etmez eğer filmi görürse." ifadelerini kullandı.
DİYAFRAM HERMİSİ DİYE KAPATTILAR
Bebeğin yaşayabileceğini belirten Fırat Sarı "Yani o çocuğa tüp takılsa belki yaşardı yani ne biliyim yani İlker de şey dedi işte cansu çok yardımcı ben şeyi aradım işte dursun abi hastanın başındaydı müdahale ediyorum ama bırakmış falan ne biliyim ya of tamam..." diye devam ediyor ve şunları ekliyor:
"Bir olay patlayacaktı ben biliyorum. İçime doğdu ben bugün İlker'i aradım olayı duyunca Onun daha beteri o filmi eğer Figen alır birine gönderirse o filmde diyafram hernisi için bir şey yok yani diyafram hernisi deyip kapattılar"
Gıyasettin Mert Özdemir'in "O çocuk normalde diyafram hernisi değil mi?" sorusuna Fırat Sarı şu cevabı veriyor:
"Bence değil. Yani ben sabah İlker'e de söyledim dedim, abi sen bu filme nerden diyafram hernisi dedin? Yani değil, pnömotoraks olmuş bir tarafı şey o da şey dedi yani ben artık ..."
KİMSEYE BİR ŞEY SÖYLEME
Gıyasettin Mert Özdem tekrar soruyor, "Peki diyafram hernisi dedikleri için mi müdahaleyi
bırakmışlar?"
Fırat Sarı bu kez de şunları söylüyor: "Ya oraları bilmiyorum hani filmi çekip diyafram hernisi demişler ... Yükselmiş bir şey olmamış yani tüp takmayı niyeyse düşünmemişler ben anlamadım. Yani orda sıkıntı bakalım hele bir hayırlısı sen şimdi kimseye bir şey
söyleme de."
582 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR
47 şüphelinin yer aldığı iddianamede 19 hastane ve sağlık şirketi malen sorumlu gösteriliyor. Zanlılardan Gıyasettin Mert Özdemir hakkında 589 yıl, Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında ise 582 yıla kadar hapsi cezasi isteniyor.
HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLDİ
Sağlık Bakanlığı, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yeni doğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan ve haksız kazanç elde eden hastanelerle ilgili yeni karar aldı.
Bakanlık, bazı bebeklerin yoğun bakım ünitesinde ölümlerine ilişkin soruşturmada adı geçen hastanelerden Çorlu'daki Özel Reyap Hastanesi'nin ruhsatını iptal etti. Karar, hastane yönetimine gece yarısı İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından tebliğ edildi. Polis, ruhsat iptal kararıyla ilgili hastanede tutanak tuttu. Ruhsatın iptal edilmesinin ardından sabah saatlerinden itibaren hastanedeki hastalar da yakınları tarafından alınmaya başlandı.
YERLİKAYA: BU VİCDANSIZLARIN TAKİPÇİSİYİM
İçişleri Bakanı Yerlikaya düzenlediği basın toplantısında ‘’Yenidoğan Bebek Çetesi’ olarak adlandırılan suç örgütüyle ilgili 47 şüpheli hakkında 16.10.2024 tarihinde iddianame hazırlanmış ve 22’si tutuklu bulunan bu şüphelilerle ilgili yargılama süreci devam etmektedir. Haksız kazanç elde etmek için cennet kokulu bebeklerimizin hayatını hiçe sayan bu vicdansızların hak ettikleri cezayı alması için konunun takipçisi olacağım" dedi.
Kamuoyunda ‘’Yenidoğan Bebek Çetesi’’ olarak adlandırılan suç örgütüyle ilgili olarak CİMER'e yapılan başvurular ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün ihbarı üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığımız koordinesinde 21 Mayıs 2023 tarihinde soruşturma başlatılmıştı.
— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) October 19, 2024
İstanbul… pic.x.com/hLfSeJZB8s